Grand Kartal Otel davasında 8. gün tamamlandı! Otel personelinden şok sözler: Yangın eğitimi verilmedi | Otel müdürünün ailesiyle birlikte yangından kaçış anları ortaya çıktı!
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın faciasında 78 kişinin hayatını kaybetmesi Türkiye’nin ciğerlerini yakmıştı. Söz konusu olayla ilgili 8. Celse bugün görüldü. Duruşmada müşteki ve tanık sıfatıyla 21 kişi ifade verdi. Dün savunmaları alınan otel çalışanlarından birinin tesiste yangın müdahale ekibinin bulunmadığını ve kendilerine herhangi bir yangın eğitimi verilmediğini belirtmesi şok etkisi yarattı. Oteldeki mini barlardan sorumlu tanık sıfatıyla beyan veren Tuni Urhan, Otel Müdürü Zeki Yılmaz’ın yangın anında, "Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim" dediğini iddia etti.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak gecesi meydana gelen, 78 kişinin hayatını kaybettiği ve 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davada ilk hafta geride kaldı.
Grand Kartal Otel faciasına ilişkin 8'inci günde de devam eden duruşmada müşteki ve tanık sıfatıyla 21 kişi ifade verdi. Gece saat 00.00'da biten duruşmaya 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü'nün tatil olması sebebiyle çarşamba günü saat 09.00'a kadar ara verildi.
Davanın 8. celsesinde yaşananları takvim.com.tr'den anbean takip edebilirsiniz...
CANLI ANLATIM
GRAND KARTAL OTEL FACİASI DAVASINDA SEKİZİNCİ GÜN TAMAMLANDI
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın duruşması, 8’inci gününde müşteki ve sanık beyanlarına devam edildi. Dün 10 kişinin beyanına başvurulurken, bugün ise toplam 21 müşteki ve tanığın beyanı alındı.
"ÜÇ SEZONDUR YANGIN TATBİKATI EĞİTİMİ ALMADIM"
Otelde ekmek ustası olarak çalışan Mehmet Gündüz tanık olarak verdiği beyanda, alevleri söndürecek bir şey bulamadıklarını, 3 sezondan bu yana ise yangın tatbikat eğitimi almadıklarını söyledi. Gündüz, "Grand Kartal’da ekmek ustası olarak çalışıyorum. Bu sene 4’üncü seneydi. Gece 11-12 arası mesai başlıyor benim. Sabah 8’de işim bitiyor. O gece benimle birlikte Fidan Kurt, Faysal, Yusuf vardı. 3-4 arası Yusuf Usta araya çıkıyor. Yusuf Usta bana 'yangın var' dedi ve elimdeki işi bırakıp yangının olduğu alana baktım. Yangın söndürecek bir şey bulamadım. Yangın tüpünü göremedim. Faysal ve ben personel katlarına indik. Personeli kaldırdık, onlar yardımcı olsunlar diye. Misafirler için Yusuf Usta resepsiyona çıktı. Orada ne konuştular, ne oldu bilmiyorum. Faysal’ın elinde ne var ne yok bilmiyorum. Arada geceleri yemek yapardık ama o akşam yapmadık. Grillplate şov alanın içinde. Sabit benmari şov alanın dışında. Yangın alarmı duymadım. Yangın tüpünü fotoğrafta gördüm. Daha önce gördüm ama o akşam görmedim. Ben üç sezondur yangın tatbikatı eğitimi almadım. Şov alanında gece çalışma yapılmaz. Grillplate üstünde bulunan davlumbazda yağmurlama sistemi yok. Yangın merdiveni otelin içindekini biliyorum" dedi.
