Bosnalı Sırpların Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da 8 binden fazla Boşnak Müslümanı katli, '2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan en büyük katliam" olarak bilinir.
BM tarafından 1993'te 'güvenli bölge' ilan edilen Srebrenitsa'da, Hollandalı barış gücü askerlerinin silahlarını ellerinden aldıkları sivilleri katil Sırplara teslim etmesi, konunun en vahim tarafıydı.
Srebrenitsa katliamı, BM Uluslararası Adalet Divanı tarafından 2007'de 'soykırım' olarak nitelendirilmiş, aynı hususun BM Güvenlik Konseyi tarafından da kabulü ile ilgili 2015'te sunulan tasarıyı ise Rusya veto etmişti.
Almanya ve Ruanda'nın BM Genel Kurulu'na sunduğu ve Türkiye ile beraber 40'tan fazla ülkenin destek verdiği '11 Temmuz'un her yıl 'Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü' olarak tanınmasına yönelik karar tasarısı, geçtiğimiz gün oylandı ve kabul edildi. Genel Kurul kararının bağlayıcılığı olmasa da uluslararası topluma güçlü mesajlar vermesi sebebiyle siyasi ağırlığı var.
Bu arada BM Genel Kurulu'nda 193 üye ülkeden 171'inin katılımı ile oylanan tasarıya 84 ülke 'evet' derken 19 ülkenin 'hayır' ve 68 ülkenin ise çekimser kalmasının, dünyanın nasıl döndüğü konusunda dikkat çekici ipuçları ile dolu.
Tasarıya Suriye'nin ret oyu kullanması, not edilmesi gereken hususlardan. Sırbistan'ın, bilinen nedenlerle tasarıya hayır oyu vermesi, makul. Rusya ve Çin'in de bu ülkeyle olan yakın münasebetleri sebebiyle karşı çıktıkları biliniyor. Asıl dikkat çekici olan ise Rusya ya da Çin'e ayıp olmasın diye oylamaya katılmayan ya da çekimser kalan bazı ülkelerin tutumu.
Oylamaya katılmayan 21 ülkenin, ama özellikle de Afganistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Fas, Somali, Türkmenistan ve Özbekistan'ın neden katılmadıkları, üzerinde durulması gereken bir konu. Cezayir, Kazakistan, Lübnan, Maldivler, Nijerya, Umman, Sudan, Tacikistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin çekimser kalmaları da aynı şekilde.
Masum ve mazlum Boşnakları Sırp katillere teslim eden Barış Gücü askerleri sebebiyle Hollanda'da halen süren bazı gelişmeler, can sıkıcı. Ancak, vaktiyle gözlerinin önünde gerçekleşen katliamlara ses çıkaramayan Avrupa ülkelerinin, Almanya'nın teklifine verdikleri destek, ümit verici.
BM Genel Kurulu'nda alınan Srebrenitsa ile ilgili kararın, ileride bir gün İsrail'in katliamları ile ilgili benzer bir gelişme yaşanabileceğine işaret etmesi, belki de konu ile alakalı asıl dikkat çekici husus…
Algılarla oluşturulan hayaller bitti. Azgınlaştıkça iyice fütursuz hale gelen ve cilaları döküldükçe nasıl bir canavar olduğunu net olarak herkesin kavradığı bir İsrail gerçeği söz konusu artık.
Sadece Müslümanlar değil, dünyadaki herkes, hatta bazı Yahudiler bile İsrail'in melanette sınır tanımadığının farkında. Zulmünün zirvesi İsrail'in çöküşünü müjdeliyor olabilir belki de. Kim bilir!.. Olacak olan da bu!..
