Pisliğin üzerinde oturup "Hani alkış yok mu?" diyen federasyon başkanından başlayıp, tepeden tırnağa arınmaya ihtiyaç vardır. Bu arınma, ahlaklı ve adaletli insanlarla mümkündür… Meselemiz bugün değildir. Hakem de değildir. Meselemiz İstanbul eksenli Türk futbolunun ta kendisidir.
Meselemiz Trabzonspor'un son 30 yılıdır. Trabzonspor, kurban edilmektedir.
Şampiyonlukları çalınmış, şampiyonluğa oynadığı yıllarda 'sistematik' şekilde yarıştan kopartılmıştır. Son olarak dünyanın en kapsamlı şike dosyasına rağmen şampiyonluğu başka takıma verilmiştir.
Ne gariptir ki, milyonların gözü önünde yaşanan 'ahlaksızlık' karşısında bir kaç kulüp ve taraftar kitlesi hariç yalnız kalmıştır!
Son yaşanan 'utanç gecesinde' Salih Dursun'un sahadaki 'kara formalıya' gösterdiği kırmıza kart ve eliyle 'sen dışarıya çık' dediği o hareket bir devrimdir. O kart sadece hakeme değil onun arkasındaki suç örgütüneydi. O kart ahlaksızlığa ve adaletsizliğeydi. O kart milyonlarca taraftarın ve helal alın teri dökenlerin isyanıydı.
Ve artık. O utanç gecesinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması gerekiyor.
Bu düzen yıkılmalı, bu düzen değişmeli. Yeniden 'tertemiz' sayfa açılmalı.
Adalet gelmeli… Suç örgütleri, şikeye bulaşan yöneticiler ve onları koruyup kollayanlar, futbolcular, tercümanlar her kim ise futbolun dışına atılmalı. Olmadı mı? Trabzonspor 'hicret' etmeli.
Hatırlayın… Peygamber efendimizin tavsiyesi üzerine bir grup mümin, Mekkeli müşriklerin zulmünden kurtulmak amacıyla Habeşistan'a hicret etmişti. Habeşistan'ın o dönemdeki kralı zulme rıza göstermeyen, adil bir insan olarak bilinen Necaşi'ydi. Onları kabul ederek, koruması altına almıştı… Trabzonspor'un durumu da tam olarak budur! Öz yurdunda garip öz yurdunda paryadır. Şikeden haksızlığa uğruyor. Lakin adaleti Avrupa'dan bekliyor. Trabzonspor vazgeçmedikçe suç örgütü sahada ve dışında saha gereğini kendilerine göre yerine getiriyor.
Bu böyle devam edemez. Etmemeli!
Eğer çocuklarımıza futbol izletecek isek, yeniden başlayalım. Yok, eğer düzen böyle devam edecek ise bu pisLİG'ten, 'hicret' edelim!
