"Kudüs bizim namusumuzdur"

Türkiye'de, yazdığı şiirler nedeniyle "Kudüs şairi" olarak tanınan şair-yazar Nuri Pakdil, 81 yaşında geldiği Kudüs'te Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılma hayalini gerçekleştirdi.

Giriş Tarihi 27 Mart 2015, 00:00 Güncelleme 27 Mart 2015, 22:48
Kudüs bizim namusumuzdur

İÇİNDEKİLER

Pakdil, Mescid-i Aksa'da cuma namazı öncesinde Kudüs Müftüsü Muhammed Hüseyni ve Aksa imamlarını odalarında ziyaret ederek, bir süre sohbet etti.

Namazın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak, "Kudüs'te bulunmaktan duyduğu sevinci anlattı ve kendisine dua ettiğini" iletti. Pakdil ayrıca Erdoğan'ın da kendisine, Kudüs'ü ziyaret etmesinden sevinç duyduğunu söylediğini aktardı.

Türkiye Koordinasyon ve İşbirliği Ajansı'nın (TİKA), Batı Şeria'nın Nablus kentinde yaptırdığı okulun açılış programı kapsamında Kudüs'ü ziyaret eden Pakdil, AA muhabirine verdiği mülakatta, "Kudüs'ü, Filistin'i çok seviyoruz. Filistinliler bizim ezeli ebedi kardeşlerimizdir" dedi.

Kudüs'ü ziyaretini, TİKA'nın programı çerçevesinde organize ettiklerini kendisine ilk olarak eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın ilettiği günden beri büyük bir heyecan içerisinde beklediğini belirten Pakdil, "Büyük bir heyecanla Kudüs'e ulaşmış bulunuyorum. Filistin topraklarına abdestli olarak ayak bastığımı ifade etmek istiyorum. Mescid-i Aksa'yı ilk gördüğümde yoğun bir heyecan duydum. O heyecanın hala etkisi altındayım" diye konuştu.

"Kudüs bizim namusumuzdur"

Türk halkının Filistin meselesini kendi meselesi olarak algıladığının altını çizen Pakdil, şunları söyledi:

"Zaten Türk milleti her zaman Filistinlilerin yanında olmuştur. Daha da önemlisi Filistin bir bütün olarak Osmanlı imparatorluğunun parçasıydı. Müsaadenizle Kudüs'ü çok sevmemin sebebini de belirtmek istiyorum. Ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed'in miraca çıkarken ayak bastığı son yeryüzü parçası Kudüs olduğu için biz burayı çok seviyoruz. Kudüs bizim için çok kutsal bir yerdir. Kudüs sevgisi bizden uzaklaşamaz. Biz de Kudüs'ten uzaklaşamayız. Kudüs bizim namusumuzdur."



"İslam dünyasının kurtuluşu, Türkiye'nin ayağa kalkmasıyla olacak"

İslam dünyasının Kudüs'e karşı tavrını çok "trajik" bulduğunu kaydeden Pakdil, "Zaten İslam dünyası kendi arasında kavgalı durumdadır ve maalesef Kudüs'e yönelme imkanı şu anda gözükmüyor. İslam dünyasının kurtuluşu ancak ve ancak Türkiye'nin ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır. Ben yeryüzündeki İslami hareketin, Türkiye'den başlayacağına inanıyorum. Bu inancı içimde her zaman capcanlı tutuyorum. Türkiye'deki İslami uyanışa büyük önem veriyorum" ifadesini kullandı.

Son dönemde Kudüs'e yönelik Türkiye'den artan ilgiyi ise çok sevindirici bulduğunu belirten Pakdil, "Bu çok sevindiricidir. Müslümanlar Kudüs'e büyük ilgi duymaya başlamışlardır. Kudüs'ü, Filistin'i çok seviyoruz. Filistinliler bizim ezeli ve ebedi kardeşlerimizdir" dedi.



"Üstadın umudu bir müjde ve gençliğe mesajdır"

Nablus'ta yaptırılan okulun açılış programı kapsamında Kudüs'ü ziyaret eden Türkiye Koordinasyon ve İşbirliği Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam da Pakdil'in, Kudüs ziyaretine vesile olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu anlatarak, "Üstad'ın, Kudüs'te barışın tesisi için Türkiye'ye yönelik içerisinde beslediği umut hem bir müjde hem de gençliğin sırtına yüklenen bir görevdir. Bizlere ve bizden sonraki nesillere bir davanın mesajıdır" diye konuştu.