"MUTFAKTA YANGIN TÜPÜ GÖRMEDİM"
Grand Kartal Otel'de kahvaltı bölümünde çalışan Fidan Kurç, tanık olarak verdiği beyanda, yangın sırasında mutfakta yangın tüpü görmediğini belirtti. Kurç, "09.12.2024 tarihinde Grand Kartal’da çalışmaya başladım. Gecede iki ekmekçi, iki kahvaltıcı vardık. Yangını Yusuf Karahanlı’nın söylemesi üzerine fark ettim. Gece 12 gibi işe başlarız. Bazen yemek yapıp yiyoruz. O gece yemek yemedik. Çok uzaktan parlamasını fark ettim, mutfakta yangın tüpü görmedim. Tüp olsaydı bile müdahale edemezdim, çünkü eğitimini almadım. Yangını görünce hemen çıktım mutfaktan ve Reşat Bölük’ü arayıp yangını haber verdim. Arkadaşlarımızın katlarına indim, haber vermek için. Yusuf Karahanlı resepsiyona gitti, herkesi haberdar etmek için. 03.36’da 112’yi aradım. Yangından yarım saat sonra 112’yi aradım. Dördüncü kattan birinci kata indim. Garaj kapısından çıktım. Çıktığımda personel oradaydı ve kimse yardım etmek için çalışmıyordu. Yangına bakıyorlardı. Emir Aras, Emine Hanım, bunlar emir ve talimat veriyordu. Yangın müdahale ekibi kurulup kurulmadığını bilmiyorum. Alarm sistemi duymadım, yağmurlama sistemi yoktu. Personel garaj kapısının çıkışında sigara içerdi. 2. ya da 3. katta sigara odası vardı, orada da yangın sensörü yoktu. Grillplate 12 buçukta açılmaz. Grillplate ve benmari cihazları sabah 6’da açılır. White Fox faaliyetteydi. Orası ile bağlantımız yoktu. Orada çalışan arkadaşlarla asansörde karşılaşıyorduk. Çalıştığımız cihazlar için eğitim verilmedi. Grillplate de kullanıyorum, benmari kullanıyorum. Şov alanında da iki ocak vardı, kullandığımız" diye konuştu.
"RESEPSİYONİSTİ UYARDIM. 'YANGIN VAR, BUTONA BAS!' DEDİM"
Otelin mutfak bölümünde ekmek ustası olarak çalışan Yusuf Karahanlı, tanık olarak verdiği beyanda yangını fark edince resepsiyonistten yangın butonuna basmasını istediğini ifade etti. Karahanlı, "O gece saat 11 sularında işe başladım. Fidan Kurç, Mehmet Gündüz ve Faysal vardı. Mehmet Usta benden farklı işler istedi, onları da teslim ettim. Yaptıklarımı pişirdim. Tepsileri mutfağa götürürken dumanı fark ettim. Dumanın nereden geldiğini çözemedim. Mutfağa gelip 'Yangın var!' diye seslendim. Mehmet Usta, Faysal ve Fidan alt katlara inip personeli uyarmaya gitti. Ben o sırada resepsiyona çıktım ve resepsiyonisti uyardım. 'Yangın var, butona bas!' dedim. O, bilmediğini söyledi. 'Bilmiyorsan müdürünü ara, şefini ara.' dedim. Sonra aşağıya indim. Garaj kapısına dışarıdan gittim. İçeriden kimin açtığını bilmiyorum. Sonra hep birlikte otelin önüne çıktık. Şov alanının yerden yüksekliğinden fazlaydı yangın. Eğitim verilmedi, tatbikat yapılmadı. Şov alanında gece çalışan olmaz, sadece sabah kahvaltıda çalışanlar olur. Ben ve Mehmet Gündüz ekmek ustasıyız, Faysal ve Fidan Kurç 12’de başlar. Ben 3-4 arası tüm işlerimi hallederim, sonra molaya çıkarım. Grillplate’in gece çalıştığını görmedim, sabah kahvaltı saatinde çalıştığını gördüm. Mutfaklardan Reşat Bölük sorumlu. Bu cihazların temizliğinden steward’lar sorumlu. Denetimini aşçıbaşı yapar. Grand Kartal’da elektrik teknikerlerini olaydan sonra tanıdım. Zeki Yılmaz’ı otelin genel müdürü olarak biliyorum. Emir Aras’ı patron olarak biliyorum. Ceyda Hacıbekiroğlu otelde emir talimat vermiyordu. Elif Aras’ı da patronun kızı olarak biliyorum. 03.06’da şov alanına girdim ama hiç koku falan duymadım" ifadelerini kullandı.
