Bu kavgada, kendisini AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a muhalif olarak tanımlayanların kimler olduğunu toparlayacak olursak;
1) CHP...
2) Meral Akşener'in ipine tutunmuş kendilerini Türk milliyetçisi olarak tanımlayanlar... 3) Kendilerini dindar/muhafazakar zanneden Saadet Partisi taraftarları... 4) Sağcı/ solcu farklı partilerden paket olmuş siyaset bezirganları... 5) PKK/ PYD/YPG/KCK terör örgütü mensupları ve bunların siyasi parti maskeli adamları HDP'liler... 6) Solcu görünümlü mezhepçi terör örgütü DHKP-C... 7) BATI putuna tapan BATI PUTPERESTLERİ... 8) FETÖ mensupları... 9) CIA, MOSSAD, Alman vakıfları görünümlü BND mensupları ile bunların Türkiye'deki müttefikleri... 10) Yeniden koltuk peşindeki siyasetçiler, eski bakanlar ve bürokratlar... 11) Bazı barolar/ tabip odaları/meslek örgütleri...
Bunların amacı, dertleri Türkiye'ye ve milletimize hizmet etmek mi...? Yoksa Türkiye'yi yeniden BATI'nın kulu ve kölesi yapmak mı...? Bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetler ile tavır koyan/iş yapan Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ele geçirip içindekiler ile yok etmek, bu büyük kavganın tam hedefidir.
EŞCİNSELLİĞİN BAYRAĞINI CHP TAŞIYOR
H.z. Lût Kavmi'nin iğrenç huyları, günümüzde bir "insan hakkı" olarak adeta övülüyor ve yüceltiliyor.
Sürekli gündemde tutularak, zihnimize kazımak suretiyle alışmamız, normalden saymamız bekleniyor. İnsan fıtratına aykırı olan bu sapkınlık; ferdin, ailenin ve toplumun mâneviyâtına zehir saçan, âhiretini de helâk edecek olan, korkunç bir tehlikedir. Yüce ALLAH tarafından, Kur'an-ı Kerim ile insanlığa açıkça duyurulmuş/ yasaklanmış bu felaket ve iğrençlik; meşru, kamusal bir norm olarak dayatılamaz. Bu dayatmaya karşı koymak, bu dayatma ile acımasızca savaşmak her müslüman için bir görev ve ibadet değil midir...? CHP'li bazı belediyeler ve parti sözcüleri, kurumsal olarak LGBT adlı sapkınlar topluluğunun etkinliklerine destek veriyorlar.
ABDULLAH KİMİN GÜL'Ü
Abdullah Gül, eşinin başörtüsüne acımasızca saldıranların, Kur'an-Kerim ayetlerine nefret dili diyenlerin Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ilan etmiş ve tarihe öyle geçmiştir. Amerika'nın tırlarla silah verdiği teröristlerle mücadele, Ayasofya, Suriye, Doğu Akdeniz'de olanlar, Akdeniz'den Türkiye'yi çıkarma/açık denizlere kapama hayalleri, Libya'da karşımızda saf tutanlar, teröristler ile beraber siyaset yapanlar, Diyarbakır'da HDP il binası önünde anne ve babaların, 300 günü geride bırakan arşı titreten feryatları... Konularında hiç sesini çıkartmayan Abdullah Gül, endişeleniyormuş... Parlementer sisteme geri dönüşe kafayı takmış; bir de ekonomi ile ilgili artistik laflar. Fakat tespitlerinin ispatı, kaynağı delleri ortada yok. Hatta bazı ekonomi değerlendirmeleri iftira düzeyinde. Buharlı, sisli, ortaya karışık türden açıklamalar... Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Selahattin Demirtaş, NATO-PENTAGON-derin ABD/ İNGİLTERE-NEOCON güçlerin Türkiye ayağı gibiler...
