Fenerbahçe adına maçın kaderini orta saha belirleyecekti. Bartu ve Szymanski ikilisinden beklenen dinamizm ve yaratıcılık gelmedi. Szymanski'nin köksüz, oyunun içinde kaybolan görüntüsü;
Bartu'nun ise oyuna neredeyse hiç etki edememesi, Sarı-Lacivertliler'in hücum üretimini ciddi şekilde kısıtladı. Buna Oğuz ve Kerem'in maç boyunca varlık gösterememesi de eklenince, Fenerbahçe'nin gol bulması adeta mucizelere kaldı. Bu sıkıntı maç boyunca devam etti. Oysa bu tür derbiler "fırsat maçı"dır. Ama Fenerbahçe, elindeki fırsatları Oğuz, Szymanski ve Bartu üzerinden değerlendiremedi. Beşiktaş cephesinde ise özellikle Jurasek, Salih ve genç Devrim için olumlu şeyler söylemek mümkün. İkinci yarıda Beşiktaş oyunu daha çok istedi, kazanmaya yaklaştı ve gole defalarca yaklaştı. Ancak karşılarında gününde bir kaleci vardı:
Tarık. Kritik anlarda yaptığı kurtarışlarla maçın kırılmasına izin vermedi. Maçın hakemine gelince… Ne yazık ki standardı olmayan bir yönetim izledik. Verdiği ve vermediği kararlar arasında ciddi tutarsızlıklar vardı. Sonuç olarak; bu kadar eksik ve faydasız oyuncuyla Beşiktaş'a kaybetmek büyük bir sürpriz değil.