Canan Kaftancıoğlu 'para kuleleri" skandalında ifade verdi: Ekrem İmamoğlu'nun müdürü Tuncay Yılmaz'ın orada ne işi var? Vergi kaçırdık itirafı

CHP'deki paradan kule skandalına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Canan Kaftancıoğlu dün (22 Mart) 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Kaftancıoğlu verdiği ifadede vergi kaçırdıklarını itiraf etti. Kaftancıoğlu, "Satıcı bu binayı yaklaşık 1 yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde aldığı taşınmazı 5 yıl içerisinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış" dedi. Ekrem İmamoğlu'nun müdürü Tuncay Yılmaz'ın para trafiğinin içinde olmasına anlam veremediğini söyleyen Canan Kaftancıoğlu, "Tuncay Yılmaz’ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz’ın orada olması bana da garip gelmiştir." ifadeleriyle Ekrem İmamoğlu'nu işaret etti.

Giriş Tarihi 22 Mart 2024, 10:14 Güncelleme 23 Mart 2024, 10:31
Canan Kaftancıoğlu ’para kuleleri skandalında ifade verdi: Ekrem İmamoğlu’nun müdürü Tuncay Yılmaz’ın orada ne işi var? Vergi kaçırdık itirafı

İÇİNDEKİLER

CHP'de Ekrem İmamoğlu'nun merkezinde olduğu balya balya para sayma görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma derinleştirildi.

Soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz, söz konusu binayı satan Ali Rıza Braka ve avukatı Gökhan Taşkapan savcılığa ifade verdi.



Ekrem İmamoğlu'nun avukatı ve CHP milletvekili Turan Taşkın Özer, Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Onur Öksel, Küçükçekmece Belediye Başkanı'nın oğlu Serdar Çebi ve Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsünbül de 'şüpheli' olarak soruşturmaya dahil edildi.




DÜĞÜM ÇÖZÜLÜYOR...
Şüpheli olarak ifadeye çağrılan bir diğer isim ise eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu.

Canan Kaftancıoğlu dün (22 Mart) Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı''nda şüpheli sıfatıyla 2,5 saat ifade verdi.

SORULARI YANITLADI
İfadesinin ardından basın açıklaması yapan Kaftancıoğlu, "Süreci sizin başlattığınız ancak el çektirildiğiniz iddiaları var?" sorusuna "Öyle bir şey söz konusu değildir. Kaldı ki mal sahibinin avukatının buna dair ne fikri, ne de bilgisi olabilir. Öyle bir ifadeyi niye verdiği konusunda fikrim yok" diye yanıt verdi. "Görüntü kayıtlarının Tuncay Yılmaz'a verildiği" sorusuna ise Kaftancıoğlu, "Bilmediğim konuda yorum yapamam" dedi. "Fatih Keleş'in 'Bir tuğla da sen koy' kampanyası yapıldığı yönünde ifade verdiğinin" sorulması üzerine Kaftancıoğlu, bu konuda detaylı ifade verdiğini belirtti.


Canan Kaftancıoğlu ʺŞüpheliʺ sıfatıyla adliyede

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Şüpheli Kaftancıoğlu ifadesinde Ekrem İmamoğlu'nun müdürünü işaret etti. Kaftancıoğlu, Canan Kaftancıoğlu, "Tuncay Yılmaz'ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz'ın orada olması bana da garip gelmiştir." dedi.

Kaftancıoğlu ifadesinde şunları söyledi:

