BULUTTAN zarfları kuşlar icat etti, inanmayan o mektupları taşıyan postacılara sorsun.
Ne zaman ki teknoloji insanın hayatına girdi her şey kirlendi.
Sormaya bile gerek yok.
***
Deniz kabukları dalgaları bile can kulağıyla dinlerdi, inanmayan martılara sorsun.
Ne zaman ki cep telefonları insanın hayatına girdi her şey tuzak!
Sormaya bile gerek yok.
***
Saadetin parayla olmadığını yoksul mahallelerde yaşayan onurlu kızlar icat etti, inanmayan şarkılara sorsun.
Ne zaman ki zengin enayiler birkaç aylık evliliklere milyon dolarlık nafakalar dağıtmaya başladı aşk öldü.
***
İnsanları işe alırken haksızlık yapmayı hak yemeyi sevenler icat etti, inanmayan işsiz babalara sorsun.
Ne zaman ki "hamili kart yakınımdır" ayrımcılığı çıktı işi ehline teslim etme gerçeği tuzla buz oldu.
***
Çocuklara kadınlara saygılı olmayı eski mahallelerdeki delikanlılar icat etti, inanmayan Sadri Alışık filmleriyle büyüyenlere sorsun.
Ne zaman ki terbiyesizliği yaşatmak için terbiyenin öldürülmesine izin çıktı ülke yoldan çıktı.
***
Alışveriş yaparken parası olmayanın gururunu incitmemeyi "olunca ödersin" diyen bakkallar öğretti, inanmayan büyüklerine sorsun.
Ne zaman ki süpermarketler ortaya çıktı acımasızlık tavan yaptı.
***
Eski gömleklerimizin yakasını değiştirip giymeyi gençliğimizdeki çaresizlik icat etti, inanmayan terzilere sorsun.
Ne zaman ki "mal varlığı haram olanlar" öne çıktı, kirli gömlekler moda oldu.
***
Ekmeğimizi bölüşmeyi çocukluğumuzdaki onurlu büyükler icat etti, inanmayan eskilerden kalanlara sorsun.
Ne zaman ki yeni moda babalar çıktı, çocuklarına başkalarının ekmeğiyle beslenmeyi öğretti, vicdanın ve ahlakın hükmü kalmadı.
***
Ne zamanki demokrasi ve cesaret anlamından uzaklaştı, insanlar korkuya yakınlaştı. İnanmayan elde kalan son kuşlara sorsun.
Kötülüğün aynasına bakıp saçlarını tarayanlarla, masum olduğu halde suçlanıp adalet arayanlar arasında çelişkilerle yüklüdür ülke.
Bu yükü boşaltmak için vicdanların "Allah korkusuyla" dolu olması gerekir. Ne yazık ki insanların kara kutusu olması gereken vicdan para kutusudur artık.
MUTLULUK TAKVİMİ
Çocukların odasına kapıyı çalarak gir.
Doğa konulu fotoğraf çek.
Köpeğinin tasması olsun.
Bir fotoğrafın geçti elime
Onsekiz yaşındasın
Sana aşık olduğum
O siyah beyaz yıllar
Sonsuz bir masumiyet
Fotoğrafta herkes var
Hepsi de biliyor
Hiçbiri sevilmedi
Senin kadar
Fotoğrafın karşısında
Şöyle bir gülümsedim
Kim derdi ki kırk yıl sonra
Bu yorgun yüreğimde
Canlanacak hatıralar
Hakkı YALÇIN
Akıllı kadınlar uyanmak için kitap okur, magazin kadınları uyumak için!
Yıldızlar söndü!
Şimdi kullanılmayan hatıra defterlerinde, ne sevdaları ölümsüz kıldık, bilmezler.
İki gözümüz, iki siyah üzüm.
Dünyanın yağmurunu akıttık gözlerimizden, sırf şarkılardaki hüzünlerin zarafetinden.
Sonra karanlık adamlar geldi.
Sonra zibidiler çıktı ortaya ne şarkılarda anlam kaldı ne Yeşilçam filmlerinde "hakim amca" rolündeki Hulusi Kentmen'in gösterdiği adalet.
Bir yıldız daha söndü, biri daha sonra diğeri. Gökte yıldız kalmadı.