Ufuk Özcan

UFUK ÖZCAN

Bir sahneyle "aşk" final oldu

Eklenme Tarihi 1 Aralık 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Düğün tarihi konuşuluyordu, yüzük dedikoduları dolaşıyordu, herkes "bu iş artık bitti, evlilik geliyor" diyordu… Derken Hande Erçel ve Hakan Sabancı ilişkisi bir kez daha magazin rüzgârının ortasında savruldu.



İlk kıvılcım, Hande'nin Barış Arduç'la çektiği dijital projedeki öpüşme sahnesi oldu. Set başka, hayat başka derken, o sahne kulislerde "kriz" başlığının altına not edildi. Ardından ikili başka bir projede yeniden yan yana kameraya karşı geçti… Ama o eski huzur? Onu kimse göremedi. Derken ayrılık… Fakat ilginçtir, sosyal medyada hâlâ birbirlerini takip etmeleri "Aaa bir umut var mı?" sorusunu zihinlere kazıdı. Ta ki… Hande'nin Metin Argüder'le rol aldığı yeni projedeki ikinci öpüşme sahnesi gelene kadar. Sahne yayınlandı, birkaç saat geçti geçmedi… Hakan Sabancı, Hande'yi takipten çıkardı. Magazin alemi bir anda karıştı. Hande de karşı hamleyi yaptı, Hakan'ı takipten sildi. Ve böylece sosyal medya, yine bir ilişkinin nabzını bizlere duyurdu. Artık biliyoruz ki modern aşkların barometresi hava durumu değil, takip listesi. Bir tıkla başlayan kriz, bir tıkla final ilanı… Kısacası, herkes düğün beklerken ilişkiden elimizde kalan tek şey şu oldu: Takipten çıkılan bir aşkın dijital sessizliği.


SOSYETENİN YENİ ROTASI LATİN AMERİKA

İstanbul'un sosyete takvimi, her sezon kendi içinde yeni bir dalga yaratır. Bir yıl Mykonos konuşulur, bir yıl Meksika Tulum, ertesi yıl herkes Bali'ye koşar; jet set dünyasının yönü rüzgâra değil, modaya göre değişir. Son haftalarda ise kulislerde yeni bir destinasyon fısıldanıyor: Uruguay. Evet, yanlış duymadınız… Sessiz, sakin Güney Amerika ülkesi bir anda İstanbul'un sosyete sohbetlerinde başrol olmuş durumda. "Bali çok kalabalıklaştı, Avrupa çok sıradanlaştı, yeni bir yer lazım" diyenlerin ortak noktası, yeni kaçış rotasını Güney yarımkürede aramaları. Bu dalganın içinde, magazin ve sosyete sayfalarında sıkça yer alan Şevval Şahin, Derin Mermerci, Aylin Benardete, Burak Ateş gibi isimler yılbaşına Uruguay'da gireceklermiş.

FERİDUN DÜZAĞAÇ'IN YENİ HAYAT RİTMİ: SAKİNLİĞİN ŞARKISI

Bazı insanlar hayatlarının belli bir döneminde büyük kararlar verir. Kimisi şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ister, kimisi kendini yenilemek… Ama bazı kararlar vardır ki, yalnızca bir taşınma değildir; insanın ruh hâlinin, hayata bakışının, hatta üretme biçiminin değiştiğini gösterir. Feridun Düzağaç'ın Bodrum'a yerleşme kararı tam da bu türden bir dönüşümün kapısını aralamış. Yıllardır "hüzünlü romantizmin" sahnedeki sesi olan Düzağaç, bu kez mikrofonu bırakıp kaşık-çatalı eline alıyor gibi görünüyor. Bodrum Bitez'de kapılarını açan Hatır Lokantası ile, düetleri ve sahne ışıklarını geride bırakarak "samimiyet", "hatır" ve "sofra paylaşımı" üzerine yeni bir yolculuğa çıkmış. Tabii sahneleri bırakmamış bir çok ünlü isim gibi Ferudun Düzağaç'ta konserlerine Bodrum'dan gidip geliyor sonrasında İşletmesinin başına geçiyormuş.

GÜLÜŞÜN GÜCÜ

Bazen
bir gün, bir insanın hayatında sandığımızdan çok daha büyük bir yer açar. Hele ki o gün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'yse… Sadece farkındalık değil, aynı zamanda bir kalp birliği günüdür. Aslıhan Karalar'ın, Gülen Güneş Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ni ziyareti de işte böyle bir anlam taşıyor. Yanında Tolga Gariboğlu'ndan Cemre Melis Çınar'a, Perihan Ünlücan'dan Deniz Bolışık'a, Aysu Keskin ve Fatoş Bayındır'a kadar birçok ismin bulunması ise bu buluşmayı bir "görünürlük çabası" olmaktan çıkarıp kolektif bir iyilik hareketine dönüştürüyor.
Ünlü olmak bazen spot ışıklarının altında görünmek demektir; bazen de o ışığı başkalarıyla paylaşmayı bilmek diyorum.