Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 21 Ağustos 2019

Maalesef şaka değil!..

Sohbetimiz sırasında bir ara televizyona odaklanan arkadaşım, 'şaka mı bu adam yahu!' diye söylenerek sesini açtı ve dinledik. Konuşan ana muhalefet partisinin genel başkanıydı ve şunları söylüyordu:

"Doğu Akdeniz'de zengin petrol var. Doğal gaz yatakları var. Amerika orada, Yunanistan orada, Kıbrıs Rum Yönetimi orada, Mısır orada, Katar orada, hepsi orada. Bir tek devlet yok, Türkiye. Niye yok?.."

Yani Türkiye'nin artık çocukların bile bildiği Doğu Akdeniz'de faaliyetlerini görmezden geliyor Kılıçdaroğlu.

Oysa kendinin ve KKTC'nin haklarını koruma azminde olduğu için Fatih, Yavuz ve Barbaros isimli gemileri ile epeydir Doğu Akdeniz'de Türkiye. Petrol ve doğal gaz aramalarında da ciddi mesafeler almış durumda. Yakında sismik araştırmalarda bulunacak başka gemilerin de katılmasıyla buradaki faaliyetler ciddi manada hızlanacak.

Bütün dünyanın bildiği ve bazı ülkelerin uluslararası kuralları bile hiçe sayarak Türkiye'yi vaz geçirmeye çalıştıkları bu gelişmelerden ana muhalefet partisi genel başkanı habersiz olamayacağına göre, ya bu sözler ya da bizzat adamın kendisi şaka olmalı...

Ancak, şaka değil maalesef. Ana muhalefet partisinin genel başkanı, bütün dünyanın haberdar olduğu ve menfaatleri sarsılanların durdurabilmek için çeşitli atraksiyonlara kalkıştıkları ülkemizin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden habersiz gibi eleştirilerde bulunuyordu.

Ana muhalefet partisi genel başkanı farkında değilmiş gibi yapsa da, öncelikle Yunanistan ve GKRY neler olup bittiğinin farkında. Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürüttüğü faaliyetleri engellemek için de, kendileri ile beraber hareket edeceğini umdukları hemen bütün ülkeleri harekete geçirmeye gayret ediyorlar.

Menfaat kavgası…

İşin garip kısmı, başta Yunanistan ve GKRY olmak üzere meseleye müdahil olmaya çalışan ülkelerin tamamının uluslararası anlaşmaları görmezden gelmeleri. Doğu Akdeniz'e kıyısı olan bütün ülkeler enerji ararken, sadece Türkiye'nin girişimlerinden rahatsızlık duymaları tam bir ikiyüzlülük. Hele AB ülkelerinin aslında üye olarak almamaları gereken GKRY yandaşlıkları ise iğrendirici.

Doğu Akdeniz'le ilgili sözleri şaka olmayacağına göre, ülkemizin buradaki faaliyetlerinden Kılıçdaroğlu da rahatsız belki. Konuyla ilgili diğer sözlerine bakılınca, Kılıçdaroğlu'nun asıl derdinin başka olduğu anlaşılıyor çünkü.

Suriye ile süratli bir şekilde işbirliği yapılması yanında Mısır'la da barışmaktan bahsediyor Kılıçdaroğlu. Ancak işbirliği yapılmasını önerdiği Suriye yönetimi ve Beşar Esad'ın herhangi bir şey ifade etmemesi yanında Mısır'ın emperyalistlerin çıkarına hizmet ettiğinin de farkında değil gibi yapıyor.

Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenlerin anlamadıkları ve hiç anlayamayacakları şey kendisinin ve bölge ülkelerinin menfaatleri temelinden hareket eden Türkiye'nin dik duruşunun anlamı.

Oysa farkında değilmiş gibi yapmak yerine, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerimize karşı çıkan ülkelerin hangi motivasyonla hareket ettiklerini anlayabilse, meseleyi çözmüş olurdu.

Yunanistan, GKRY ve onlarla aynı gemide seyahat eden bazı bölge ülkeleriyle birlikte Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine karşı çıkanların tek dertleri, menfaat. Kendisiyle birlikte KKTC'nin haklarını savunan Türkiye'den rahatsızlıkları da bununla ilgili…

Ülkemizin çabalarını yok sayan ve emperyalistlerin oyuncağı ülkelerle işbirliği öneren Kılıçdaroğlu, oturup dersine bir kez daha çalışmalı. Konuyla ilgili tavrını birçok CHP'li de hoş karşılamıyordur muhtemelen...