Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 24 Kasım 2022

Bilek güreşi

TÜRKİYE merkezde olduğu için etrafımızda olan biten her şey doğal olarak bizi yakından ilgilendiriyor... KÜRESEL savaşın cepheleri çevremizde...
Kaçamıyorsunuz, arkanızı dönemiyorsunuz... Son döneme bakın! ARAP BAHARI'ndan sonra tüm ORTADOĞU hallaç pamuğu gibi atıldı. ABD'nin Irak'a müdahalesinden sonra IRAK KÜRT YÖNETİMİ oluştu.
Başkent ise ABD'nin en büyük konsolosluğunu yaptığı ERBİL oldu.
İSTİKLAL saldırısı uyarısı da buradan geldi! Parlamentoları ve BAŞKANLARI var... Durum böyle olunca SURİYE'nin kuzeyindeki oluşumlar, adımlar ve planlar ANKARA'nın yakın takibine girmekte. Doğal...
Gelin başka bir pencereden bakalım... Bizi dışarıda tutup olan biteni anlamaya çalışalım...
Kobani'yi hatırlıyoruz. ABD medyası bir gaz verdi, dünyanın manşeti oldu. PEŞMERGE geldi, olaya müdahale etti. Hollywood starları bile organizasyonda rol aldı... ABD burada DEAŞ'ın karşısındaydı... Peki kim yanındaydı?
Bunu anlatan güzel bir gelişme yaşandı. Yaklaşık bir ay önce...
Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, Fransız çimento şirketi Lafarge'ı, 778 milyon dolar para cezasına çarptırdı. ABD Adalet Bakanlığı Savcı Yardımcısı Matthew Olsen, Fransız şirketini, kaçırılan Batılılar'ın işkence gördüğü bir dönemde örgütün yaptıklarını görmezden gelmekle suçladı.
ABD Adalet Bakanlığı, Suriye'deki DEAŞ gibi 'terörist örgütlerin' Suriye'de masum sivillere karşı şiddet uyguladığı ve Amerikalılar'a zarar verdiği bir dönemde şirketin yasaya aykırı olarak ödeme yaptığına da dikkat çekti. "Çok uluslu şirketin terörist örgütlere giden ödemeleri onaylamasının hiçbir gerekçesi yok" dedi. 2015'ten bu yana İsviçreli Holcim grubu yönetimi altında bulunan Lafarge da TERÖRE YARDIM ETTİKLERİ
GEREKÇESİYLE ÖZÜR DİLEDİ. DERİN PİŞMANLIK DUYDUKLARINI AÇIKLADI.
Şirket Suriye'deki taşeronu Lafarge Cement Syria (LCS) aracılığıyla 2013-2014 yıllarında aralarında DEAŞ'ın da bulunduğu terörist örgütlere ve aracılara Suriye'nin Celebiye kentinde şirkete ait çimento fabrikasında faaliyetleri sürdürebilmesi için PARA YAĞDIRIYORDU! Lafarge, söz konusu fabrikadan DEAŞ'a çimento satmanın yanı sıra arabuluculara para ödeyerek cihatçı gruplardan hammadde de temin ediyordu...
Bu şirketin ve arkasındaki gücün SURİYE'de terör gruplarına verdiği destek SIR da değildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı operasyonlarda da tüneller, yollar, sığınaklar ve hastanelerin kurulduğu ortaya çıkmıştı. Şirket ve arkasındaki güç buraya dört elle sarılıyor ve bölgedeki gücünü kaybetmek istemiyordu. Her operasyondan sonra bu bir şekilde açığa çıkıyordu.
Bunun kökü SKYES-PICOT'a kadar da gidiyordu...
Dahası vardı tabii... Madalyonun diğer tarafı... Kasım 2017'de önemli bir deşifre gerçekleşiyordu. BBC Muhabiri Quentin Sommerville ve Riam Dalati önemli bir habere imza atıyordu. 250 DEAŞ militanı ve aileleri, ABD'nin korumasında RAKKA'yı terk ediyordu.
ABD'nin destek verdiği grupların Rakka'yı ele geçirmesinden hemen önce yüzlerce kamyonla tahliye gerçekleşiyordu. BBC de bunu görüntülüyordu.
Bizim dışımızdaki aktörler sahadaydı yani. Yanı başımızda!
Bir tarafta ABD diğer tarafta AVRUPA...
Bu iklimde İSTİKLAL SALDIRISI gerçekleşti. Türkiye büyük bir cevap verdi. Sıra kara operasyonuna geldi. Başkan Erdoğan her fırsatta sınır ötesi harekatı işaret etti. "Eli kulağında" dedi. Tam da bu arada MAZLUM KOBANİ sahne aldı. Al-Monitor'e konuşan Kobani, ABD izin vermediği sürece Türkiye'nin kara harekâtı yapamayacağını öne sürdü. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son operasyonunu beklemedikleri anlaşılan KOBANİ, hemen akabinde ABD'lilerle görüştüğünü söyledi.