"Yasa dışı yollarla elde edilen görüntü nedeniyle 'şüpheli' olarak ifadeye çağrılmış olmamın hukuki tanımını yapamıyorum. İlk ifadeye çağrılan ben olsaydım eğer ifadeye geldiğimde öncelikle bu gayrimeşru yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ifade vermeyi kabul etmezdim. Önce bu gayrimeşru görüntülerle ilgili sebep olanların ve sebep olanlarla ilgili sürecin ortaya çıkarılmasını ve bu husus ortaya çıkarıldıktan sonra bildiği her şeyi anlatacağımı ifade ederdim. 2018 Şubat ayında CHP İstanbul İl Başkanı olduğumda İstanbul örgütünün il kongresinde bir şey söylemiştim. Birincisi, İstanbul'u yeniden halka vereceğizdi. O güne kadar yapılan benim bilgim bütün il kongrelerinde adaylar İstanbul İl Başkanlığı'na yeni bir bina alacaklarını söz vermişler ama ne yazık ki İl Başkanlığı binasını alamamışlar. Ben söz vermeyeceğimi ama CHP İstanbul İl Örgütü'ne yakışan bir binayı İstanbul örgütü ile birlikte inşallah el birliğiyle alacağız, yapacağız' demiştim'"

"HERKESİN KATKIDA BULUNMASINI İSTİYORDUK"
Kaftancıoğlu ifadesinin devamında, "2018'de İstanbul'un 39 ilçesinde kimi görseler, hangi partiliyle konuşsalar İstanbul örgütüne yakışan bir bina bakılmaya başlanıldı. Seçim çalışmaları başladı, bitti ve devamında yerel seçim çalışmaları başladı. Bu arada hala il binası alımı için araştırmalar devam ediyordu. Şu detayı da vereyim, Şişhane'de bulunan parti binası 5 katlı bir binanın son 2 katıydı. Bir dönem 1. kat satılığa çıktı. Bu katı almayı bile düşündük ancak arada satılmayan 2 katın bulunması, dairenin çok fazla masraf gerektirmesi nedeniyle bu binadaki daireleri almaktan vazgeçildi. Yerel seçimler bitti, 'bir tuğla da sen koy' dayanışma kampanyasını başlattık. Kampanya başlatıldığında emekli vatandaşın vereceği meblağla il binasının alınamayacağını ben de biliyordum ancak alınacak olan binada bir aidiyet hissetmesi için az da olsa herkesin katkıda bulunmasını istiyorduk. Bununla ilgili kampanyalar, çağrılar yaptık" şeklinde konuştu.



VERGİ KAÇIRILDI İTİRAFI
İfadesine devam eden Kaftancıoğlu, "Arayışımız sürerken son olarak Sarıyer'de bir projede satılık bir bina olduğunu ve bu binanın il parti binası için uygun olduğu yönünde arkadaşlarımdan tavsiye aldım. Bizzat yere giderek gördüm ve çok beğendim. Görüşmelere başladık. Yanlış hatırlamıyorsam avukat, mal sahibinin bina için 43 veya 44 milyon lira istediğini söyledi. Ben de pazarlık yapılması gerektiğini ifade ettim. Bize tapular değil, Emlak Konut ile Seas Besicilik arasındaki sözleşme protokolü gelmişti. Tapusu yoktu. Mal sahibiyle görüşemeyince avukat beye tam olarak siyasi parti olduğumuzdan dolayı satış vaadi sözleşmesine istinaden bu binayı satın alamayacağımı, bu şartlar altında pazarlığa oturamayacağımı, siyasi parti olduğumuzdan dolayı ne kadar bedelle satın alma konusunda anlaşırsak o bedeli olduğu gibi tapuda resmi olarak göstereceğimizi söyledim. Siyasi partiler taşınmaz alımlarında herhangi bir vergi ödemedikleri için ben özellikle satın alınan gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum. Tapuda bedelin 24 milyon lira olması ile 41 milyon lira olması arasında partimiz açısından herhangi bir fark olmayacaktır. Sonradan öğrendiğim kadarıyla satıcı bu binayı yaklaşık 1 yıl önce bize satılandan daha düşük bedelle aldığı için tapuda gerçek bedelin gösterilmesi halinde aldığı taşınmazı 5 yıl içerisinde sattığı için aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacakmış'' şeklinde konuştu.