"BENİM MUAYENEMDE YANGINLA İLGİLİ KONULAR UYGUNSUZ OLARAK TESPİT EDİLDİ"
Türk Standartları Enstitüsü'nde (TSE) asansör muayene uzmanı olarak görev yapan Taha Mermer, kendi denetimlerinde otelde uygunsuz raporu verdiğini belirtti. Mermer, "TSE’de asansör muayene uzmanı olarak çalışıyorum. 2018 yılında asansör kontrolü yaptım ve o tarihte uygunsuz olduğunu tespit ederek form düzenledim. Sonrasında 4-5 farklı arkadaş farklı tarihlerde kontrol yaptı. Onlar da tespit edilen uygunsuzluklar forma işaretlendi. Mavi hafif kusurlu, sarı kusurlu, kırmızı uygunsuz, yeşil uygun anlamına gelir. Mavi ve yeşil etiketler takılan asansörlerde kullanıma devam edilir. Mavi etiket 1 sene kullanıma devam edebilir. Sarı kusurlu 120 gün, kırmızı da 60 gün süre tanınır. Bu sürelerin bitiminde tekrar kontrol yapılır. Eksikler giderilmemişse yeniden form hazırlanarak ilgili yerlere bildiriyoruz. Tanığın savcılık ifadesi okundu. Grand Kartal’daki benim muayenemde yangınla ilgili konular uygunsuz olarak tespit edilmiş. Benden sonraki kontrollerde bu durum uygun olarak tespit edilmiş" ifadelerine yer verdi.
Gece saat 00.00'da biten duruşmaya 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü’nün tatil olması sebebiyle çarşamba günü saat 09.00'a kadar ara verildi.
KİMSEYE HABER VERMEDEN KAÇTILAR!
Geçen gün hakim karşısında savunma yapan Grand Kartal A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Halit Ergül’ün damadı Grand Kartal Otel Genel Müdürü Emir Aras, "Saat 03.32’de eşim ’Dışarıdan sesler geliyor" dedi.
Dışarıyı merak ettiğim için kapıyı açtım ve karşıdan dumanlar geliyordu. Sonra telefon bir daha çaldı. O sırada eşime, ’Koş kızı al, yangın var galiba’ dedim" demişti.
Emir Aras, “duman nedeniyle etrafı göremediğini” bu yüzden kimseyi çağırmadığını savunmuştu.
Ancak o anlara ilişkin yeni bir güvenlik kamerası görüntüsü bu iddiayı yalanladı.
Güvenlik kamerasından odasının kapısı yansıyan Emir Aras’ın yangının ilk başladığı dakikalarda odasından önce kendisi dışarı çıktığı koridora baktığı görüldü.
Koridorun sonuna kadar giden Aras, daha sonrasında yangın çıktığını anlayınca odasına koşarak geri döndü, çocuklarına ve karısına haber vermeye geldi.
Yaklaşık 1 dakika içerisinde odadan eşyalarını toplayan Genel Müdür Emir Aras ve Elif Aras çocuklarıyla birlikte kimsey haber vermeden hızlıca uzaklaştığı kameraya yansıdı.
