Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 20 Kasım 2015

Roma'yı Türkiye mi yaktı?..

Son söylenecek olanı baştan söylemek gerekirse, ülkemizdeki siyasilerin, akademisyenlerin, aydınların bazıları ve bir kısım medya mensupları, ömürlerinde bir kere olsun adam gibi davranma fırsatı bulmuşken, değerlendiremediler. Fransa'da yaşananlardan sonra akıllarını başlarına toplayıp, biraz olsun normalleşebilir ve bu ülkenin insanı gibi davranabilirlerdi, olmadı...
Yaşadığı saldırının şokunu atlatabilmek için çabalayan Fransa, bir yandan da bundan sonra benzeri saldırılara muhatap olmamak için ciddi tedbirler alıyor.
Kısa süreli olmayıp; belki aylar hatta yıllarca sürebilecek bu tedbirlerin bazı hallerde kanunları ve hatta anayasayı bile zorluyor oluşu, Fransızların umurunda değil: Özgürlükler güzel; ama belli ki güvenlik içinde yaşamak çok daha da güzel. Kendilerini Dünyanın merkezi olarak kabul eden Batılı ülkelerin, kendileri söz konusu olduğunda başka, bizler söz konusu olduğumuzda ise daha başka davrandıkları bilinen bir husus.
Özgürlükler ülkesi olarak tanınsalar da, biraz aşırıya kaçtığı düşünülecek tedbirler almaktan kaçınmayan Batılı ülkelerin, sürekli terör tehdidi altında olan Türkiye'nin aldığı daha hafif tedbirlere bile şaşı baktıkları ve adeta eleştiri bombardımanında bulundukları, hatırlardadır.
Fransa'da olduğu gibi bu ülkelerin hiçbirisinde, muhtemel saldırıların kendi amaçlarına uygun olduğunu düşünerek açıktan ya da gizli destek olma derdinde olanlar yok. Paris'deki korkunç saldırıları bahane ederek sokaklara dökülen, Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı ve başka yetkililerin istifalarını isteyen filan da. Belli ki ülkeyi yönetenlerin yapabilecekleri her şeyi yaptıklarına ama buna rağmen saldırıları önleyemediklerine inanılıyor.

Onların canı daha mı tatlı?..

Fransa'da ve diğer ülkelerde durum bu iken, Türkiye'nin zaruri olarak aldığı tedbirlere bile karşı çıkanların bu ülkelerden destek alıyor olmaları, oldukça dikkat çekici bir durum.
Türkiye'deki birçok insan, iflah olmaz bir şekilde iktidar ve devlet karşıtı olan birilerinin Fransa ve birçok Batı ülkesinde yaşanmakta olanlardan ders çıkarabilecekleri beklentisindeydi.
Çoğunlukla 'okumuş çocuklar' olduklarına göre, bu devletlerin yaptıklarına bakarak, Türkiye'de olup bitenleri biraz daha insaflı değerlendirebilirler ümidi karşılıksız kaldı. Bildik tavırlarını sürdüren birileri, olgulara aldırmadan algılar oluşturma faaliyetlerini sürdürdüler. Özgürlükler ülkesi Fransa'nın ve diğer Avrupa ülkelerinin muhtemel saldırılar sebebiyle başvurdukları tedbirler, Türkiye'dekilere göre dudak uçuklatıcı. Ancak, bizdeki bazıları başka türlü düşünseler de devlet, özgürlükleri suistimal edenlerin rahat hareket etmelerini değil, halkın güvenliğini sağlamak mecburiyetinde. Batılıların tedbirde aşırıya giderken, bizdekilere karşı çıkmaları ise sadece canlarının daha tatlı olmasıyla ilgili değil tabii.
Paris saldırıları sonrası yaşananlardan ders almayı ve böylelikle bir kere olsun adam gibi davranabilme fırsatını kaçıran içimizdeki beyinsizlerin bilerek ihmal ettikleri bu önemli ayrıntı, meselenin bam teli aslında.
Bu güruhun asıl çirkin davranışı ise Paris'te yaşananlar konusunda ülkemizi suçlu düşürme gayretleri...
Paris konusunda emin gibi olduklarına göre, sorulsa 'Roma'yı da Türkiye'nin yaktığını' söyleyecekler nerdeyse...