Eleştirelerin bir kısmının haklılık payı muhakkak var. Kamuoyu baskısı ile verilen kararlar, uzayan mahkeme süreçleri, aynı konuda birbirinden farklı uygulamalar, bir çırpıda benim sayabileceğim rahatsızlık noktaları.
Muhalefet ise yargının siyasallaştığını iddia ediyor.
Sık sık adalet teşkilatına "Sarayın hakimleri, sarayın adaleti" gibi yakışıksız benzetmelerde bulunuyor.
Muhalefetin yargının siyasallaşması başlıklı eleştirileri aslında "yargı bizim istediğimiz kararları vermiyor" demenin farklı bir ifadesinden öteye gidemiyor. Sayısız örnek verilebilir ancak HDP'li Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi bile tek başına yeterli. Yürüyen bir dava süreci var. Bir milletvekilinin bu tür bir davada ceza alması durumunda neler yapılması gerektiğini de kanun tarif ediyor. Vekilin suçluluğu kesinleşirse, karar Meclis'e gönderilir ve milletvekilinin vekilliği sona erer. Gergerlioğlu'nun ceza aldığı kanun da bir milletvekilinin ceza alması durumda vekilliğinin düşeceğini söyleyen kanun da Gergerlioğlu milletvekili seçilmeden önce yürürlüğe girdi. Yani ortada ucundan kıyısında Gergerlioğlu'na mahsus bir durum yok. Belki muhalefet Gergerlioğlu'nun yargılamasının adil olmadığını iddia edebilir. O zaman da suç teşkil eden konuşmayı ve eylemleri yani dava dosyasını kamuoyunun dikkatine sunup "hayır bu konuşmalar ve eylemler bu suçu oluşturmaz" demeleri gerekir. Ancak onu da yapamıyorlar.
Çünkü dava dosyası hiç de arkasında durulacak söz ve eylemlerden oluşmuyor.
Yani Gergerlioğlu'nu çıkıp savunmaları, masumdur demeleri mümkün değil.
Yok savunuruz diyorlarsa işe Gergerlioğlu'nın beraberindeki HDP'liler ile birlikte Meclis koridorlarında attıkları "biji serok apo" sloganından başlasınlar!
Ama vekilliği düşmesin, gözaltına alınmasın, kolluk kuvvetlerinin gözaltına almak için aradıkları bir şahıs Meclis çatısı altında çadır kurup şov yapsın istiyorlar. Vekilliğin düşmesi demokrasiye vurulmuş bir darbeymiş.
Muhalefete bir önerim var.
Vakit geçirmeden Meclis'e bir kanun teklifi vermeliler.
Kısacık, tek cümlelik bir teklif; "AK Parti karşıtı militanlar, özellikle de HDP'liler herhangi bir suçtan dolayı soruşturulamaz, suçlanamaz, yargılanamaz ve hüküm giyemezler". Kanun kabul edilirse sorun kökten halledilmiş olur. Tabii ki adil ve hukuki bir düzenleme olmaz ama en azından muhalefetin taleplerinin kanuni bir karşılığı ve tutarlılığı olur.
