Türkiye'nin gemileri bölgede iken, 'Herkes Akdeniz'de, neden biz yokuz?' sorusunu sormak… Sakarya Tank Palet ile ilgili bütün detaylar açıklandığı halde, aslı astarı olmayan iddiaları bıkmadan dile getirmek…
Yalanları mümkün olduğu kadar tekrarlarsa en azından birilerinin bunlara inanacağını düşündüğü için mi yoksa gerçeklere alerjisi olduğundan mı böyle yapıyor bilinmez. Ama, yukarıdakiler ve çok daha fazlası, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun rutinleri arasında.
Partisinin grup toplantıları başta olmak üzere, yaptığı hemen her konuşmada, gerçekle alakası olmadığını herkes gibi yakınındakilerin de bildiği konularda asılsız iddiaları tekrarlamayı itiyat haline getiren Kılıçdaroğlu, son grup toplantısında kendisini de aştı.
Elazığ ve Malatya'ya yaptığı ziyarette AFAD ve Kızılay tarafından kurulan çadırlarda kalan vatandaşları ziyaret edişiyle alakalı yüzlerce görüntü ortada iken, "Deprem bölgesinde iki gün kaldım. Tek bir Kızılay çadırı görmedim" diyebildi Kılıçdaroğlu…
Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısındaki sözleri şöyle: "Çalışmaları nedeniyle AFAD'a teşekkür ediyorum. Bu gibi afet durumlarında bir de 152 yıllık Kızılay'ımız var. Kızılay bugün hangi durumda? Deprem bölgesinde iki gün kaldım. Tek bir Kızılay çadırı görmedim. Her yerde AFAD çadırları vardı."
AFAD'I övmesi de belki şaşırtıcı kabul edilebilir. Ama esas konu, depremzedeleri ziyaret esnasında gittiği hemen her çadırda AFAD yazısının yanında Kızılay'ın da ismi olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu'nun bunu görmemiş olması, daha doğrusu görmezden gelmesi.
Deprem bölgesinde Kızılay'ın 2 bin 500 çadırından birisini bile görmemek için, gözleri kapalı dolaşmış olması gerek Kılıcdaroğlu'nun. Gözleri açık olduğu gibi, üstelik gözlükleri de vardı…
Ziyaret için gittiği çadırların sol tarafında AFAD logosu varken, hemen hepsinin sağ taraflarında da Kızılay yazdığı görüntülerde varken, Kılıçdaroğlu neden böyle yapar acaba?..
Bazılarının Kızılay husumeti…
Sağ tarafa bakışında bir problem var belki. Ya da gözlüğünün sağ camında buğulanma olmuş olabilir. Ama sonradan fotoğraflara baksa, algının yanlış olduğunu görebilecek iken, o ısrarla Kızılay'a yükleniyor...
5 Şubat 2020 itibariyle deprem bölgesine 2 bin 500 çadır, 16.500 yatak, 61.000 battaniye, 16.000 ısıtıcı yanında giyim ve hijyen eşyası, külliyetli miktarda gıda ve su gönderip 409 personeli, 5,000 gönüllüsü ile hizmetler ifa edip, 2 mobil ve 2 de sahra mutfağı ile binlerce depremzedeye sıcak yemek ve kahvaltı ikram eden Kızılay'a yükleniyor Kılıçdaroğlu...
Elazığ ve Malatya'da meydana gelen deprem sonrası ilgili kurumların hızlıca müdahale etmeleri ve kısa süre içerisinde gereken hemen her türlü tedbirin alınmış olmasının ciddi bir başarı olduğunda şüphesi olmayan CHP Genel Başkanı'nın Kızılay'a yönelik tavrı, üzerinde durulmaya değer.
Gezisinde yanında bulunanlar yanında haberlerde izleyenlerin de bilmelerine rağmen, deprem bölgesinde tek bir Kızılay çadırı görmedim demesinin herhalde başka bir sebebi olmalı.
Kurulduğu 1868'den beri unutulmaz hizmetlere imza atan bu kuruluşu itibarsızlaştırma gayretinin arkasında, bazı CHP'lilerin Kızılay'a yönelik husumetlerinin etkisi vardır elbette.
Oysa Türkiye'nin en şeffaf kurumlarından birisi olan Kızılay'a karşı oluşturulmaya çalışılan husumetin sebebi de, saçma-sapan birtakım yalanlar…
Kılıçdaroğlu algıları bir kenara bırakıp gerçeklere odaklanabilse, devlet kurumu olmadığı halde hepimizin kuruluşu olan Kızılay'a da, tıpkı AFAD'a yaptığı gibi alkış tutacak oysa…
