Tarihi 23 Ekim 2017

‘Bize de bir Erdoğan lazım’

Haftasonu uluslararası bir şirketin Madrid ofisinde çalışan üst düzey yönetici bir arkadaşımla görüştüm. Hazır İspanya'da yaşayan, gündemi takip eden ancak İspanyol olmadığı için olaylara daha soğuk kanlı yaklaşabilen birisini bulmuşken Katalonya'nın bağımsızlık referandumu sonrasında yaşananları bir de ondan dinlemek istedim.
Arkadaşım İspanyolların derin bir hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
Arkadaşımın diyor ki, İspanya her ne kadar son yıllarda ekonomik olarak güzel günler geçirmese de pek büyük sorunları olmayan bir memleket.
İspanya'da siyaset ise pek revaçta bir konu değil. Ancak bunda hemen hepsi düşük profil olan İspanyol siyasetçilerin de payı var. Tam bunlardan bahsederken arkadaşım esas ilgi çekici noktaya geldi. İspanyol iş arkadaşı Katalonya'nın referandumundan bahsederken şu cümleyi kurmuş;
'Bize de bir Erdoğan lazım' Avrupa'nın görece sorunsuz, kendi halindeki ülkeleri bile bir varlık krizi içerisine girmişken Türkiye Irak ve Suriye'de yıllardır devam eden savaşa, Batılı ülkelerin açıktan hasmane tutumlarına, terör saldırılarına, atlatılan bir darbe girişimine rağmen birliğini ve dirliğini devam ettiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği siyasi liderliğin bunda payı oldukça büyük.

BİR REFERANDUM DA İTALYA'DA
Liberal batı demokrasilerinin üstünde kara bulutlar dolaşıyor. Daha doğru bir ifade ile gerçek olamayacak kadar iyi bir rüyadan uyanıyorlar.
Ulus aşırı, çoğulcu toplum ve devlet hülyasından batı toplumları bir bir uyanıyor.
Kimisi çareyi eski günahlarda arıyor; ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını körüklüyor. Faşist mazisine koşar adım yaklaşıyor. İngiltere gibi daha akıllıca davranan ülkeler ise ulus devlete, korumacılığa tekrar dönüyor. Batan gemiyi erken terkedip, Avrupa Birliği'ne elveda diyor. İspanya'da Katalonya'nın bağımsızlık referandumundan sonra bu halkanın son zinciri İtalya'dan geldi. Kuzey İtalya'nın zengin ve müreffeh Lombardiya ve Veneto bölgeleri de merkezi yönetimden daha çok özerkleşmek için sandık başına gidiyor.
Çanlar Avrupa için çalıyor...

KORSAN FİLM FESTİVALİ
Azgın azınlık Antalya Film Festivali'nde de kendini gösterdi.
Önceki senelerde festivalde ulusal ve uluslararası dalda iki ayrı yarışma düzenlenirdi. Bu sene ulusal film kategorisi kaldırıldı. Yerli ve yabancı yapımlar aynı kategoride yarışacaklar.
Eserine güvenmeyen, Türkiye sınırları içerisinde ona buna patronluk taslayarak iktidarını oluşturan 'sanatçılarımız' ise bekleneceği üzere buna karşı çıktılar. Ne de olsa devletin kol kanat germesi, teşviki, sırt sıvazlaması ile bir yere gelmeye alışmışlar. Ne gerek var şimdi uluslararası rekabete filan...
Protesto mahiyetinde bir korsan Antalya Film Festivali düzenlediler İstanbul'da. Evet yanlış duymadınız İstanbul'da Antalya Film Festivali...

CEVABI BELLİ SORU
CHP'nin Diyarbakır'lı, Kürt, yıllarca Diyarbakır'da avukatlık yapmış, baroda görev almış ancak İstanbul'dan seçilmiş milletvekili Sezgin Tanrıkulu da İstanbul'daki korsan Antalya Film Festivali'ne katılıp hatıra fotoğrafı çektirmiş. Çektirdiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşırken şu notu düşmüş.
'İktidar oldunuz ama kültürel iktidar olamayacaksınız' Sormadan geçemeyeceğim kimin iktidarının bekçiliğini yapıyorsunuz Sezgin Bey?