Zaten CENTCOM Komutanı Michael Erik Kurilla ile bir araya gelen ve bunu sosyal medyadan yayınlayan bir isimdi KOBANİ...
ORTADA SIR YOKTU yani...
Hatta resmi raporlara göre PENTAGON YPG'ye BARIŞ ve GÜVENLİK adı altında 2022'de 155 milyon dolar'lık yardım yapıyordu.
2021 yılında ise 125 milyon, 2020'ye bakıldığında ise bu meblağ 205 milyon doları bulmaktaydı. 2019 ve 2018 yıllarında ise 112 milyon 360 bin dolar ile 47 milyon 320 bin dolarlık yardımları görebilmek mümkündü.
Yani son 5 yılda PENTAGON YPG'ye yaklaşık 650 milyon dolar'lık yardım yolluyordu.
Tabii bu RESMİ KAYITLARA GEÇENLER...
Pentagon YPG'den elini, BEYAZ SARAY da Mazlum Kobani'den desteğini çekmiyordu.
Hatta bölgeden askerlerini çekeceğini söyleyen BAŞKAN TRUMP bile BARIŞ PINARI HAREKATI'NDAN sonra sık sık KOBANİ'ye teşekkür ediyordu.
Beyaz Saray'dan Kobani'yi aradığını da saklamıyordu. Çok iyi çalıştıklarını da söylüyordu...
Yani YPG, ABD için DEVLET meselesiydi... Bu ortadaydı... Daha da uzaktan bakıldığında hem YPGPKK'nın hem de DEAŞ'ın içinde ABD ile AVRUPA'nın mücadelesini görüyordunuz. Bizde bu pek konuşulmazdı ancak gerçek buydu.
Trump, Beyaz Saray'da Erdoğan'ın yanında sorulara cevap verirken bile BAZI KÜRT GRUPLARI diyerek AVRUPA'ya ait olanları işaretliyordu!
Pentagon, CIA'nın politikasını belirlerdi. CIA ASKERLERİN dediklerini uygulamak için vardı.
ABD en büyük rakip olarak uzun yıllardır AB'yi görüyordu. AB de ABD'yi... Bu dengede büyüyen ÇİN oluyordu. Bu gerekçe ile AVRUPA'nın ENERJİ ile buluşmasının engellenmesi, ABD için HAYATİ ÖNEMDEYDİ.
Rusya Ukrayna'ya girerek bu gerçekleşti. Bir de Ortadoğu MESELESİ VARDI. AB'nin BURALARDA OLMAMASI
GEREKİYORDU. Kime göre?
ABD'ye göre... ORTADOĞU da bizden sorulurdu. Bu nedenle kendi aralarındaki mücadele gelip bizi PKK olarak YPG olarak DEAŞ olarak buluyordu. Hepsi TERÖRÜ kullanıyordu. Sahi DEAŞ MİLİTANLARI NEREDE
ŞİMDİ? Ne oldu onlara? Kim getirdi kim götürdü? Düşünün!
Konumumuz gereği bu olan bitenden en çok canı yana biz oluyoruz.
RUSYA'nın UKRAYNA girmesine herkesten farklı baktığım ortada. BÜYÜK DEVLETLERİN pazarlıklarına ve iş yapış tarzlarına uzak değilim.
Kafalarının nasıl çalıştığını da bildiğimi düşünmekteyim. Görünen, görünmesi istenen ve gerçekte olan çok kez farklıdır. IRAK-SURİYE ve AKDENİZ'e açılan kapıya kadar olan eksen, ABD ile AVRUPA'nın savaş alanlarından biridir. Türkiye burada kendisi için tehlike gördüğü perdeyi arayabileceği gibi, yeni oyun da kurabilir. Açıklamalara bakmayın siz. ABD'nin Türkiye'ye çok fazla ihtiyacı vardır. Herkes kendi çıkarı için gerekeni yaparken biz de çok rahatlıkla yapabiliriz.
Bu güç ANKARA'da fazlasıyla var... ABD için AVRUPA öncelikli tehlikedir. AB için de ABD...
Rusya'nın UKRAYNA üzerinden başlattığı oyunla AB sıkıştı.
Sıkışacak da. Ankara burada kendi yazılımıyla kendi oyununu kurabilir. Hem tehlikelerden kurtulup hem pastadan büyük pay alabilir. YPG ya da başka bir örgüt TÜRKİYE'nin rakibi değildir.
Dünyanın hiçbir yerinde değildir!
Kimse bizim için tehdit oluşturmaz...
Kimsenin buna gücü yetmez. Daha büyük düşünüp BÜYÜKLERİN MÜCADELESİNDEN BÜYÜK PAY ALMANIN YOLUNU BULMALIYIZ... Akıl bunu emrediyor. Çok da zor değil...
Muhatabımız onların kullandıkları araçlar değil, kendileri olmalı...
Madem oyun bizim topraklarımız etrafında. Son sözü biz söyleriz...