DÜNYAYI kaplayan SAVAŞIN kimle kim arasında olduğunu doğru okuyamazsak gideceğimiz mesafe çok uzak olmaz. Biden ile Trump, iki AMERİKA, iki farklı politika, iki farklı dünya düşüncesi, iki farklı para, iki farklı paylaşım, iki farklı yöntemdi... Hep böyleydi.
Son dönemde sık sık yazdığım "TRUMP'IN HAYATİ RİSKİ" var düşüncem giderek yayılmakta.
Ki bu gerçek!
EN iyi bilen de AMERİKAN
DERİN
DEVLETİ...
Bunu anlamaya çalıştığınızda ilk bakılacak enstrüman DOLAR ve GÜCÜ'ydü...
EKONOMİK ROTALAR
KÜRESEL mücadelenin en doğru anlaşılacağı adresti...
Açalım...
Trump ilk döneminde geldi "KÜRESELLEŞMEYİ
BİTİRECEĞİM" dedi.
İddialıydı. COVİD-19 çıktı. O da ısrarla buna her defasında "ÇİN VİRÜSÜ" dedi. Çin'i büyütmek ve onun üzerinden dünyadaki AMERİKAN egemenliğini bitirmek isteyenleri hedef alıyordu.
"VATANSEVERLİK" vurgusunu bu nedenle her defasında öne çıkıyordu.
ÇİN'in arkasında doğal olarak Amerikalı BARONLAR da vardı... Koca bir koalisyondu bu... Trump'a "Otur oturduğun yerde" diyenler öncelikle VİRÜS'le geldi. Sonra George Floyd gibi eylemler bunu izledi.
Trump şimdi yine aynı çizgide.
"Sorunlarımızı biliyoruz.
Çözmeliyiz. Başka yolu yok" diyor...
Peki olabilecek mi?
Yapabilecek mi? Türkiye burada ne tarafa düşecek?
Trump ilk dönemde ÇİN'i belli oranda Amerikan ürünü almaya ikna etmişti. Salgın gelmeseydi! Film şimdi kaldığı yerden devam edecekti...
Donald Trump, ikinci kez seçildikten sonra BRICS'i hedef aldı. İlk başta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS ittifakı genişleyerek İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni de kapsadı. Amerika'nın 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump'ın BRICS ülkelerinin rezerv para birimi olarak ABD dolarını kullanma taahhüdünde bulunmalarını istemesi, Çin'in tepkisini çekti. ÖNEMLİYDİ! Çin'in ABD Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, Newsweek'e verdiği röportajda, "ABD, uzun zamandır krizleri yönlendirmek, ABD'deki enflasyonu dünyanın diğer bölgelerine yaymak, bunu uluslararası ekonomik ve finansal istikrara zarar veren, uluslararası düzeni bozan jeopolitik bir araç haline getirmek için doların hegemonyasını kullanıyor" dedi. ASLINDA TÜM OLAN BİTENİ ANLATIYOR
ÖZETLİYORDU...
Evet Amerika küresel güç olarak tam da bunu yapıyordu, geri durmuyordu. Çin de bunu engelleyecek adım atamıyor hızını kesemiyordu. Bu trafik üzerine Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı açıklamada "BRICS Ülkeleri'nin dolardan uzaklaşmaya çalışırken bizim kenarda durup izlememiz fikri BİTTİ" diye yazdı.
"Aksi takdirde yüzde 100 gümrük vergisiyle karşı karşıya kalacaklar. Muhteşem Amerikan ekonomisine satış yapmaktan vazgeçmeyi bekleyecekler..." notu da düştü. 47. Başkan Trump, AMERİKA'nın kendi içinden doğan Çin'i büyüten, üretimi, pazarları ve parayı kontrol den KÜRESEL GÜÇLE çatışıyordu. Çelişki de buydu... Mücadelenin tanımı da buydu. Çin ekonomik olarak çok öne çıksa da siyasi ve askeri olarak istenen kıvamda değildi. Bunun durdurulması, önlenmesi için belki de TRUMP son şanstı... Pekin'in GAZZE'de de Suriye'de de siyasi, askeri etkisinin olmadığını gördük.
