'Av'rupa Birliği

Emre Şahin

EMRE ŞAHİN

Eklenme Tarihi 15 Haziran 2025

İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırılar, dünyanın gözü önünde bir soykırıma dönüştü. Kadınlar, çocuklar, bebekler hedef alındı. 20 bini çocuk olmak üzere 55 bine yakın kişi hayatını kaybetti.

Yaralı sayısı 126 bini aştı. Türkiye, Katar, Güney Afrika net ve sert tepkiler verdi. Uluslararası mahkemelerde seslerini yükseltti, insanlık onurunu ayakta tutmaya çalıştı. Avrupa Birliği'ne gelince... Sadece İspanya yüksek sesle karşı çıktı. Biraz da İtalya. Diğer ülkeler "İsrail'in kendini savunma hakkı var" dedi. Kendini savunmak dedikleri şey, sivillerin yaşadığı evleri bombalamak, hastaneleri yıkmak, kampları hedef almaktı. Ama mesele yalnızca Gazze değil. İsrail, 7 Ekim sonrasında saldırılarını bölge geneline yaydı. Suriye, Lübnan, Yemen, İran hedef alındı.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
25 Aralık 2023'te Şam vuruldu.
2 Ocak 2024'te Lübnan'da Cebel-i Lübnan bombalandı.
8 Nisan 2024'te Tibnin'e saldırıldı.
30 Temmuz 2024'te Lübnan'ın başkenti Beyrut hedef alındı.
26 Aralık 2024'te Yemen'in Sana kentinde birçok nokta yerle bir edildi.
13 Haziran'da İran bombalandı.
İsrail, bu süreçte 20 binden fazla hava saldırısı, İHA taarruzu, füze, topçu ve uzaktan patlayıcı operasyonları gerçekleştirdi. Üstelik bunların çoğunda hedef sivillerdi. Yani ortada sadece bir çatışma değil, bölgeyi ateşe atan bir yayılmacı şiddet politikası var.
Peki, Avrupa Birliği bu tabloya ne diyor? "İsrail'in kendini savunma hakkı var." Ne zaman Ortadoğu'da ölenler Müslüman olsa, Avrupa'nın sesi kısılıyor. Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi değerleri dillerinden düşürmeyen AB, iş kendi çıkarlarına ters düşen bir tabloyla karşılaşınca, "Fransız" kalıyor. Aslında dikkatlice incelersek bu sessizlik yalnızca bir ahlak sorunu değildir, bir medeniyet krizidir. Elbette tarih bunları yazıyor.
Bugünün suskunları, yarının utancı olacak. Ve Gazze'de Beyrut'ta Şam'da ölen çocukların sessiz çığlığı bir gün o duvarları yıkacak.

RÜYA DEĞİL KABUS!
Hindistan'ın Gucerat eyaletinin Ahmedabad kentinde 244 yolcunun bulunduğu 'Boeing 787-8 Dreamliner' tipi uçak (Kimilerine göre rüya uçak), 12 Haziran'da Londra'ya doğru havalandıktan sonra yerleşim birimine düştü. Uçakta bulunan 241 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi yaralı olarak kurtuldu. Yerleşim yerine düştüğü için ölü sayısı 265 oldu. Boeing'in eski çalışanı John Barnett, geçen yıl 'Boeing 787-8 Dreamliner'de sayısız hata olduğunu açıkladı. Bu açıklamadan bir süre sonra evinde ölü bulundu. İntihar olduğu söylense de, öldürüldüğü ihtimali daha güçlüydü. John Barnett'ın Boeing'le ilgili birçok belge bıraktığı da iddialar arasında.
Şimdi ya o belgeler ortaya çıkarsa...



LORDLAR KAMARASI İSYANDA
İngiliz futbolunun efsane isimlerinden David Beckham, her ne kadar oğlu Brooklyn ile küs olsa da 2022'de ölen Kraliçe II. Elizabeth'in manevi oğlu olarak ödülleri ve unvanları topluyor.
Kralı Charles'ın 'Doğum Günü Onur Listesi'ne dahil edilen Beckham, daha önce de "Sir" unvanı ile onurlandırılmıştı. Şimdi de "şövalyelik" unvanı alan Beckhman'a Kraliyet Nişanı'nın verilmesi için de çalışmalar başlatıldı. Birçok İngiliz, yılda birkaç hafta kaldığı İngiltere'de unvanlarla ödüllendirilmesine tepkili. Hatta Lordlar Kamarası da bu konuda çok öfkeli.



'KIZ'MAK YOK
Uzun yıllar boyunca özellikle bazı kültürlerde erkek bebeklere gösterilen ayrıcalıklı ilgi, artık tarih oldu. Son araştırmalar, bebek bekleyen çiftlerin tercihlerinin artık ağırlıklı olarak kız bebeklerden yana olduğunu gösteriyor.
Belki de bu, toplumların kadınlara bakışındaki yavaş ama köklü bir dönüşümün habercisi. Bir dönem, kız bebekler sırf cinsiyetlerinden dolayı doğmadan kürtajla alınıyordu. 2000 yılında dünya genelinde "kayıp" kız bebek sayısı 1.6 milyonken, bu sayı günümüzde 200 bine kadar geriledi. Peki neden? Araştırmanın belki de en dikkat çekici noktası burada gizli.
Kız çocukları, ebeveynleri tarafından daha uyumlu, daha sevecen, daha şefkatli olarak görülüyor. Ayrıca ileride anne babasına bakacağına inanılan çocuklar yine çoğunlukla kızlar oluyor.
Erkek çocukların büyüdüklerinde ailevi sorumlulukları bir yük olarak görmesi ise bu algıyı güçlendiriyor.

PARANTEZ
Bu yılın
sonuna kadar 2 milyar 800 milyon kişi internetten alışveriş yapacak, 6 trilyon 900 milyar dolar ödeyecek.
Küresel e-ticaret satışları 2028 yılına kadar 59 trilyon dolara ulaşacak.