"Hepimizin bu vazife bilinciyle hareket etmesi gerekiyor" ifadesini kullanan Çam, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin burada ortaya koyduğu birçok tez var. Barışı ve huzuru tesis etmek üzere Filistin halkının, Filistin devletinin yaşaması ve gelişmesi, İsrail de dahil tüm komşu devletlere yönelik barış teminatının bir sinyalidir, olacaktır. Bu sadece Türklerin veya Müslümanların dar alanda bir önerisi değil, her yönüyle huzuru tesis etmek üzere bir adalet mesajıdır."

Sürekli gönlünde Filistin olan, Filistin'e hizmet eden ve bütün gençliğe Kudüs ve Mescid-i Aksa sevgisini aşılayan Nuri Pakdil gibi bir üstadın burayla buluşması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Çam, "İlk bu teklifi birkaç yıl önce müsteşarken beraberce Kudüs'e geldiğimizde eski İçişleri Bakanımız Efkan Ala bey yapmıştı. Birkaç ay önce bir vesile olduğunda da üstadın buraya gelmesinin çok anlamlı olacağını bize önerdi. Biz de bu açılışlarımız vesilesiyle kendilerine bunu teklif edince büyük bir mutlulukla kabul etti. Buradaki açılışları onunla birlikte yapmak benim için de büyük bir onurdur" dedi.



"Filistinlilerin üzerimizde hakkı var"

Genelde Filistinlilerin, özelde de Kudüs'te Mescid-i Aksa civarında yaşayan Filistinlilerin çok önemli bir vazifesi olduğunu ifade eden Çam, şöyle devam etti:

"İki milyara yaklaşan Müslümanların adına Filistinliler bu bölgelere sahip çıkmaktalar ve burada yaşanan sıkıntılara göğüs germektedir. Dolayısıyla her birinin bizim üzerimizde hakları var. Bunları bir şekilde yerine getirmek durumundayız. Onun için bu bölgelere çeşitli vesilelerle ziyaretler yapılarak, dünyanın en önemli manevi merkezlerinden birisi olan Kudüs'e geliş gidişlerin daha da artması, daha da etkin bir şekilde bu ziyaret programlarının yapılması çok önemli. Özellikle son aylarda Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar, ondan önceki çirkin hadiseler bütün Müslümanları, özellikle de Türkiye'dekileri derinden yaralamıştır. Ondan dolayı da yakinen gelip kendi mabetlerini ziyaret etme, sahip çıkma arzusunu ortaya koymuştur. Bu manada da üstadın buraya gelmesi simgesel olarak dünyaya önemli mesajlar verecektir."

Huzur içerisinde dört asır beraberce yaşamış üç dinin mensuplarının birlikte hareket etmiş olduğu bu şehrin hiçbir zaman genel atmosferinin bozulmaması gerektiğinin altını çizen Çam, "Son dönemde Kudüs'e yönelik yaşanan çirkinliklerin elimine olması ve ecdadımızın Osmanlının geçmişte yaptığı huzuru sağlayıcı çalışmaları buraya aksettirmesi çok önemli" şeklinde konuştu.

Bölgedeki barışın ve huzurun ilacının Türkiye'de gizli olduğunu belirten Çam, "Orta Asya'dan gelen manevi büyüklerimizin değerlerini Anadolu çok güzel bir şekilde yansıtmış ve her yere taşımıştır. Ne zamanki o yansımalar kesilmiş, mesajlar durmuş, o zaman birçok çirkinlikler ve çatışmalar ortaya çıkmıştır. Buralarda yeniden barışın tesisinde Türkiye'nin, Ankara'nın ve devlet büyüklerimizin seslerine kulak verilmesi çok önemli. Devletimizin büyükleri de başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız olmak üzere TİKA aracılığıyla birçok projelere imza atıyor" ifadelerini kullandı.

