Yeni rakibi olmaya hazırlanıyor! Altın tahtını ona bırakacak

Uranyum fiyatları 2011 yılından bu yana sürekli bir yükseliş trendine girdi. Uzmanlar bu yükselişin devam edebileceği ve uranyum fiyatlarının daha da artacağını söylüyor. Dünya genelinde yeşil enerjiye dönüş ve fosil yakıtlardan kaçınma çabaları uranyum talebini önemli ölçüde artırdı. Bu enerji ihtiyaçlarını karşılama ve karbon emisyonlarını azaltma hedeflerini dengelemek isteyen birçok ülkenin daha fazla nükleer enerji programı başlatmasına neden oldu.

Giriş Tarihi 30 Eylül 2023, 08:51 Güncelleme 30 Eylül 2023, 08:51
Yeni rakibi olmaya hazırlanıyor! Altın tahtını ona bırakacak

İÇİNDEKİLER

Uranyum fiyatları 2011 yılından bu yana hızla yükselişte. Yılbaşından itibaren %30'luk bir artışla 66,25 dolara kadar ulaştı. Bu yıl içerisinde altının sadece %5 civarında artış gösterdiği bir dönemde gerçekleşti. Uranyum fiyatları, sadece geçen ay içinde %12 artarak 65,50 dolara çıktı. Analistler uranyum fiyatlarının yükseliş trendinin devam edeceğini ve yıl sonunda ons başına 80 doları aşabileceğini öngörüyor.

Büyük enerji tüketicisi ülkeler artan enerji taleplerini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için nükleer enerjiye daha fazla yatırım yapma yolunu seçtiler. Bu da uranyum talebinin artmasında etkili oldu.

TARİHİ ZİRVEYE ULAŞTI

Artan talep, uranyum fiyatlarını 2011'deki Fukushima nükleer felaketinden bu yana en yüksek seviyelere taşıdı. 2023 yılının başından itibaren uranyum fiyatları %30 artış göstererek 66,25 dolara yükseldi.

Bu aynı dönemde altın fiyatlarının sadece %5 civarında artış gösterdiğini düşünürsek oldukça etkileyici bir yükseliş.

Analistler, uranyum fiyatlarının yükselme eğiliminin devam edeceğini ve yıl sonuna kadar uranyumun ons başına 80 dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor.

Nükleer enerji üretiminde kullanılan konsantre uranyum tozunun fiyatı, nükleer enerjinin yeniden tercih edilen bir enerji kaynağı haline gelmesinin etkisiyle son 12 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Uranyum fiyatları sadece geçen ay içinde %12 artarak 65,50 dolara çıktı. Bu, Fukushima felaketinden önce 2011 yılında kaydedilen en yüksek seviye olarak tarihe geçti.

Fiyatların bu hızlı artışının arkasında rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının tek başlarına enerji güvenliğini sağlayamayacağını fark edilmesi de bulunuyor.

Bu nedenle, nükleer enerjiye olan ilgi ve duyarlılık artıyor. Bu da fiyatların daha da artmasına sebep oluyor.