Washington ise hala racon kesen kabadayı edasıyla ilerliyordu. Kabul etsek de etmesek de KÜRESEL SORUNLARA
ÇÖZÜM
ARAYAN TEK
GÜÇTÜ. Garip olan dünyanın geri kalanının da bunu beklediği gerçeğiydi.
Başkan Kennedy, Amerikan derin DEVLETİ'nin İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra kurduğu Washington- Moskova dengesini BERLİN lehine bozmak istedi. Öldürüldü. RUSYA DOSYASINI AÇARAK
"MOSKOVA SEÇİMLERE
HİLE KARIŞTIRDI"
İDİDASINI ORTAYA ATAN
DERİN AMERİKA'NIN
BİR KESİMİ TRUMP'ın gelişinden, gidişatından pek mutlu değil. Bu KÜRESELCİLER'in biriktiği güç dağıttığı eksendi! Trump, YEMİN TÖRENİNİN yapıldığı gün burada haber olmayan çok önemli bir konuya el attı. SAVAŞI daha da tırmandırdı: John F.
Kennedy suikastına ilişkin gizli belgeleri açıklayacağım...
Mesaj doğrudan TETİĞİ ÇEKTİRENLERE yönelikti.
Yeni Başkan "Ben de dengeyi sizin istediğiniz gibi kurmayacağım.
Değiştireceğim. Gelin buradayım" diyordu.
Washington dışında sorunları tespit eden çözüm yolu arayan ve çaba harcayan ikinci bir güç yoktu. Parayı kontrol etmek isteyen 1 dolarlık finansal araçları dolaşım marifetiyle milyon dolarlara çevirmeyi başaranlar hariç...
Bu dönemde KÜRESEL kurumları, kuralları tanımayan ancak KÜRESEL sonuçlar doğuracak hamleleri yapan bir BAŞKANLA karşılaşacaktık. Yapacakları da kendi fikri kabiliyetine, inisiyatifine bağlı değildi.
Arkasındaki gücün istekleri olarak bunları yapacaktı.
Eğer BAŞARILI olursa daha önce hiç görmediğimiz bambaşka Bir AMERİKA görecektik. Serbest piyasanın yerine güvenliği öne çıkaran bir anlayış izleyecektik.
Küresel ittifaklar yerine DEVLETLERLE kuracakları ilişkileri görecektik. Mesela BLACKROCK'un fikir babası olduğu PARİS İKLİM ANLAŞMASI'nı kaldırıp çöpe attı... Bu nedenle görevi zor ve sıkıntılıydı. Bu değişime izin verirler mi bilinmez!
Karşı taraf her yolu deneyecekti. Büyük sürprizlere GEBE olan bir dönemin kapısı aralanıyordu... Beyaz Saray, sarışın mavi ve çekik gözlü koalisyonuna karşı savaşacaktı. Her devlet de burada yerini alacaktı.
Konumunu bildirecekti. Saflar net olacaktı...
Putin'i yanına alıp SAVAŞI bitirip bitiremeyeceği aksiyon dolu bir kurguya ev sahipliği yapacaktı. İlk dönemdeki "RUSYA DOSYASI" bakalım burada karşısına hangi elbiseyle gelecekti... İlk sınav bu olacaktı. Burada eteklerdeki taşlar dökülecekti. Rollerin kabul edilip edilmediğini, değişip değişmediğini görecektik... Putin'in savaşı bitirmesi, Trump'ın yanına geçmesi sonucunu doğurmakla birlikte Londra'yı Washington'dan uzağa iterdi.
İngiltere "ÖTEKİ" olurdu.
Yani Rusya meselesi doğrudan bizi ilgilendirirdi... Bekleyip görelim... Sonrasına bakarız...