BARO BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA
Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, Grand Kartal Otel yangınının duruşma süreciyle ilgili gazetecilere açıklama yaptı. Barut, duruşmaların yoğun bir şekilde sürdüğünü, sanıklar ve müştekilerin ifadelerinin alınmaya devam ettiğini belirterek, "Kartalkaya duruşmasının 8'inci günü. İlk aşamada sanıkların savunmaları alındı. Sanıkların savunmalarından sonra müşteki, mağdur ailelerin beyanları alınmaya devam ediyor. Arada bekleyen tanıklar vardı, onların beyanları da alındı. Bu tanıkların ifadelerine hem sanık avukatları hem de mağdur tarafın avukatları tarafından sorular yöneltildi. Şu anda duruşma bu şekilde ilerliyor. Duruşmada bulunamayan bazı mağdur ailelerin beyanları da çarşamba günü itibarıyla alınmaya devam edecek" dedi.
"15 TEMMUZ'DA ARA VERİLECEK"
Sinan Barut, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde mahkemeye 1 günlük ara verileceğini ve sanık ile avukatların çeşitli talepleri olduğunu belirterek, "15 Temmuz dolayısıyla mahkeme bir gün ara verecek. Ancak mahkeme her gün sabah 09.00'dan gece 00.00'a kadar duruşmalara devam ediyor. Duruşmanın seyri muhtemelen önümüzdeki hafta cuma gününe kadar ilk aşamanın, ilk celsenin tamamlanacağını gösteriyor. Bu ilk celsenin bitmesiyle birlikte mahkeme; tutukluluk konusunda, adli kontrol altında bulunan bazı sanıkların durumları hakkında ara karar verecek. Yine sanık ve mağdur avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerine ilişkin de bir karar vermesi bekleniyor. Bu süreçte bazı sanıklar hakkında 4 kişiye adli kontrol kararı verildi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, şu anda tutuksuz olan sanıkların tutuklanması ihtimali olduğu gibi, bazı tutuklu sanıklar için de adli kontrolle tahliye edilme imkanı söz konusu olabilir. Tüm bu kararların cuma günü verileceğini düşünüyoruz. Sanıkların ilk savunmalarında, kendilerine atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını ileri sürmeleri dikkat çekiciydi" diye konuştu.
"BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZLAR OLDU"
Barut, mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına sanıklar tarafından itiraz edildiğini belirterek, "Bilirkişi raporuna sanıklar tarafından itirazlar oldu. Buna karşılık aileler tarafından tanıklara özellikle bilirkişi raporuna dayanarak, çeşitli sorular yöneltildi. Şu anda yargılamada, kusurun olup olmadığı ve bu kusurun sanıklar açısından olası kast ya da taksir kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünde kovuşturma devam ediyor" dedi.
"BAKANLIK YETKİLİLERİ DE SANIK OLARAK KARŞIMIZA ÇIKABİLİR"
Barut, soruşturma izni verilmeyen bakanlıklara dikkat çekti. Barut, "Daha önce defalarca belirttiğim gibi bilirkişi raporunda iki farklı kurum yer alıyor; Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Bu bakanlıklarla ilgili olarak soruşturma izni verilmemişti. Bu kararlara itiraz edildi, şu an itirazların sonucu bekleniyor. Eğer soruşturma izni verilmemesine dair kararlar kaldırılırsa, bu iki bakanlığın yetkilileri de sanık olarak karşımıza çıkabilir. Ayrıca dosya kapsamında tanık ifadeleri ya da sanık ve müşteki beyanlarıyla yeni sorumlular tespit edilirse, savcılık bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Bu durumda savcılık tarafından ek iddianame hazırlanarak, mevcut dava dosyasıyla birleştirilmesi bekleniyor" diye konuştu.