"Filistin'de her yıl bir okul açıyoruz"

Filistin'de TİKA olarak hemen hemen her sene bir okul açtıklarını bildiren Çam, bugüne kadar 10 okul tamamlayıp hizmete açtıklarını söyledi.

"Eğitimde, sağlıkta, kültür sanat, kalkınma, hayvancılık, tarım, meslek edindirme gibi bir bebeğin doğumundan ölümüne kadar gerekecek tüm boşlukları doldurmaya yönelik çalışmaları yapıyoruz" diyen Çam, "Tabi Filistin denildiği zaman, her şehrin, her bölgenin kendine göre ayrı zorlukları var. Batı Şeria'da ayrı, Gazze'de ayrı zorluklar var. Özellikle Gazze'ye yönelik son İsrail saldırısında 2 bin 200 kişinin şehid edilmesinden sonra büyük krizler yaşanıyor. Bunların azaltılmasına yönelik Türkiye büyük bir çaba içerisinde. Yakıt ve enerji ihtiyacının karşılanması, yaralıların tedavi edilmesi, ekonomik darboğaza düşenlerin ihtiyaçlarının giderilmesine dönük Türkiye kendi imkanları çerçevesinde bir çaba içerisindedir. Ancak maalesef dünya birçok taahhütte bulunmasına rağmen bu bölgeye hala duyarsız. Tabiri caizse Türkiye'nin omuzlarındaki yükün ağırlığı artmakta" diye konuştu.

Çam, "Rabbim bu topraklara bereket vermiş. Birçok sıkıntılara rağmen ayaklarının üzerinde duran, yılmayan, yıpranmayan ve sabırla, ümitle gayret gösteren bir Filistin halkı var" dedi.

"Pakdil'in ziyareti tüm Filistinlileri sevindirdi"

Türkiye'nin Filistin Başkonsolosu Büyükelçi Mustafa Sarnıç da Kudüs gibi kutsal bir şehirde Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük edebiyatçılardan birisi olan Nuri Pakdil'i ağırlamanın kendileri için büyük bir onur olduğunu ifade ederek, "Bu ziyaret bizim için bir onur ve gurur kaynağıdır. Hakikaten sayın Nuri Pakdil Kudüs'ü gönülden yaşamış, damarlarında hissetmiş bir şairdir. Bunu da mısralarına aksettirmiştir. Tabi bizim için asıl önemli olan yıllardır süregelen işgal, kısıtlamalar ve çatışma ortamında yorulmuş olan Filistin halkına verilen manevi bir destektir. Burada atacağı her adım Filistinli kardeşlerimize destek olarak yansıyacaktır. Aslında biz yıllardır üstadın buraya gelmesini bekliyorduk. Özlemiştik kendisini. Nihayet nasib oldu. Bu ziyaretten sadece biz değil, tüm Filistinli kardeşlerimiz büyük bir mutluluk, sevinç duydu" dedi.

Sarnıç, Pakdil'in ziyaretinin Türkiye ile Filistin arasındaki kültür, sanat ve edebiyat alanındaki ilişkilerin sıklaşması bakımından da bir ilk teşkil edeceğini ve bundan sonra bu ilişkilerin Türkiye'den daha fazla sayıda edebiyatçının gelmesi ile de ivme kazanacağına inandığını kaydetti.

Geçmişte bir dönem böyle faaliyetlerin ihmal edildiğini kaydeden Sarnıç, "Ama artık bunun farkında ve bilincindeyiz. Türk halkı ve bürokrasisi tümüyle bu değerlerimizi dünyaya tanıtma arayışındadır. Herhalde Kudüs'e bir isim yakıştırmak gerekirse bu üstad Nuri Pakdil olurdu. Ben Nuri Pakdil'in kişiliğiyle, kimliğiyle birebir Kudüs'le örtüştüğünü düşünüyorum" diye konuştu.

TİKA'nın düzenlediği program çerçevesinde Kudüs'e gelen Pakdil, yarın Mescid-i Aksa'yı ve Kudüs'ü ziyaret ettikten sonra pazar günü Nablus'ta TİKA'nın yaptırdığı okulun açılışına katılacak. Okulun açılışına Büyükelçi Sarnıç, TİKA Başkanı Serdar Çam ve Türkiye'den gelen gazeteci heyeti de katılacak.