Yazlık sinemalar

Eklenme Tarihi 27 Haziran 2010
Çocukluğumuzun en güzel rüyasıydı yazlık sinemalar. İçine leblebi atılmış gazoz şişesiyle film izlemek, sınıf geçme hediyesi olurdu çocuklara.
Her sinema çıkışı, koltuklara gelecek haftayı bırakırdı çocuklar.
Onların Turist Ömer'i vardı, Vahi Öz'ü, Nubar Terziyan'ı...
O çocuklar, yoksul bahçelerdeki namuslu çiçeklerdi.
Yüzleri ilk yaz güneşi gibi.
***

Çocukluğumuzun en güzel masalıydı yazlık sinemalar.
Afişlerle süslenmiş bir kamyonetten, megafonla filmin tanıtımı yapılırdı.
Ayşecik vardı, Ömercik.
Her çocuk, kendi uçurtmasının kuyruğuna takılırdı.
Parasız sevinçlerin çocuklarıydı onlar, ceplerinde çakıl taşları.
Yaz ikindisi kokarlardı.
Helal süt emmiş Cumhuriyet çocukları.
***

O yazlık sinemaların memelerinden, hayatın sütünü emerdi çocuklar.
Onlar hayat adına her rolü üstlenirken, analarının başı örtülüydü, ya da açık, kime ne?
Babaları camiden çıkarken, ne siyaset yapardı, ne ikiyüzlü ticaret.
Onların Sadri Alışık'ı vardı, Cüneyt Arkın'ı, Ediz Hun'u...
O çocuklar bu ülkenin "Son Kuşlar"ıydı.
Biten sevdalardan sonra "Ayrılsak da Beraberiz" derlerdi.
Ülke sevgisinin surlarına çıkarlardı, her daim.
Bilirlerdi ki, "Ağaçlar Ayakta Ölür"dü.
***

Çocukluğumuzun en anlamlı okuluydu yazlık sinemalar.
Hayatın başucu kitabı.
O çocuklar dürüstlüğün yansımasıydı.
Gölgeleri bile eleleydi, harika bir dayanışmanın içinde.
Onların Türkan Şoray'ı vardı, Hülya Koçyiğit'i, Filiz Akın'ı...
Mazi onların kalbinde yara olarak kaldı.
Nereden bilsinler, geçmişe açılan pencerelerde, yarınlarının çalınacağını.
***

Keşke filmi geri sarabilseydik. Çocuklarımızın geleceğini ve masumiyetini, bu karanlık televizyonlardan geri alabilseydik keşke...

* * *
HUKUKSUZ ÜLKE
Herkesin istediği hukuk, dokunmadan açılan bir kapı. Herkesin istediği hukuk, kendi düşüncesinden gayrisine tahammül etmemek. O yüzdendir ki, hukuksuz bir ülkenin üçüncü dünya ülkesi olmasının önüne geçilemiyor. Herkes birbirini önüne geçmekle... Herkes birbirinin hakkını yemekle. Vakit geçiriyor.

* * *
Kötü insana verdiğimiz her şeyden pişmanlık duymalıyız.

* * *
Bir yandan bizler koşuyoruz yozlaşmaya. Öte yandan yozlaşma bizlere koşuyor.

* * *
Mutluluk takvimi
27 Haziran 2010

Dişini fırçalarken suyu kapat.
Kapının önünü temizle.
Kan bağışla.
Bol su iç.
70'li yılların gazetelerini oku.

* * *
Rüzgara kapılmış
Yaprak gibiyim
Sevdalı yüreğim
Can çekişiyor
Dinlediğim şarkıları
Ettiğim duaları
İçimdeki yangınları
O bilmiyor

O bilmiyor
Hala eski anılarla
Yaşadığımı
O bilmiyor
Resimlere bakıp bakıp
Yalvardığımı
Ona vurgun olduğumu
Ağlayıp kahrolduğumu
Yıkılası gururumu
O bilmiyor

Hakkı YALÇIN