"EMİR ARAS'IN HERHANGİ BİR YARDIMDA BULUNMADIĞI GÖRÜLÜYOR"
Duruşmada, sanık Emir Aras'ın yangın anına ait güvenlik kamerası görüntülerinin de izlendiğini söyleyen Barut, "Ceza yargılamasında hiçbir zaman mahkeme heyeti, sanığın suçu kabul etmesine ya da inkar etmesine bağlı değildir. Sanıkların savunmalarından çok, dosya kapsamındaki deliller ve görüntüler önemlidir. Emir Aras'ın yardım edip etmediğine ilişkin iddiasının ötesinde, delillerle bu davranışın desteklenip desteklenmediği önem taşır. Güvenlik kameralarında Emir'in ailesiyle birlikte doğrudan dışarı çıktığı, herhangi bir yardımda bulunmadığı görülüyor. Mahkeme heyeti de bu görüntülere göre değerlendirme yapacaktır. Zaten savcılık makamı da iddianameyi hazırlarken Emir'in eylemine olası kastla yaklaşmasının sebebi, yangın çıktıktan sonra herhangi bir fiili müdahalede bulunmaması, içeride kalanları uyarmaması gibi unsurlardır. Bu yüzden olası kastla yargılanıyor" dedi.
"KİMSEYE HABER VERMEYİN KENDİ ARAMIZDA HALLEDELİM"
Bolu Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasının ilk duruşması devam ediyor. 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 8’inci gününde müşteki ve tanık beyanlarına devam edildi.
ACILI DEDE GÖZYAŞLARIYLA BEYAN VERDİ
Yangında diş hekimi kızı Yasemin Tüzgiray(41) damadı Erhan Tüzgiray(48) ile torunları Defne(11) ve Demir Tüzgiray'ı kaybeden Gülşen Boncuk, gözyaşları içerisinde konuşmasına başlayarak sanıklara 'Gözümün içine bakın" diye seslendi. Sebep olanların gözünün içine bakmak istiyorum diyerek sözlerine devam eden Boncuk, " Oğlum, gelinim iki torunum öldü. gözümün içine bakın. Kendiniz kurtulurken orada yanmaya bırakamazsın. Ben istiyorum ki siz ölmeyin her gün 78 kişinin katiliyiz diye ölmeyin inleyin. Ölmek temizliktir. Biz artık çocuklarımızı göremeyeceğiz. Ben artık kuzucuklarımızı, çocuklarımızı göremeyecek miyim? Ben hayat kaynaklarımızı aldınız" ifadelerine yer verdi.

"MERDİVENLE 20 KİŞİ KADAR KURTARILMASINA YARDIMCI OLDUK"
Otelde kayak odasının sorumlusu olarak çalışan Şenol Güven(44) tanık olarak ifade verdi. Yangın anında 349 numaralı odada kaldığını ifade eden Güven, "Kayak odasından sorumluyum, Yangın anında odadaydım, Yanındaki arkadaşım uyandırdı yangın var dediler. Hızlı bir şekilde kalarak kayak çıkışından dışarı çıktım. Ben çıktığımda 4'üncü katın tamamen yandığını gördüm. Otelin sağ tarafından merdiven dayalıydı. Ceyda Hacıbekiroğlu'nu gördüm yabancı yardımcısı vardı. Emir Aras'ı da orada gördüm. Merdivenle 20 kişi kadar kurtarılmasına yardımcı olduk. Yaralılara yardımcı olmaya çalıştık. Alarm duymadın yangın tatbikatı da yapılmadı. İş güvenliği uzmanı da yoktu. Otelde yağmurlama sistemi yoktu" diye konuştu.

"DIŞARI ÇIKTIĞIMDA HALİT ERGÜL'ÜN KIZLARINI GÖRDÜM"
Çamaşırhanede çalışan Tahsin Öztürk(57) tanık olarak ifade verdi. Dışarıya nasıl çıktığını bilmediğini söyleyen Öztürk, "Uyuyordum yangın var dediler. Çamaşırhanede havlu aldım üst katlara çıkamadım. Dışarı çıkarak insanlara yardımcı olmaya çalıştım. Dışarıya nasıl çıktığımı da hatırlamıyorum. Dışarı çıktığımda Halit Ergül'ün kızlarını gördüm" şeklinde konuştu.
