Şimdilik tam adını koyamazsak da Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki gerilim soğuk savaş döneminin izlerini taşıyor. Meseleye sadece ekonomi penceresinden bakarsak tahminlerimizin hiç biri tutmaz. Eğer arka plandaki güç mücadelesini anlayamazsak, olanları sadece ekonomik faaliyetlerin bir sonucu gibi yorumlarız. Petrol başlı başına ekonomik faaliyetlerin temel göstergesidir. Eğer petrol fiyatlarında yada tüketiminde şok hareketler varsa yaptığınız tüm tahminler altüst olur.
Nitekim 2014 yılında petrol fiyatlarında yaşanan şok düşüş, tüm senaryoları çöpe attı. Senaryoda yeni kurguya ve yeni tahminler yapmamıza neden oldu.
Dünya ekonomisi için 2015 yılı daha fazla sürprizlere ve fırsatlara açık bir yıl olacak gibi görünüyor.
FIRSATLARI KAÇIRMAYIN
2015 yılı, Türkiye için üretim ve ihracat açısından, çok daha iyi bir yıl olacak. Petrol fiyatlarındaki ve girdi maliyetlerindeki düşüş, işletmelerin rekabet gücünün artmasında büyük rol oynayacak. Türkiye, dünya ekonomisi için zor bir yıl olan 2014 yılında bile ihracatını hız kesmeden sürdürdü. TİM verilerine göre, 2014 yılının Aralık ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.1 yükselişle 13 milyar 137 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece Türkiye'nin 2014 yılının tamamındaki ihracatı yıllık bazda yüzde 4 artış kaydederek 157 milyar 622 milyon dolara ulaştı. Bu rakam Türkiye Cumhuriyeti'nin yıllık ihracatta yeni rekoru oldu. Geçen yıl, toplam ihracattan yüzde 59.2 pay alan sanayi mamulleri ilk sırada yer aldı.
Sanayi mamullerinde en büyük paya yüzde 14.1 ile otomotiv endüstrisi sahip oldu. Geçen yıl en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, Irak, İngiltere, İtalya ve İran oldu.
Almanya'ya ihracat yıllık bazda yüzde 11.3 artış kaydederken, İngiltere'ye yüzde 12.6, İtalya'ya yüzde 7.4 ve Fransa'ya yüzde 1.3 yükseldi. 2014 yılında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı yüzde 60.8 ile Suriye'de oldu. Bu ülkeyi yüzde 57.4'le İran ve yüzde 17.9'la Türkmenistan takip etti. Bölgesel olarak bakıldığında 2014 yılında AB'ye ihracat yüzde 9, Ortadoğu'ya yüzde 6 ve Kuzey Amerika'ya yüzde 16 artış gösterdi.
Mevcut veriler birçok pazarın büyüme için ciddi potansiyel taşıdığını gösteriyor.