Tarihi 10 Mayıs 2021

ÇOCUK OYUNCAĞI

GEÇTİĞİMİZ hafta haberlerde izleyenleriniz bilir. Biz uçan arabaların trafiğe çıkacağı günlerin çok yakın olduğunu düşünürken, İngiliz ordusu denizde uçan askerin görüntülerini yayınladı. Corona Yeni Dünya Düzeni'nin başlangıcı oldu. Pandemi sonrası dijital çağı tüm şiddetiyle yaşayacak bir dünya bizi bekliyor.
Uzmanlarla yapılan bir röportajı okudum dün. İlginçti. Pandemi sonrası bambaşka yeni mesleklerin patlama yapacağı söyleniyordu o röportajda. Yapay zeka ve veri teknolojilerine yönelik yeni meslek gruplarında milyonlar istihdam edilecekti. Yapay zekanın bağlısı Deepfake ile şu anda bir insanın tıpatıp aynısı sahte videolar üretilmeye başlanmıştı. Bunun daha gelişmiş hali insanlığı zıvanadan çıkaracak günlere getirecekti dünyayı.
Ölülerin verileri artık alınıp işlenebiliyordu. Hayattaymış gibi konuşturulabiliyordu.
Dijital çağın hazırlayıcıları virüsle düğmeye basarken evlerine kapanan milyarları da internet üzerinden eğitim, alışveriş dahil tüm insan aktivitelerine alıştırıyor, sanal para Bitcoin ile dahi tanıştırıyor, bir çılgınlığın içine itiyordu. Dr. John Craig Venter'i dünyada kaç kişi tanıyor bilemiyorum. O bir Amerikalı biyolog.
Adam, Genom Araştırma Enstitüsü'nü kurdu ve insan genomunun haritalandırılmasında yardımcı oldu. Time dergisi tarafından 2007 ve 2008'de 2 sene üst üste dünyanın 100 en etkili insan listesinde yer aldı. Şu aralar yapay canlı konusunda çalışıyor. Bu konuda bir hayli mesafe aldı. Yapay canlı çalışmaları bilim dünyasını ikiye böldü..
Birinci grup bu olayın çığır açtığını düşünüyor. Şöyle ki; bu çevreyi korumak için, canlıları korumak için bakteri üretilebileceğini de gösteriyor. İkinci grup ise bunun hiç etik olmadığını çünkü böylece farklı virüslerle hastalıklar üretilerek çok kötüye kullanılabileceğini düşünüyorlar. Amerika'da bir üniversitede konferans veren bilim adamlarının videosunu gönderdiler bana dün. O konferansta bir bilim adamı bakın neler anlatıyor;
"Bir hücrenin içinde hayat oluşturabildiğinizi fark ettiğiniz zaman, bence Dr. Venter'in 2010'da yaptığı şey nükleer silahların geliştirilmesine eş değerdir. Bu teknoloji genleri düzenleme programı gibi bir şey olan Crisper ile bir araya gelince, yapılması şu an mümkün olan bazı şeyleri yapıyor. Mantar hücrelerini, ne isterlerse onu üretmeleri için programladı. Bunlar sizin içinize hypospray iğneleri ile yerleştirilebilir. Sanki Uzay Yolu dizisindeki Dr. Mc Coy gibi, size hypospray yapıyor. Skuaamöz hücrelerinizin içine plazmid püskürtür. Ne isterseniz tasarlayabilirsiniz. Dünyada sadece belli bir kişiyi öldürecek özel bir şey yapabilirsin. Bunu yapmanın yolu böyledir. İçine bir gen parçası koyarsın, beğendiğin gibi programlarsın, hücrenin içine koyarsın ve ürerler. Ne kadar çok istiyorsan o kadar çok üretirler.
Bilmeyenleriniz için;
DNA'nız genellikle sıkı küçük sarmallar halindedir.
Yaptığımız şu; plazmidler yaparak hücrenin içine koydukları zaman, bir sinyal göndererek, DNA'nın hangi kısmının çözülmesi, açılması ve ürünü üretmesi gerektiğini söyler. Buna bağlantılı olarak DREADDS denilen bir fikir vardır.
Bunlar uzaktan kontrol edilebilen, özel tasarlanmış alıcılardır. Bunu bir an düşünün; özel tasarım bir alıcı yapabilirsiniz, bir hücre oluşturabilirsiniz, vücudun içine bir yere koyabilirsiniz. Beyin doğru sinyale maruz bırakıldığı zaman, onu uzaktan harekete geçirebilirsiniz.
Bu teknolojiyi kullanarak insan retinasına (gözüne) uyarıcı bir ışık sinyali göndererek, bir meyve sineğinden diğerine hafıza aktarmayı başarmıştır. Şu anda hayvanların çoğunda, nöronu istediğiniz şekilde harekete geçirecek olan bir maddeyi, hayvanın vücuduna koyarak yapılıyor.
Yani herhangi bir ürünü yapabilme imkânınız var.
DNA dizilimini bildiğiniz sürece, onu canlı bir sistemin içine sokarsınız ve onu uzaktan kumanda edersiniz." Bakterinin içine artık bilgi ve görüntüler dahi yerleştirilebildiğini ve bir iğneyle insana şırınga edilebildiğini anlatıyor bilim adamı o konferansta. Ve ilk yerleştirilen görüntüleri de katılımcılara izletiyor; At üzerinde giden insanlar...
Finalde ise o korkunç cümleyi patlatıyor;
"DNA sistemlerini, kuantum bilgi işlemle birleştirmek çok muhteşem ve öldürücü bir tehdit olacak." Bazıları dünyayı sarsan virüs operasyonuna komplo diye dursun.... Japon Profesör Tasuki Honjo "Corona'yı laboratuarda ürettiler" diye bas bas bağırdı. Ancak onu dünyada kimse dinlemedi.
Halbuki Japon bilim adamı Renin hormonunu yıllar önce E coli bakterisi içinde üreterek Nobel ödüllü almıştı. Bunun anlamı;
Biyogenetik teknolojisi ile ilaçtan yapay virüse her şeyi üretip çoğaltmak demekti.
Bu da digital çağda artık çocuk oyuncağıydı!