"KİMSEYE HABER VERMEYİN KENDİ ARAMIZDA HALLEDELİM" DUYDUĞUNU İDDİA ETTİ
Otel müdürü Zeki Yılmaz'ın yangının başladığı anlarda "Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim" şeklinde konuşmalar duyduğunu iddia eden mini barlardan sorumlu olan tanık Tuni Urhan, "9 ile 12 inci katların içeceklerinden sorumluydum. Olay gecesi kayak odasının olduğu katta kalıyordum. Babamda çamaşırhane de çalışıyordu. Bir süre sonra babamla buluştuk ve otelin ön tarafına geçtik. Otelden dışarı çıktığımda saat 03,00'a geliyordu. Yangın alarmı duymadım, yangın tüpü, yağmurlama sistemi görmedim. Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapılmadı. İş güvenliği uzmanı bildiğim kadarıyla yoktu. Odalarda sigara içildiği için yangın dedektörlerinin kapatıldığını duydum. Beni Kadir Özdemir işe aldı. Ön tarafa çıktığımda birkaç kişi vardı. Personel arasında Zeki bey kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim dediği konuşuluyordu. Zeki beyin birkaç personeli de garaja gönderdiğini duydum" ifadelerine yer verdi.
"YANGIN MÜDAHALE EKİBİ KURULMADI"
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Bolu Sosyal Bilimler Lisesinin spor salonunda özel olarak oluşturdiği salonda görülen duruşmada otelin çamaşırhane sorumlusu Recai Yamantürk ifade verdi.
Otelde en son yangın tatbikatının 5-6 sene önce yapıldığını hatırladığını da dile getiren Yamantürk, "Yangın müdahale ekibi kurulmadı. İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uzmanı olup olmadığını bilmiyorum. Mutfağı gece denetleyen biri var mı bilmiyorum, oraya hiç çıkmazdım." diye konuştu."
"BANA YANGIN EĞİTİMİ VERİLMEDİ"
Otelin mutfağında makarnacı olarak çalışan tanık İsmail Güney ise 2 senedir Grand Kartal Otel'de görev yaptığını, kendisine yangın eğitimi verilmediğini ve bu süre içinde İSG uzmanı görmediğini anlattı.
Kartal Otel ve Grand Kartal Otel'de toplam 49 yıldır pist ve garaj sorumlusu olarak çalıştığını belirten Erol Yaman yangından 1 ay önce garaj kapısı önünde yangın tatbikatı yapıldığını ve 30-40 kişinin katıldığını öne sürdü.
"İL ÖZEL İDARESİ YANGIN DENETİMİ YAPMIYOR"
İl Özel İdare Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü bünyesinde kurulan denetleme komisyonunda sağlık teknisyeni olarak görev yapan Cemal Yılmaz da kendilerinin işyeri açma ile ilgili ruhsat verildikten sonraki denetimleri kontrol ettiklerini söyledi.
Özelikle ruhsatsızlık denetimi yaptıklarını kaydeden Yılmaz, "Bunlar normal bir denetim değil. Özel İdaresi normalde ruhsat verdiği yerleri denetlemez. Grand Kartal'da ruhsatsızlık üzerine denetim yaptık. Benim görevim sağlık memuru olduğu için kendi alanımda ilgili tutanak düzenledim." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, kurum olarak yangınla ilgili denetim yapmadıklarını da vurgulayarak, "Bu konuda denetim yapacak personelimiz yok. Bununa ilgili itfaiye teşkilatı kuracak yetkimiz de yok. Otelde yapılan denetimlerde bize imzası bulunanlar eşlik etmiştir. Ama kimler olduğunu hatırlamıyorum." şeklinde konuştu.
Mahkeme önceki celsede ev hapsi verilen tutuksuz sanıklar Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin'in avukatlarının itirazlarını reddetti.
Duruşmaya sabaha kadar ara verildi.