Samet ve Mert'in Avrupa kadrosuna yazılmadığı harika mühendislik sonucu, Fenerbahçe'nin elinde tek stoper yoktu maç öncesi. Ferdi'nin de sakatlanmasıyla hem sol bekte hem stoperde tek alternatif Oosterwolde kalmıştı. Becao ve Djiku'nun yokluğunda her maça stoper olarak başlayan Oosterwolde bu maçta sol beke çekildi. Kabul edilebilir bir tercih tabii ki bu kadar eksiğin içinde. Ancak, yine lig maçlarında zaman zaman stopere çekilen Crespo yerine defans tandeminde İsmail'i oynatmanın hiçbir açıklaması olamaz. Rakibin bulduğu her golde, ki tam 6 tane atıldı, İsmail ya bir çalım yedi ya da pozisyon hatası yaptı. Buna kornerden yenilen gol de dahildi...
İsmail Kartal'ın yaptığı ikinci hata, stoper tercihi kadar olmasa da Cengiz Ünder'in maça 11'de başlamasıydı. Ligde bulduğu dakikalarda ayakta kalmakta zorlanan Cengiz, bu kadar sert kış şartlarının olduğu ve rakibin fizik gücüyle öne çıktığı karşılaşmada tabii ki yokları oynadı. Sahada Cengiz'den daha kötü olan tek isim Ryan Kent'ti. Çünkü Cengiz 62. dakikada oyundan alınırken, Kent 74'te oyundan alınıp 12 dakika daha kötü oynama şansı elde etti.
İsmail Kartal'ın saymakla bitmeyecek hatalarından bir tanesi de kenar dokunuşlarıydı. Maç 3-1'ken tamamen ezber bir hamleyle Batshuayi-Dzeko değişikliği yapıldı. Çift forvete dönülmeyecek olsa bile, maçta bir gol atan ve bir golü de sayılmayan sahadaki en aktif isimlerden Batshuayi'nin oyunda kalması lazımdı.
Karagümrük maçının ardından hocaya, Fenerbahçe'nin akan oyunda çok zor gol bulmaya başladığına dair bir soru sormuştum. İsmail hocanın cevabı ise gayet alakasız bir şekilde 'Süper Lig ve Konferans Ligi'nde lideriz' şeklinde olmuştu. Fenerbahçe, 5. maçlara lider çıktığı Avrupa'da an itibariyle 3. sırada. Ligde ise averajla lider... Aynı soruyu şimdi hocaya soracak olsam ne yanıt alırım bilmiyorum. Tabii hoca Nordsjaelland maçının ardından yaptığı gibi soru almayı reddetmezse...