O kadar kötü zamanlar geçirdi ki...
O hastalığın tedavi süreci, hem hasta hem de yakınları için çok zor bir dönem.
Ben, annemden dolayı o kadar iyi biliyorum ki… Kemoterapi, ışın tedavisi, saç dökülmesi, peruklu dönem… Tüm hanımlardan rica ediyorum.
Lütfen düzenli olarak ihmal etmeden mamografinizi çektirin. Bakın, arkadaşım erken teşhis ile kurtuldu.
Arkadaşımın hastalıktan daha çok canını yakan şey bir oğlunun olması ve bu süreçte onun yaşadığı üzüntüydü.
Her anne gibi o da çocuğuna çok düşkün. Hastalığı, oğlundan saklandı.
Sadece bir ameliyat olması gerektiği söylendi. Saçı için peruğu bile ona göre ayarlandı.
Bir gün çocuk, eve gözleri ağlamaktan şiş bir şekilde gelmiş. Ne olduğunu sormuşlar. Annesine sarılarak ağlayan çocuk başta ne olduğunu söylememiş.
Sonra da "Anne senin saçın peruk mu?" diye sormuş.
Annesi "Bu, nereden çıktı oğlum?" diye sorunca çocuk da "Arkadaşlarım söyledi. Sen kansermişsin, ölecekmişsin?" demiş.
Çocuk işte, arkadaşına bu söylenir mi?
Çocuksan söylersin.
Ama bunu o çocuğun ailesi evde nasıl konuşuyor ki bu olay, onun kulağında kalıyor. Evde konuşmaların dikkatli olması gerektiğini bilmeyen bir aile var ortada.
Kendileri için konuşulsa ne hissederler çok merak ediyorum.
Bir çocuğa farkında olmadan yaşattıkları travmaya bakın.
Lütfen bu hassas konularda aile içinde konuşuyorsanız; çocuklarınızı uyarın.
Onlara birilerinin üzüntüsüne sebep vereceği konusuna dikkat çekin.
Ben burada arkadaşıma değil; o çocuğun yaşadıklarına perişan oldum.
***
EN GÜZEL AYRILIK
Sezen Aksu olmasaymış, bizim adımıza kim cümleler kuracakmış çok merak ediyorum. Onun her şarkı olarak kurduğu cümle, bizim söylediklerimize tercüman.
Ben ne söylemek istiyorsam o, kuramadığım cümleleri benim adıma kurmuş oluyor.
Mesela; Sibel Algan ile beraber yaptığı şarkının sözlerine bakın:
"Hakkımda konuşmuşsun / Dargınmışsın bana meğer / Dargınken sevgililer / Erken konuşan kaybeder / Hakkımda konuşmuşsun / Şikayetin varmış meğer / Ne garip, insan en çok kendine böyle yalan söyler / Daha iyi bir insan, olunmuyor anlattığında / Susmak gerek hatta, gerçekten yandığında…" Oyuncu Büşra Develi, üç yıllık aşkı Burak Deniz'den ayrıldı. Hem de sessiz sedasız. Biz kavgaya, gürültüye, arkadan laflar söylenmesine alışığız. Onlarda öyle olmadı. Bizim alışık olduğumuz malzemeyi vermediler. "Ne aldatma, ne de kısıtlama, karşılıklı verdiğimiz bir kararla ayrıldık. Birbirimize sevgimiz ve saygımız sonsuz" diyerek çok güzel anlattılar ayrılık süreçlerini.
Bence bir müddet sonra bir araya gelirler ve kaldıkları yerden devam ederler.
Bu kadar güzel ayrılık olduktan sonra kıymetlerini anlayacaklardır.
Sezen'in şarkısındaki "Biri yaralı" değil çünkü… Büşra ve Burak mutluluğun tadını çıkarın, birbirinizin kıymetini bilin.
Tabii sizler de… Sevgiler sadece yüreğinizde olmasın, dilinizde de olsun.
