Tarihi 19 Mart 2017

Özgürlüğe sayılı gün

Deniz Seki ile olan yakınlığımı biliyorsunuz. Hem ona en yakın isimlerden biriyim hem de menajeriyim. Hal böyle olunca ondan haber almak isteyenler o kadar mail yolluyor, yolda karşılaştığım tanıdığım tanımadığım onca insan onu soruyor ki bana... Onunla beraber anılmak hafızada böyle kalmak çok hoşuma gidiyor.
Artık geri sayım başladı… Bugün itibariyle kaldı 79 gün. Özgürlüğe tam 79 gün var. Az kaldı az. Yazması, söylemesi çok kolay geliyor; ama Deniz Seki'ye az kaldı mı bilmiyorum.
Kendisi çok heyecanlı, hem de çok… Ona "İlk ne yapmak istiyorsun?" diye sorduğumda "Avazım çıktığı kadar çığlık atmak istiyorum" dedi.
Aslında bu, her şeyin özetiydi. "Yeşili görebileceğim, maviye doya doya bakacağım bir yere gidelim" dedi.
Deniz Seki, çilehaneyi iki buçuk yılda verimhaneye çevirdi. Ömründen giden 2 buçuk yıl... Bir sürü kursa gitti. Elinde çok sayıda sertifikası var.
Artık gitar çalabiliyor. Ayrıca emek kursuna gidip pastalar, yemekler yaptı.
Bunların dışında tiyatro kursunda drama dersleri aldı, el becerisi kursuna da gitti.
Yeni kitabı bitti… İkinci kitabı çok kısa süre sonra çıkıyor.
Yazdığı ve bestelediği şarkıları hiç söylemiyorum bile... Ancak şunu söyleyebilirim Deniz Seki, kalbinizden geçecek. Gözyaşlarınızı silmek için şimdiden mendilleri hazırlayın.
Mesela 'Bal Gibi' adlı bir şarkısı var.
Ben şarkıyı ilk dinlediğimde kendimi durduramadım avaz avaz ağladım.
Diyorum ya kalbinizden geçecek diye; çünkü hepsi gerçek ve yaşanmışlıkla yazılmış şarkılar… Bizde geri sayım tatlı bir telaşla başladı.
Planlar, programlar, gelen teklifler… Aradan geçen 2 buçuk yılı daha doğrusu ömürden giden toplamda 3 buçuk yılın açığını kapatmak lazım…


***
SEVİN SEVİLİN
Uzun zamandır buna taktım:
Aşk mı, sevgi mi? 'Aşk' ve 'sevgi' aklımda hep farklı çağrışımlar yapar.
İkisini farklı tanımlar, ikisine de farklı değeler yüklerim. Ama aralarında bir sıralama yoktur. Her ikisi de sanki ayrı kategoride, ayrı değerdedir ve ikisini de yaşamak insanın gözüne hiç silinmeyecek pırıltılar ekler, yüz çizgilerine derin anlamlar katar diye düşünürüm.
Aşkı sevgiden ayıran şey başka duyguları da içinde barındıran bir bütün olmasıdır.
Aşkın içinde korku vardır. Endişe vardır. Kaybetme korkusu o kadar güçlüdür ki, daha çok özeni, daha çok tutkuyu, heyecanı, kalp çarpmasını içinde saklar.
Gelip geçicidir bana göre aşk… Sevgi ise kalıcı… Eğer aşıksam korkarım kendimden gelip geçici diye… Sevgi, üzerine kondukça çoğalan bir duygu. Bir ömür güvenebileceğinizden emin olmak, ne güzel bir emniyet duygusudur. Çocuğu hata yapsa da koşulsuz seven bir annenin yarattığı his gibi, eşinizle yaşadığınız küçük anlaşmazlıkların yıkamayacağı kadar güçlü bir sevginin içinde olduğunuzu bilmek, verdikçe sevginin; aldıkça paylaşımın artacağını bilmek, sakin bir limanda ömrünüzü fırtınalardan uzak geçirebileceğinizi bilmektir sevgi… Şu günlerde sadece sevgiyi arıyorum… Umarım sizin hayatınızda bir ömür seveceğiniz birileri vardır.
Haftanız bereketli ve güzel geçsin…