İddianame istenmeden karar verildi

Anayasa Mahkemesi Can Dündar ve Erdem Gül'ü tahliye ettiren 'hak ihlali' kararını sadece itiraz ve zabıt evraklarıyla verdi. Oysaki incelenmek için talep bile edilmeyen iddianamede Dündar'ın ihanet manşetiyle ilgili "Belgem yok, öyle duydum" ifadeleri de var

Giriş Tarihi 02 Mart 2016, 00:00 Güncelleme 02 Mart 2016, 01:52
İddianame istenmeden karar verildi

İÇİNDEKİLER

FETÖ işbirliği, casusluk ve darbe suçlamaları kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül'ü tahliye ettiren hak ihlali kararını veren Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) soruşturmayı yürüten savcılıktan sorgu ve tutuklama zaptı ile avukatların itirazlarına ilişkin evrakları talep ettiği, iddianameyi ise hiç istemediği ortaya çıktı.

İŞTE AYM'NİN TALEP DİLEKÇESİ



JET HIZINDA 'OLDU BİTTİ' KARARI

Dündar ve Gül'ün, AYM' ye bireysel başvurusu sonrasında suçlulukları hakkında kuvvetli delil bulunmadığı vurgulanarak basın özgürlüklerinin ihlal edildiği ileri sürülmüştü. AYM 4 Aralık 2015'te Adalet Bakanlığı kanalıyla savcılıktan Dündar ve Gül'ün ifade ve sorgu zabıtlarıyla avukat itirazlarına ilişkin evrakları 17 Aralık'a kadar süre vererek istedi. Başsavcılık 17 Aralık'ta tüm evrakları AYM'ye gönderdi. Dündar ve Gül hakkında ve 26 Ocak'ta 2016'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle düzenlenen iddianame ise AYM tarafından talep edilmedi. Oysaki Dündar'ın MİT TIR'larının terör örgütlerine gittiği yönündeki iddiasına ilişkin elinde belge olup olmadığını soran Başsavcı Vekili İrfan Fidan'a, "Elimde belge ve böyle bir bilgi yok, öyle duydum" dediği iddianamede yer almıştı. İddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi iki şüphelinin tutukluluğunun devamına karar vermişti. Öte yandan AYM'nin aralıkta yapılan bireysel başvuruları jet hızıyla geçtiğimiz perşembe karara bağlaması da kafalarda soru işaretleri bıraktı. Gerek savcılık gerekse 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi yetkilileri AYM'nin iddianameyi talep etmediğini doğruladı.



"AYM'Yİ HUKUKA DAVET EDİYORUM"

Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül'le ilgili verdiği hukuka aykırı karara AK Parti Milletvekili Mehmet Muş ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mustafa Akış'tan tepki geldi. AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, AYM'yi anayasaya uymaya davet ettti. Muş, "Anayasa Mahkemesi sadece bu başvuruyu kabul ederek hukuk ihlali yapmakla kalmamış, yerel mahkemede görülen davanın içeriğine müdahale ederek yetki aşımı yapmıştır" ifadelerini kullandı. AYM'nin bu yetki aşımıyla ağır suçlarla yargılanan kişileri aklamaya yönelik bir adım attığını vurgulayan Muş, "Gazetecilik faaliyeti ile casusluk faaliyeti arasında ince değil kalın bir çizgi vardır" diye konuştu. Muş, "Mahkemeler siyasi demeçlerle değil, hukuka uygun kararlarıyla konuşmalıdır. Devletimizin başı olan Cumhurbaşkanımızla polemiğe girmeye çalışmak Anayasa Mahkemesi'ne yakışmamaktadır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mustafa Akış da, Erdoğan'ın AYM'nin kararına ilişkin açıklamalarını "Kişisel konumlanma değil, devletin ve hükümetin başı sıfatıyla bir açıklamadır" ifadeleriyle değerlendirdi.

"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ELEŞTİRİSİ DEMOKRATİK HAK"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, CHP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AYM'nin kararı ile ilgili sözlerini eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: Sayın Kılıçdaroğlu'nun AYM'yi veya kararlarını eleştirmesi nasıl bir demokratik haksa, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da AYM'nin verdiği kararları eleştirmesi o kadar doğrudur, o kadar demokratik haktır. Bundan Kılıçdaroğlu niye alınganlık gösteriyor onu anlamak mümkün değil. Yargıyla, yargı görevi yapanlarla, yargı kararlarıyla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri kayıtlardadır. Her gün söylüyor." Bozdağ, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu insan hakları sözleşmelerine göre hareket etmesi gereken Mahkeme'nin anayasa ihlali yaptığına inandığını ve o nedenle böyle bir açıklama yaptığını zaten ifade ettiğini hatırlatarak, "Yani, bunu herkes gibi Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylemesi kadar doğal bir şey olamaz" dedi. Bakan Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'uymuyorum' demesini nasıl okumak lazım?" sorusuna "Bu karar Sayın Cumhurbaşkanımıza uygulanacak bir karar mı? Bu karar bireysel bir karar. Sadece başvuranları ilgilendiren bir karardır. Kamuoyunda başkalarının uymakla zorunlu olduğu bir karar değildir" karşılığını verdi. Bakan Bozdağ, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği son hak ihlali kararı, daha yargılamaya başlamamış mahkemeye ve yargı görevi yapanlara baskıdır, müdahaledir" dedi.

'ANAYASA VE YASALARI İHLAL'
"Bireysel başvuruyu esastan ele alan AYM, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapamaz. AYM, birinci derece mahkemesinin yerine geçerek karar veremez. AYM'nin önceden verdiği bazı kararları gibi son hak ihlali kararında da anayasa ve yasa hükümleri açıkça ihlal edilmiştir. Çünkü kanun yolları tüketilmeden, iddianame okunmadan, yargılama başlamadan ihlal kararı verilmiştir. Yargılama sürecinde işin esasına girilerek verilen karar açık bir yetki ve görev gaspıdır".

ARSLAN YETKİ GASPINI SAVUNDU
Kararı gerekçesiz açıklayarak uygulama dışına çıkan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan yaptığı açıklamada kararı savundu. Arslan, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru yoluyla verdiği kararların, o konuya ilişkin davadaki bir kararın onanması veya bozulması anlamına gelmediğini belirtti. Tutukluluğa ilişkin başvurulara öncelik verdiklerini belirten Arslan "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar Anayasa'nın 153'üncü maddesi gereği herkesi ve her kurumu bağlamaktadır. Yargıçlar kutsal varlıklar değildir. Bu nedenle mahkeme kararları eleştirilebilir, eleştirilmelidir de" diye konuştu.

SABAH