CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Brüksel'de yaptığı skandal açıklamalarla Türkiye'yi hedef aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi, Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik yolsuzluk soruşturmalarının ardından "kaos siyaseti"ne hız verirken, Özel de Türkiye'yi şikayet ederek Avrupa'dan siyasi destek toplama çabasına girdi.
Ankara'nın diplomatik başarılarının dünya çapında takdir topladığı bir dönemde, CHP'nin Batı'dan medet uman eski manda alışkanlıklarını yeniden sahaya sürmesi dikkat çekti.
Özgür Özel, 12 Ekim'de Brüksel'de yaptığı konuşmada Türkiye'nin dış politikasını karalayarak, "Erdoğan yanlış yoldadır, Türkiye'nin menfaatine aykırı davranmaktadır" iddiasıyla Başkan Erdoğan'ı hedef aldı.
Özel, "Yurt dışına mı gideceksiniz? Türkiye'yi mi şikayet edeceksiniz diye bir safsataya sarılmaya başladılar. Susmayacağız ve konuşacağız. Vallahi de anlatacağım, billahi de anlatacağım" ifadeleriyle skandallarının devam edeceğinin de sinyalini verdi.
TÜRKİYE DÜŞMANI İSME BAŞKAN ERDOĞAN'I YUHALATTI
Üstelik Özel, mitingde söz hakkı verdiği İtalyan ve Fransız parlamenterlerin Türkiye'yi hedef alan açıklamalarına alkış tuttu. Sahneye çıkan Avrupa Parlamentosu üyesi Dario Nardella Başkan Erdoğan' saldırdı.
Nardella, "Atatürk'ün değerlerini ayaklar altına alan Erdoğan'ı kınıyoruz" iftirasını atan Nardella, "Laik bir Cumhuriyet olarak dünyaya gelen Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa'daki yeri bellidir" dedi.
Miting alanında bulunan CHP'liler bu sözlerin ardından alkış ve yuhalama sesleriyle eşlik ettiği anlar kameralara yansıdı.
BAHÇELİ VE BAŞKAN ERDOĞAN'DAN TEPKİ
Partisinin Grup Toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Özgür Özel'i yerden yere vurdu.
"CHP YANLIŞ ROTADADIR"
CHP'nin manda özlemi çektiğine vurgu yapan Bahçeli şunları söyledi:
"Özgür Bey'in yolu yol değildir, takip ettiği siyaseti ahlaklı siyaset hiç değildir. Bu muhalefet patırtısının yurt dışında ziyaret ettiği her ülkede Türkiye'mizi ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ni hedef alması iş birlikçi ve manda özlemi çeken bir siyasetçinin hezeyanıdır. İstiyoruz ki kol kırılsın yen içinde kalsın. İstiyoruz ki geçmişten tevarüs ettiğimiz yaraları saralım ve şifa dağıtalım. Kardeşçe ve huzur içinde yaşayalım. Kimin ne meselesi, kimin ne diyeceği varsa oturup konuşalım, ortak aklın ve ortak iradenin refakatinde ülkemize müftehir bir siyaset ruhuyla hizmet edelim. Ülkemizi yabancılara şikayet etmek şerefli bir tavır değildir. Arsızın güçlü olması haklının suçlu olmasının yolunu açacaktır. Çok şükür arsızlar ve arsızlık kaybedecek, haklı ve ahlaklı olanlar mutlaka kazanacaktır. CHP yanlış rotadadır. CHP'nin başındaki zat histeri krizine tutulmuştur."
BAŞKAN ERDOĞAN: GERÇEKTEN ÇOK YAZIK
Başkan Erdoğan Mısır dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"CHP'nin yolsuzluk soruşturmalarını gerekçe göstererek Avrupa Parlamentosu ülkelerine çağrıda bulunması ve Brüksel'de miting düzenlemesi Türkiye'nin uluslararası itibarını zedeleme çabası olarak değerlendirilebilir mi? En önemlisi CHP, Türk milleti nezdinde kazanamadığı meşruiyeti Avrupa'da mı arıyor? Özel, Brüksel'de kendilerine destek vermeyen Avrupalı bazı siyasetçileri işaret ederek 'Onları da not ediyoruz' şeklinde bir tehditte bulundu. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"CHP, bizi şaşırtmıyor. Bunlar, CHP için alıştığımız şeyler. Geçmişte de kendi halkından bulamadığı karşılığı hep yaban ellerde arardı. CHP'nin ne yaptığını ve neyi planladığını, CHP'yi yöneten kadrolar dahi anlamakta zorlanıyor. Belediyeleri düşürdükleri durum ortada. Belediyeleri çapsızlıklarıyla ne hale getirdikleri ortada. Trabzon'da söyledim, yurt dışına şikayet turları düzenliyorlar. Böyle rezillik olur mu? Biz aslında Sayın Özel'den, Avrupalı Türklerden özür dilemesini beklerdik. Biliyorsunuz 2 ay önce milletvekilleri çıktı, gurbetçilerimize, affedersiniz 'zırzop' dedi. CHP yönetiminden bu konuda bir açıklama, bir düzeltme gelmedi. Madem Brüksel'e gittin, en azından bunun için bir özür dile. Sayın Özel bu erdemi göstermediği gibi yoldaşlarına Türkiye Cumhurbaşkanı'nı yuhalatarak çok daha büyük bir skandala imza attı. Gerçekten çok yazık. Onlar Brüksel'de laf üretirken, biz Anadolu'da eser üretiyoruz. İşte o sıra ben Rize'deydim, öbür tarafta Trabzon'da açılışlar gerçekleştiriyordum. Bu hafta sonu 4 gün oraları dolaştık. Rizemizin derelerini dolaştım, bütün o mekanları gözden geçirdik ve bakan arkadaşlarımla, oraların tadını aldık. Ülkemizi sürekli dolaşarak inşallah halkımızla bütünleşmeye devam edeceğiz."