İşte CHP'nin "diktatör" hakaretine sarılmasının altındaki gerçek neden!

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Başkan Erdoğan hakkında haddini aşan sözler kullandı. Başkan Erdoğan'a 'Diktatör' diyerek skandal sözlerle saldıran Özel'e siyaset camiasından üst üste tepkiler yükseldi. Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Burhanettin Duran, CHP'nin diktatör söylemini yeniden alevlendirmesinin altında yatan gerçekleri açıkladı.

Parti teşkilatındaki taciz ve tecavüz iddialarını bile neticelendiremeyen CHP yeniden söylemini sertleştiriyor. Grup Başkanvekili Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Franco'ya benzeterek "diktatör bozuntusu" hakaretinde bulundu. Özel bu hakaretini Erdoğan'ın 16 Aralık günü Ankara-Niğde Otoyolu 2. Kesim Açılış Töreninde söylediği "Türkiye'yi istedikleri şekilde yönlendiremeyenlerin ülke içindeki muhalefeti ve kurumları maşa olarak kullanma gayretlerini yakından takip ediyoruz. Son 7 yıldır saldırıları nasıl boşa çıkardıysak, bu beşinci kol faaliyetlerini de aynı şekilde hüsrana uğratacağız. Demokrasimizi ve ekonomimizi hep daha ileri taşıyarak 2023 hedeflerimize adım adım ilerleyerek inşallah büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa görevini hep beraber gerçekleştireceğiz" cümlelerine dayandırıyor. Neymiş, milletimiz sandık geldiğinde "diktatörü" gönderecekmiş.


2002'den bu yana aralıksız her seçimden zaferle çıkan bir siyasetçinin yine sandıkla gidebildiği ülkeye demokrasi denir. Gezi ve 17-25 Aralık'tan bu yana son yedi yılda dış çevrelerin harekete geçirdiği aparatları tasfiye etmeye de demokrasinin korunması denir. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı asıl o zaman Türkiye'de bir diktatörlük kurulurdu. Tıpkı Sisi darbesiyle 2013'te Mısır'da olduğu gibi. Heyhat, Özel daha önce de "saray rejiminin, saray düzeninin sonu geliyor" cümlesiyle darbe imasında bulunmuştu. "Türkiye Cumhuriyeti devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar" cümlesini de bürokratları tehdit ederken kullanmıştı. Yine CHP'den gelen "iktidara gelirsek AK Partili iş adamlarının şirketlerine el koyacağız; medya kuruluşlarının kapısına kilit vuracağız" söylemi de zihinlerde.


Erdoğan'ın muhalefeti uyaran cümlelerini 17-25 Aralık yargı darbe girişiminin yedinci yılı itibariyle söylediği çok açık. Demokrasimize yönelik PKKFETÖ- DEAŞ terör saldırılarının ve Suriye odaklı türbülansın yaşandığı yıllarda Batı başkentlerinin müttefiklik ruhuyla barışmayan yaklaşımı da ortada. Bu saldırıları yapanların ya da destekleyenlerin ürettiği "diktatör" söylemini neden CHP yeniden hortlatıyor? Kaldı ki, CHP'nin üzerinde hâlâ ağır bir yük var. 2013 ile 2016 arasında FETÖ'nün argüman ve iddialarının CHP tarafından nasıl Meclis'e taşındığını, FETÖ medyasına destek verdiğini çok iyi hatırlıyoruz. "Sivil darbe" iddiasıyla da FETÖ ile mücadeleyi karalama yaklaşımını da biliyoruz. Tek parti döneminin uygulamalarını söylemiyorum bile.
CHP'nin söylemini aşırı ve marjinal noktaya taşımasının sebeplerini şu şekilde sıralayalım:

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.