İsmail'in dışında kanatları çalışmayan
Beşiktaş tam gol stresine girecekti ki
Alperen'in acemiliği yardımına yetişti. Karcemarskars gibi takımının üstünde bir kalecinin eksikliği maça damgasını vuran olaydı.
Gaziantep, lideki puan durumuna güvenip en iyi futbolcusu Muhammet'i satınca zaten gol atmadaki bilinen sıkıntısı daha da artmış durumda.
Rhodolfo'nun sakatlığıyla birlikte
Marcelo ve
Alexis ilk kez sahada üstelik de birlikte oynamak zorunda kalması, goller gelene kadar seyircide endişe yaratmadı desek yalan olur.
Marcelo, başta zaten bilinen kafa topları olmak üzere her açıdan
Ersan'dan daha iyi futbolcu. Üstelik de uzun zamandır oynuyormuş gibi rahat ve kendine güvenli oynadı. Görünen o ki sakatlık olmadığı sürece
Rhodolfo ve
Marcelo birlikte oynar.
Alexis hakkında karar vermek için forveti daha güçlü bir takım karşısında görmek gerekiyor. Uzun mesafe vuruşlarının iyi olması ise sevindirici.
Olcay'ın malum yetersiz durumu ve buna rağmen sürekli ilk 11'de çıkması artık bir
Şenol Güneş klasiği haline geldi.
Bilic'in Pekmetek ısrarına benzer örneği akıllara geliyor ve yürekler hopluyor.
Olcay'ın ille de oynaması şartsa bu tür iç saha maçlarında
Beck'in yerinde oynayabilir.
Beşiktaş düzeyindeki bir takımın sağ beki sadece top kesmemeli. Nitekim
Gomez'in golünde
Sosa'nın pası
Beck'in bu zaafının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Beşiktaş oyunu kanatlara yayıp sahayı genişlettiği, oradan
Gomez'e top kestiği sürece ve hızlı oynadığı zaman dozer gibi eziyor.
Gökhan, Oğuzhan, Sosa, Gomez ve Tolga iyi oynadı. Maçın asıl dersi ise kadron sözde değil özde zengin olduğu zaman sakatlığı da şansızlığı da aşıyor olmaktı.
MAÇIN EN İYİSİ İSMAİL
İstekli ve faydalı oynadı. Tosic kabusunu sona erdirdi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OLCAY
Sağ bekte denenmeli, forvette olmuyor