"SATIŞ SÜRECİNİN BENİMLE BAŞLADIĞINI VE EL ÇEKTİRİLDİĞİMİ BEYAN ETMİŞSE DE BU HUSUS GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"
Kaftancıoğlu Savcılıkta verdiği ifadesinin devamında, "O tarihlerde uzun süredir bina arayışında olmamız ve binanın CHP il örgütüne çok yakışacağını düşündüğümden dolayı, satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim. Her ne kadar Taşkapan, satış sürecinin benimle başladığını ve el çektirildiğimi beyan etmişse de bu husus gerçeği yansıtmamakla birlikte bu hususta bilgi sahibi olması mümkün değildir. Kampanyayla ilgili yapılan bağışlar bankaya yatan ve resmi olarak hesaba gönderilen paralardır. Hesaplara gönderilen paraların miktarını bilmiyorum" dedi.



"HANGİ PARTİ YÖNETİCİSİNE NE KADAR PARA GİTTİĞİNİ BİLMEM, TAKİP ETMEM MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Kaftancıoğlu ifadesinde, "Paranın bir kısmının elden ödeneceğini CHP İstanbul İl örgütünün paydaşları olan il yöneticileri, ilçe başkanları, meclis üyeleri, İstanbul milletvekilleri, parti üyeleri ve parti iş adamları ile görüşerek durumu anlattım. Kendileri de sağ olsunlar bana güvendikleri için bu durumu kabul ettiler. Daha sonra hangi ilçe örgütüne veya hangi parti yöneticisine ne kadar para gittiğini bilmem, takip etmem mümkün değildir. Görüntülerdeki paraların bağış parası olduğunu biliyorum. Makbuz kesilip kesilmediğini bilmem mümkün değildir. Satın alma sürecinde CHP olarak hiç kimseye komisyon vermedik. 9 Aralık 2019'da avukatın ofisinde satıcı Ali Rıza Braka'ya 17 milyon lira para verileceğini biliyordum ancak paranın tamamı ödenememiş, geri kalan 1 milyon 490 bin liranın tapunun verileceği gün ödenmesi konusunda mutabık kalınmış" ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu'nun kasası Fatih Keleş ile İmamoğlu İnşaat'ın Müdürü Tuncay Yılmaz

EKREM İMAMOĞLU'NU İŞARET ETTİ: TUNCAY YILMAZ'IN ORADA OLMASI BANA DA GARİP GELMİŞTİR
Para alışverişinin olduğu gün Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da olduğunu söyleyen Kaftancıoğlu, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da olduğu günlerde siyasi çalışmalar için genel başkana ben eşlik ederdim. Özgür Nas o gün oraya gideceği bilgisini verdiğinde elden ödenen paranın mutlaka tutanak altına alınmasını söyledim. Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas'ın orada olacağından haberim vardı. Diğer kişilerin orada olduklarını bilmiyordum. Tuncay Yılmaz'ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz'ın orada olması bana da garip gelmiştir. Yılmaz'ın para getirip getirmediğini, getirdiyse de ne kadar getirdiğini bilmiyorum. 17 milyon liranın parti gideri olarak kaydedilip kaydedilmediğini bilmem mümkün değildir. Bu konuda gider kaydı tutmak benim yetkim ve görev alanımda olan bir şey değildir. Seçime 9 gün var. Bu soruşturmanın seçime 10 gün kalmışken CHP aleyhine siyaset eliyle yürütülen bir seçim kampanyası olduğunu düşünüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun Müdürü Tuncay Yılmaz

"GÖRÜNTÜLERDE KİMİN MÜDÜRÜ VARSA PARAYI ONA SORUN"
Öte yandan Kaftancıoğlu'nun "Benim parayla, ihaleyle işim olmaz. O görüntülerde benim ortağım ya da genel müdürüm yok. Kimin orada ortağı, müdürü varsa ona sorsunlar. Paranın adresini en iyi onlar bilir" dediği iddia edildi.

KILIÇDAROĞLU, KAFTANCIOĞLU'NDAN BİLGİ ALDI
Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Canan Kaftancıoğlu'ndan bilgi aldığı değerlendiriliyor.

