Sinan Özedincik

SİNAN ÖZEDİNCİK

Çocuklar Kavgaya Kurban Olmasın

Eklenme Tarihi 19 Aralık 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Son günlerde kamuoyunun gözü önünde yaşanan bir tartışma var ve bu tartışmanın merkezinde ne anne ne baba var; merkezinde 14 yaşında bir çocuk duruyor. Aslında durması gereken yer de tam olarak burası. Çünkü anne babalar ayrılabilir, birbirlerine kızabilir, kırılabilir, hatta öfkelenebilir. Ama çocuklar, yetişkinlerin öfkesinin, intikam duygusunun ve kontrolsüz sözlerinin ortasında bırakılmamalı. Tolga Karel ile Günay Museyeva arasında yaşananlar, meselenin ne kadar hassas bir noktaya geldiğini açıkça gösteriyor. Bir annenin, çocuğunun yurt dışına çıkamaması ve bu nedenle tedavisini yaptıramadığını söyleyerek televizyona çıkması başlı başına zor bir durum. Ama asıl sorun, bunun karşılığında gelen açıklamalar.

Uyuşturucu imaları, "temiz raporu getir" çıkışları, annenin hayatına dair ağır suçlamalar… Bunların her biri belki yetişkinler arasında bir tartışma başlığı olabilir. Ancak mesele bir çocuğun sağlığı ve geleceği olunca, bu sözlerin bedelini anne ya da baba değil, çocuk ödüyor. Bu tür açıklamalar yalnızca bugün için zarar vermiyor. O çocuk büyüdüğünde bu sözler internetten silinmiyor, hafızalardan silinmiyor, iz bırakıyor. Bir çocuğun anne ya da babası hakkında söylenen her ağır cümle, onun iç dünyasında bir çatlak oluşturuyor. Taraf tutmaya zorlanan, suçlamaların ortasında kalan çocuk, kendini güvende hissetmiyor. Oysa çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey, anne ve babanın ayrı da olsa ortak bir sorumluluk bilinciyle hareket etmesi. Kim haklı, kim haksız tartışması bu noktada anlamını yitiriyor. Çünkü çocuk için haklılık değil, korunmuş olmak önemli. Anne babaların, özellikle de kamuoyunun önünde olanların, söyledikleri her sözün çocuğun ruhunda nasıl bir iz bırakacağını düşünmesi gerekiyor.

Öfkeyle söylenen bir cümle, bir anlık rahatlama sağlayabilir ama çocuğun hayatında uzun süre taşınacak bir yük haline gelebilir. Belki de artık şunu yüksek sesle söylemenin zamanı. Ayrılık, ebeveynliği bitirmiyor. Anne babalar yollarını ayırabilir ama çocuklarını koruma sorumluluğu ortak kalır. Kavga ederken değil, susarken bile çocuğu düşünmek gerekir. Çünkü çocuklar, yetişkinlerin savaş alanı değildir. Ve hiçbir haklılık, bir çocuğun zarar görmesinden daha değerli değildir.