Tarihi 28 Şubat 2024

Quango ve gringo

KADIN "Kim seçilirse seçilsin hiçbir yetkisi yoktu. İngiltere'yi quangolar yönetiyor" diyordu.
İlk defa duyuyorduk bu İngiltere'yi yöneten "quango" tanımını.
ABD'de bir konferansta yapıyordu bu açıklamayı.
Onun adı Liz Truss'tu.
O bir milyonların oyunu alarak İngiliz Başbakanlık koltuğuna oturan önemli bir isimdi. Bu açıklamaları medyada satır aralarında kayboldu gitti. Liz aslında İngiltere'de Başbakan olduktan sonra 49 gün içerisinde hükümetten istifa ederek kaçan biri olarak tarihe geçmişti.
Kimdi bu "quango"lar?
Liz'e bir buçuk ayda Başbakanlık koltuğundan arkasına bakmadan kaçırtacak gücü nereden buluyordu? İngiltere'nin eski Başbakanı; "Ben quango diyorum. Amerika'da siz buna derin devlet adını veriyorsunuz." diyordu. Hem Amerika hem de İngiltere'nin aslında derin devletler tarafından yönetildiğini, iktidara gelen seçilmişlerin hikaye olduğunu söylüyordu.
İngiltere'deki derin yapı "quango" ise ABD'deki neydi, "gringo" mu?
Liz iktidara gelir gelmez vaatlerini hayata geçirmek için kolları sıvadığında bu derin yapı "quango" tarafından tokatlandığını, söylüyordu. O yüzden 49 günde Başbakanlık koltuğundan istifa edip topukladığını anlatıyordu. "Gücü asla geri alamıyorsunuz bunlardan" diyor, o derin yapılardan birinin de İngiltere Merkez Bankası olduğunu açıklıyordu.
Trump da başkan olduğu dönemde bir gringoya işaret etmiş ve "Ülkemin en büyük düşman ABD Merkez Bankası" demişti.
Hem ABD hem de İngiltere Merkez Bankası'nın sahibi ise Lord Jacob de Rotschild'di.
Quango ve Gringoların lideri Jacob önceki gün 87 yaşında öldü. İngiltere'nin 2017'deki dışişleri bakanı Arthur James Balfour, ülkesindeki derin yapının lideri Rotschild ailesine bir mektup yazıp "Majestelerinin hükümeti, Yahudilere Filistin'de bir yurt tesisi fikrini hararetle desteklemektedir.
Bu maksatla her ne gerekiyorsa yapılacaktır." diye söz veriyordu. Jakob ölmeden önce verdiği bir röportajda İsrail'in kuruluşuna yol açan o mektup için "Tarihin en olağanüstü anlarından biriydi.
Buna ulaşmak tam 3 bin yıl sürdü" diyordu.
İngiltere ve Amerikan Merkez Bankası'nın sahibi ve "quangolar" ile "gringolar"ın lideri olan bu aile İsrail'in kurucusu olarak tarihe geçiyor ve iki ülkenin dış politikasını Siyonizmin esareti altına sokuyordu.
İngiltere eski Başbakanı Liz Truss büyük hayallerle oturduğu koltuğunda bu gücü tanıyınca, kaçacak delik arıyor ve bir buçuk ayda istifa ediyordu.
Aslında Liz'in söylediği gibi bu yapılara derin devlet demek yanlıştı. Hem ABD hem de İngiltere'ye sızan ve gücü eline alan paralel yapılardı bunlar.
Paranın gücüyle iki ülkeyi de Siyonizm'in kölesi ve oyuncağı haline getirmişlerdi. Amerikan derin devletinin en büyük savaşı bu paralel yapı sızmalarını tasfiye edebilme mücadelesiydi. Ancak Jacob'un dediği gibi 3 bin yıldır "İsrail'i kurma" savaşı veren bir yapıyı 3 günde halletmek mümkün değildi. Bütün dünyayı dehşete düşüren Gazze'deki çocuk katliamları için bir Amerikan askeri gidiyor Washington'daki İsrail büyükelçiliği önünde "Soykırıma daha fazla ortak olmayacağım" diyerek kendini yakıyordu.
Onu oraya götüren güçle, ABD'yi dünyanın en süper ahmağı haline getiren Siyonist yapılanmanın savaşındaki bir mesajdı bu. Bu kavga daha da büyüyecek. O yüzden yeryüzünün her ücrasında öfke ve nefrete ortak olan ABD desteği ile çocukları katleden İsrail silinip gidecek. Öfke ve nefretin çığ gibi büyüdüğünü ve bunun ABD'yi yeryüzünün en geri zekalı ülkesi haline getirdiğini aylardır yazıyorum burada.
Hızla uçuruma doğru sürükleniyorlar İsrail ile birlikte. Sadece bu ikisi de değil. Nitekim Avrupa Komisyonu Başkan yardımcısı Borrel, komisyon başkanı Ursula von der Leyen'i "Tamamen İsrail yanlısı" olmakla suçladı önceki gün. "Gazze'den tüm dünyaya nefret tohumları ekiliyor" diyerek hem de. Bunun yıkıcı sonuçları ve paralel yapılarla büyüyen şiddetli savaşa tanıklık edeceğiz yakında. İsrail'de iç savaşı görürsek şaşırmayacağız.
Netenyahu'yu belkide ABD derin devleti sokaklarla indirecek. Çünkü artık İsrail'in o dokunulmazlık kalkanı ortadan kalktı.
Latin Amerika ülkelerinden tutun, Afrika ülkelerine kadar devletler İsrail'i lanetliyor, İrlanda ayağa kalkıyor, İspanya Meclisi'nde "İsrail'e silah satışları durdurulsun" önergesi kabul ediliyor.
Lideri Jacob'u böyle bir dönemde kaybeden Siyonizm'e en büyük tokadı uluslararası arenada indirenlerden biri de Türkiye. Yeni dönemde dünyanın gözü Akdeniz ve Karadeniz'de. Osmanlı'yı petrolü için parçalayanlar, şimdi de Türkiye'nin gaz ve hidrojen rezervleri için Jacob ve onun ortaklarına ait enerji şirketleri aşkına ülkemize işbirlikçileri kullanarak göz dikti. O yüzden Türkiye'de derin düşünen ve geleceği gören devlet, savunma sanayiinde atak üzerine atak yapıyor, çevremizdeki büyük kaosa hazırlanıyor.
Unutmayın "28 Şubat bin yıl sürecek" diyenler bu ülkede sınırsız bir aşkla İsrail uçaklarını uçuruyordu semalarımızda her yerde.
Karadeniz ve Akdeniz'deki "quango-Jacob-gringo" oyunlarına ve yaşanan savaşların derin sularına da bir sonraki yazımızda gireceğiz.