BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 3 Eylül 2019

Beka hattı tahkimatı

BAŞKAN Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı, bölgesel gerçeklere göre, çok iyi hazırlanmış, ABDİsrail'in BÖL-YÖNET planlarını bozan, bir GÜVENLİK STRATEJİSİ izliyor. Bu stratejinin omurgasını, Kandil'in temizlenmesi-Kuzey IrakŞengal- Kuzey Suriye-Doğu Akdeniz- Kıbrıs üzerine kurulmuş BEKA HATTI oluşturuyor.
Pençe 1-2-3 ile Kandil'i dağıtıyoruz, Irak-Türkiye, Irak-Suriye geçişlerine set kuruyoruz. Fırat Kalkanıyla, ABD-İsrail koridorunu parçaladık. Fırat'ın doğusuna girerek, Irak hattına kadar güvenli alanı kuruyutoruz. Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta Türkiye'nin kaderini değiştirecek gaz-petrol rezervine ulaşmaya çok yakınız.
Osmanlı'dan Türkiye'ye değişen jeopolitiğimize kısaca bakalım.
Osmanlı Devleti, ilk cihan (dünya) hakimiyetini kuran bir devlet oldu.
Osmanlı, Asya Avrupa ve Afrika kıtalarının büyük bir bölümünü oluşturan (yaklaşık 22 milyon km'lik bir alan) çok geniş bir coğrafyada nüfuz sahibi olmuştu.
Osmanlı hakimiyetinin diğer bir özelliği de, 1453 yılında İstanbul'u fethetmesiyle Yeniçağ'ın tam anlamı ile Cihan Hakimiyeti oldu.
Fransız İhtilalinden (1789) itibaren Avrupa hakim devletleri coğrafyası değişti, Coğrafi Seyahatler ile birlikte Avrupa Milletleri, Atlas Okyanusu'nu aşmış ve bir taraftan Hindistan, diğer taraftan Kuzey Amerika coğrafyasında sömürgecilik yaparak zenginleşmeye doğru yönelmişlerdi.
Bilindiği üzere Sanayi Devrimi ile başlayan Avrupa milletlerinin hakimiyet kavgaları, iki büyük dünya savaşı (Birinci ve İkinci Dünya Savaşları) ile noktalandı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika Birleşik Devletleri, dünya hakimiyetinde söz sahibi oldu. Fakat, 10 yıl sonra, (1999) bir Putin gerçeği ile dünya çok kutuplu yönde evrilmeye başladı.
19 Ağustos 1999'da Putin Başbakan oldu. 20 yıldır görevde, Ve Rusya, ABD'ye karşı bir güç konumunda, bir başka Güç'te Çin Batı'ya gem vuruyorlar.
21.yüzyılın ilk çeyreğindeyiz.
Bugün batı, köklü ve çok yönlü bir kriz yaşıyor. Sadece ekonomik bir kriz değil, aynı zamanda büyük ölçekli siyasi ve sosyal kriz bu.
Günümüzdeki politik, askeri ve ekonomik gelişmeler öyle gösteriyor ki, Dünya; 21.yüzyılı da çok kutuplu hakimiyet senaryoları ve uygulamaları ile geçirecek. Türkiye çok kutuplu dünya hakimiyetinde "Ben de varım" demektedir.
Uzun yıllar köprü imajını bünyesinde barındıran Türkiye, Başkan Tayyip Erdoğan -Türk Devlet Aklı, 15 Temmuz 2016, ABD Kuklası FETÖ darbe girişimin de alevlendirmesiyle, iç ve dış politikasında ani ve büyük bir değişim yaşadı. Darbe girişiminin ardından Erdoğan ilk yurt dışı ziyaretini Rusya'ya yapmasının sembolik önemi çok büyüktü.. Erdoğan, Rusya hattını açtı. Avrasya gerçeği, ABD-Avrupa- NATO'ya karşı masaya kondu.
SONUÇ: Jeopolitiğimiz Türkiye'yi MERKEZ ÜLKE OLMAYA yöneltmektedir. Avrupa'ya, Asya'ya ve Afrika'ya komşu olan Türkiye, 1945'lerde boynumuza geçirilen NATO-Batı'nın zincirlerini kırarak, Bağımsız Türkiye bayrağını dalgalandırıyor. Bir ayağımız Ankara'da diğer ayağımız 360 derece yakın coğrafyamızda dolaşıyor.
Jeostratejik konumu ve geniş ekonomik potansiyeliyle Türkiye bir taraftan Amerika-Avrupa ile diğer yandan Rusya, Çin ve Hindistan'la yürüttüğü strateji, çok akıllıdır. Evet.
Türkiye'nin yeni jeopolitiğinde, İran- Irak-Suriye-Doğu Akdeniz-Kıbrıs, birinci öncelikle Devletimizin ilmek ilmek ördüğü bir konumdadır.