Tarihi 16 Eylül 2016

Kredilerde teminat yeterli değil

Geçenlerde görüştüğüm bir firma sahibi, bazı bankaların kredi verme konusunda isteksiz davrandığından bahsetti. Şirketlerinin herhangi bir finansal probleminin olmamasına rağmen kredi taleplerinin geri çevrildiği söyledi. Elbette firma sahibinin sadece bu beyanına dayanarak bankaların hiçbir gerekçe göstermeden kredi vermemesi gibi bir durumun olma ihtimali düşüktür. Bankalar firmalara kredi verirken sadece işletmenin anlık durumuna değil, geçmişine, bugününe ve yarınına bakar. Bankaların 90'lı yıllarda kredi verme süreçleri son derece sübjektif ve yetersizdi. Hangi sektöre ve hangi firmaya ne kadar miktar ve hangi vadede kredi verilmesi gerektiğinin hiçbir temel dayanağı yoktu. Bugün bankaların çok gelişmiş risk yönetim altyapıları var. Çalışmaya başlanan her müşterinin banka ile olan ilişkileri banka veri tabanına kaydediliyor. Bankalar, bununla yetinmeyip, müşterisinin tüm piyasa faaliyetlerini ve risklerini izliyor. Banka tüm bu süreçlerin yönetimi için insan kaynağına ve teknolojik altyapısına yatırım yapıyor. Buradaki tek amaç, bankanın topladığı tasarrufları doğru alanlara yatırmak ve geri dönüşünü güvenle gerçekleştirmektir. Bu durumu sadece bankaların kârlılığına katkı sağlayan bir süreç olarak görmeyin. Bu aynı zamanda ekonomideki kaynakların etkin ve doğru şekilde aktarımını sağlamaktadır.

TEMİNAT YETMEZ
Bankalar, kredi analizlerinde mali tablolar ve firmanın moralitesi olmak üzere iki noktaya bakar. Bilanço ve gelir tablosu son derece önemlidir. Bu tabloların doğruluğu, aynı zamanda işletmenizin faaliyet döneminin fotoğrafının gösterir. Çalışma sermayesi güçlü, dolayısıyla ödeme gücü yüksek işletmelerin kredi alması çok daha kolaydır. Sermayesi güçlü, borçlandığı parayı duran varlıklarına yatıran işletmeler bankalar nezdinde her zaman birkaç adım öndedir. Bazı işletmeler, banka ile olan ilişkilerinde şöyle bir önyargı ile hareket ediyor; "Şirketimin mal varlığı var, ama neden kredi vermiyor?" Oysa bankalar, kredi verirken sadece teminata bakmaz, verdiği kredinin doğru kullanılıp kullanılmayacağına da bakar. Bankalar, teminatınız dahi olsa, kullanacağınız kredinin dönüşünde şüphe duyarsa krediyi kullandırmaz. Yazımın başında bahsettiğim işadamına bankaların neden kredi vermediğine gelince, işletmenin son dönemde ortaklık yapısındaki sık değişiklikler, kârlılık ve bazı rasyolardaki bozulma, bankalar tarafından bir risk olarak algılanmış. Buna benzer birçok firma, bankalardan yakınırken mutlaka mali tabloları kadar yönetim yapısındaki değişimin kredibilte için ne kadar önemli olduğunun farkına varmalıdır.