Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 9 Şubat 2020

Zararlı alışkanlık!..

Kimsenin herhangi bir eksik bulamadığı konularda bile CHP'liler mutlaka bir kusur bulabilirler. Hele de bu iş AK Parti iktidarı tarafından yapılmışsa…

Hemen belirtelim ki, bu durum mükemmeliyetçilikle değil, tamamen zararlı bir alışkanlıkla ilgili...

Kabul etmek istemeseler de, genel başkanları başta olmak üzere CHP'yi temsilen konuşanların bazı problemleri var: Gerçeklerle aralarının hiç hoş olmaması, bunlardan birisi…

Sürekli olarak yalanlar söylemeleri bir yana, hemen her gelişme ile alakalı olarak iktidar aleyhine kullanabilecek bir şeyler bulabilmek için, olmadık yollara başvuruyor CHP'liler…

Yalanlarını sürekli tekrarlamalarına şerbetli olanlar açısından fazla problem yok. Alıştıkları için mesele edinmemeye çalışıyorlar en azından.

Ancak CHP yöneticileri ya da sözcülerinin apaçık gerçekleri bile tersyüz etme alışkanlıkları konusunda bu partiyi destekleyenlerin ne düşündüklerini merak etmeden de duramıyor insan.

Liderleri ya da parti sözcülerinden arada sırada sadır olacak yalanlara tahammül edebiliyorlardır belki. Ama bu işin süreklilik arz etmesi, herhalde onları da rahatsız ediyor olmalı.

Fazla geriye gitmeden, yalnızca yeni yıla girdikten sonra muhatap olduğumuz yalanlara ve mübalağalara bir göz atmak, neler olup bittiğini anlamak açısından yeterli.

CHP liderinin, Elazığ ve Malatya'daki depremle ilgili çalışmaları ile herkesin takdirini kazanan Kızılay'a yönelik sözleri, unutulabilecek gibi değil mesela. Ziyaret ettiği Kızılay çadırlarına rağmen, bölgede tek bir Kızılay çadırı bile olmadığını iddia edebilmek, basit bir mesele değil çünkü.

Depremle ilgili çalışmalar sürerken deprem vergilerini gündeme getirmek ve doyurucu açıklamalara rağmen, bu konudaki yalanları ısrarla sürdürmek de, CHP'li yöneticilerin standart davranışları arasındaydı.

Ancak CHP'liler çözebilir!..

Derken, herkesin yüreklerini ağzına getiren Sabiha Gökçen'deki kaza gündeme yaşandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan'ın Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ikinci pisti ile alakalı açıklamalarından bir bölümünü çarpıtarak yorumlayan CHP sözcülerinden birisi, kazanın suçlusu olarak havalimanı pistini gösterdi…

Uçak kazalarının tam olarak nasıl ve neden olduğu bilgisinin uzun çalışmalar sonrası alınabildiği ayrı bir mesele. Ancak, her türlü hava şartlarında, günde yüzlerce uçağın başarılı bir şekilde inip kalktığı Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki kazanın sorumlusu olarak pisti göstermenin anlamsızlığını bilmeyen yok.

2001'de hizmete giren Sabiha Gökçen Havalimanı, günde 600 ila 800 arasında yolcu uçağının inip kalktığı bir alan. 7 Ocak'ta pist dışına çıkan bir uçaktan sonra, 5 Şubat'ta aynı şirketin bir başka uçağının pistten çıkması üzerine 3 kişinin hayatını kaybettiği kaza, Türkiye'nin ikinci büyük havalimanının başlıca kazaları.

Bunu CHP'liler de biliyorlar. Ancak kazayı iktidara fatura edebilmek için, pisti suçlamakta herhangi bir mahzur görmüyorlar... Böyle bir yalanın, o alanı kullanan on binlerce insanı tedirgin edeceğini de bilerek üstelik.

Gerçekler üzerinden bir muhalefet dili geliştirmek yerine, nasıl olsa alıcısı vardır diye birtakım yalanlar uydurarak yapılan siyasetin uzun vadede bir getirisi olmayacağı, açık.

CHP lideri ve sözcülerinin siyaset tarzlarını değiştirmeleri konusunda, dışarıdan yapılabilecek pek bir şey yok. Ancak, CHP'lilerin liderlerini ve parti sözcülerini uyarmanın bir yolunu bulmaları da şart...

Parti yöneticilerinin zararlı alışkanlıkları ile ilgili çözümü ancak onlar bulabilirler çünkü...