İnsan sağlığı!

Eklenme Tarihi 6 Mayıs 2025

GEÇMİŞTEKİ dergilerin, gazetelerin insanların sağlıklı yaşamına yönelik önerileri olurdu.
O dergiler insanları hem bilgilendirir hem ilgilendirirdi. 1960 yılı Hayat Dergisi'nden bir haber. "Fransa'da her 33 dakikada bir kişi alkol zehirlenmesinden ölüyor!" Tehlike naif bir dille anlatılmış.
"Alkol tesirini gayet ağır ve sinsi şekilde icra eder. Senelerce hiçbir rahatsızlık hissetmezsiniz ama günün birinde sizi yere vurur." Haberin yanında bir kaza fotoğrafı ve altyazı.
"Felaketle biten trafik kazalarının çoğu zaman hakiki sorumlusu alkoldür."

***

O yıllarda ülkemizde alkol üretimi elbette yüksek ama sahtesinin esamesi bile okunmuyor. Ot diye tanımlanan ve belli kesimde yaygın olan bir "kafa bulma" belası var.
Kokain Amerikan filmlerindeki mesajlarla yaygınlaşmaya başlamamış daha. Meksika'dan Kolombiya'dan bütün dünyaya uyuşturucu sevkinin temelleri atılırken bugünlerin yol haritaları çizilmeye başlanmış.
O zamanlar kovboy filmlerinde sadece puro ve sigara tüketimine yönelik bilinçaltı zehirlenmesi var.
Hollywood kokaini pazarlama işine soyunduktan sonra bizim ülkemiz bile yandı. Uyuşturucu baronlarının "malı götürdüğü" ülkelerden biriyiz artık.

***

Şimdi sahte alkolden ölenlere "iyi olmuş" diyenler varken, şimdi okullarımızın önleri bile sentetik torbacı kaynarken ve uyuşturucu "endüstri haline" gelmişken, insan sağlığı para karşısında feci bir yenilgi aldı. Kul hakkının tarihe karıştığı, çocukların taciz edildiği, uyuşturucunun altın çağını yaşadığı ve kimseyi ırgalamadığı bir dünyada insanlık lafta kaldı. O yüzden bu sorumluluğu ancak sahaflarda bulabilirsiniz!

***

Buna "zamanın ruhu" diyorlar da alkol, uyuşturucu, kara para ve ahlaki değerlerin katledilmesi nasıl bir zamanın ruhudur acaba? Yalan, iftira ve muhbirlik altın çağını yaşarken, sosyal medyada tedavisi tıbben mümkün olmayan bir nefret hastalığı da caba!

***

Ayrıca sanal bahis meselesini yabana atmayın. Bahis baronlarının milyonlarca dolarlık villalarda oturması ve şerefsiz kazanca kur yapmaları için bağımlılığa yeni kapılar açıldı. Binlerce yüzbinlerce kurban hem kendilerini hem ailelerini mahvetti. Ortam müsait hale geldikten sonra anlam boşluklarını insani duygularla dolduranların yerini her türlü şartta cebini dolduranlar aldı. Elde kalanlar da sırasını bekliyor.

***

Artık hayat böyle. Ağalara şeker söyle kaymak söyle bal söyle! Ama kara para kasalarının yerini sormayın söylemezler!

MUTLULUK TAKVİMİ
Otizmli çocuklar için gönüllü çalış.
Ambulansın peşine takılma.
Baharı hisset.

Hasrete kuruldu
Bütün saatler
Vuruldu içimde
Sevda kuşları
Ayaz gecelerde
Fayda etmiyor
Vefasız ellerin
Dokunuşları

Acının gömleği
Üstümden çıkmaz
Hayata borçluyum
Hesabım tutmaz
Adresim sevdaydı
Kapım çalınmaz
Vay benim gençliğim
Vay benim ömrüm
Hakkı YALÇIN

Ne oldu da çocukları bile depresyonlu zamanlara esir düşürdük!

Her şey ortada!
Her şeyi bilenlerin aslında hiçbir şey olmadıkları, ekranlarda kurdukları içi boş cümlelerden belli.
"Açlıktan kim ölmüş" diyenlerin insanlıkla işlerinin olmadıkları, domuz gibi yedikleri sofralarda bile gözlerinin aç olmasından belli. Geçmişteki çocuklarla şimdiki çocuklar arasında sevgi ve saygı farkı, aldıkları eğitimden belli. Paralarından başka bir şeyi olmayanların ne mal olduklarını söylemeye gerek yok, onlar her hallerinden belli.