Kaftancıoğlu'nun sessizliğine ilişkin değerlendirmede bulunan CHP'li Tolgahan Erdoğan, "Kaftancıoğlu'nun suskunluğunun altında farklı anlamlar da olabilir. Niye sustuğunu anlayamıyorum. Burada strateji de olabilir. Ya olayın bir yerinde yok ya da konunun sıcak kalması için sessizliğini koruyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun olayla alâkası olmadığı açık. Kılıçdaroğlu, Canan Hanım'a danışmıştır. Detayları öğrenmiştir" dedi.


ÖKSEL İFADE VERDİ
Para sayma görüntülerinde yer alan 'şüpheli' CHP'li Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel de dün(22 Mart) ifade verdi.

Öksel, para dolu çantayı CHP'li Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin'den şahsi avukatının ofisinde teslim alıp götürdüğünü söyledi. Çantanın içerisinde para olduğunu bildiğini söyleyen Öksel, "Muammer Keskin'in bana verdiği çantayı alarak, sorgulamadan bana vermiş olduğu adrese götürdüm ve oradaki kişilere teslim ettim. Sadece, 'Belirtilen ofise götür, teslim et' dedi" ifadelerini kullandı.

CHP'li Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel

Öksel, Şişli Belediye BaşkanI Muammer Keskin'in kendisine ne yaptığını sorduğunu da vurgulayarak, "CHP İstanbul il binasının satın alındığını öğrendiğimi söyledim. O da bana, 'Evet evet biliyorum zaten' dedi" cevabını verdiğini aktardı.

ŞAİBE ŞİŞLİ VE KÜÇÜKÇEKMECE'YE DE SIÇRADI

CHP'deki deste deste şaibe İBB'nin yanı sıra CHP'li Şişli, Küçükçekmece ve Maltepe Belediyesi'ne de sıçradı... Para sayma görüntülerinde Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi'nin oğlu Serkan Çebi ve Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın danışmanı ve Maltepe Belediyesi Eski Başkan Yardımcısı Melih Morsünbül'ün olduğu tespit edildi.

PARADAN KULENİN MİMARI EKREM İMAMOĞLU

Tartışmalar sürerken CHP'deki balya balya kirli paranın kaynağının Ekrem İmamoğlu olduğu tescillendi. Para trafiğinin ana kumanda merkezi ise Beylikdüzü olarak kayıtlara geçti.

Ekrem İmamoğlu'nun kasası olarak bilinen Fatih Keleş, parayı Turan Taşkın Özer'den aldığını itiraf etti. Keleş, paraları taşıma sürecinde kendisine İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın yardım ettiğini söyledi.

Bilindiği üzere Turan Taşkın Özer, Ekrem İmamoğlu'nun has adamı ve CHP'de Yüksek Disiplin Kurulu başkanı... Fatih Keleş İmamoğlu'nun kasası Tuncay Yılmaz da İmamoğlu İnşaat'ın müdürü... Balya balya paraları taşıyan Keleş'in Ekrem İmamoğlu'nun babası Hasan İmamoğlu'yla birlikte Kaz Dağları'nda arsa aldığı da ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu tablo ile birlikte şaibeli paranın merkezinde Ekrem İmamoğlu'nun olduğu tescillenmiş oldu.


TEHDİT: 2 MİLYON VERMEZSEN YATIRIMLARIN DURUR

Paradan kule skandalının bir de tehdit boyutu var... İmamoğlu'nun kasası Fatih Keleş'in "2 milyon vereceksin yoksa yatırımlarını durduruz" diyerek Metin Gül isimli bir müteahhidi tehdit ettiği öğrenildi. 'Beyan sahibi' sıfatıyla ifade veren Avukat Gökhan Taşkapan, ofise 3 saat boyunca para geldiğini ayrıca kapalı halde iki çantanın daha getirildiğini söyledi. Taşkapan, Fatih Keleş'in paraları not aldığını ifade ederek İBB'den ofise 1 milyon lira geldiğini söyledi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN