Yavuz Ağıralioğlu sessizliğini Takvim.com.tr'ye bozdu! Yeni partisini ne zaman kuruyor? İYİ Parti'deki istifalar, Akşener ile İmamoğlu-Yavaş savaşı ve Özgür Özel'li CHP hakkında bomba açıklamalar

Geçtiğimiz Mart ayında İYİ Parti'den istifası sonrası gözlerin üzerine çevrildiği, özellikle son dönemde de İYİ Parti'de yaşanan peş peşe istifa krizlerine ne diyeceği merak edilen Yavuz Ağıralioğlu, sessizliğini ilk kez Takvim.com.tr için bozdu. Gerek eski partisi gerekse yeni partisi hakkında sadece Takvim.com.tr'nin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, İYİ Parti içerisindeki istifa furyası ve yaşanan kaos hakkında, “İYİ Parti kendi inandıklarından ve savunduklarından vuruldu” dedi. Ağıralioğlu, Akşener’in “CHP’ye savaş” ilan etmesi hakkında, “Seçimlerde bu adamları aday gösteriyordunuz ne oldu da bu kadar değişti her şey kısa bir sürede diye sormaz mı” şeklinde konuştu. CHP’nin yerel seçimlerde yine PKK’nın siyasi uzantısı HDPKK/DEM’in kapısına gitmesini eleştiren Ağıralioğlu, kurma hazırlığında olduğu yeni partisi hakkında ilk kez detaylar verdi. İşte Yasin Aktaş'ın görüntüleriyle Fatma Gül'ün özel röportajı...

Giriş Tarihi 21 Aralık 2023, 22:22 Güncelleme 22 Aralık 2023, 12:41
Yavuz Ağıralioğlu sessizliğini Takvim.com.tr’ye bozdu! Yeni partisini ne zaman kuruyor? İYİ Parti’deki istifalar, Akşener ile İmamoğlu-Yavaş savaşı ve Özgür Özel’li CHP hakkında bomba açıklamalar

İÇİNDEKİLER

28 Mayıs 2023'teki 2. tur Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında İYİ Parti'de başlayan istifa dalgası ve parti içi kavgalar sonrasında çorap söküğü gibi teker teker tüm İYİ Parti kurucuları partiyi terk etti. TBMM'deki grup sayısında bile artık riskli bir tabloya sürüklenen İYİ Parti'deki kriz, Meral Akşener ile Ekrem İmamoğlu arasındaki "abla-kardeş" ilişkisinin bozulmasıyla ciddi savaş boyutuna taşındı. İYİ Parti'deki son istifa dalgalarının arkasında ise İmamoğlu'nun Akşener'e "operasyonu" iddiası siyaset gündeminin ana manşeti. İddialar, skandallar, akçeli işler, tacizler, arka kapı pazarlıkları peşisıra ifşa edilmeye başlandı.


İYİ Parti'deki kriz başlamadan hemen önce geçtiğimiz Mart ayında istifa eden Yavuz Ağıralioğlu, geçtiğimiz Haziran ayında takvim.com.tr'ye yeni parti kurma hazırlıklarından bahsetmiş, siyaset gündeminde yankı uyandırmıştı.

Ve sessizliğini de sadece Takvim.com.tr için bozan Yavuz Ağıralioğlu, yeni partisinin merkezindeki çalışma ofisinde editörümüz Fatma Gül'ün sorularını kameramanımız Yasin Aktaş'ın görüntüleriyle cevaplandırdı.

Eski partisi İYİ Parti ve siyaset gündemini meşgul eden Akşener-İmamoğlu-Yavaş savaşı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu, eski partisi hakkında da gündem yaratacak sözler sarfetti.

İşte Yavuz Ağıralioğlu'nun takvim.com.tr'ye özel açıklamaları:

İYİ PARTİ İDDİALARINDAN VURULDU
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde ve sonrasında İYİ Parti'de yaşanan istifa furyası hakkında konuşan Ağıralioğlu, "Şöyle bir hassasiyetim var bunu kamuoyu da bilir. Genellikle Türk siyasi hayatında partiden ayrılmalar, kopmalar olur. İYİ Parti de daha önce MHP'den kopanların oluşturduğu bir parti. İYİ Parti liyakat, vefa, yol arkadaşlığı, ölçülü, ilkeli siyaset gibi hassasiyetlerle kuruldu. Özelde hatalarının pek çok detayı var ama onu parti kurmayları konuşsun benim gördüğüm şudur: İYİ Parti iddialarından vuruldu. Yani dün savunduklarına bugün kızmak, bugün kızdıklarını dün tenkit etmek, bugün beraber olduklarıyla yarın ayrılacağının sinyalini vermek, güvensizlik olarak seçmenin önünde zikretmek gibi birtakım şeylerle karşı karşıyalar. Seçmen siyasetçinin kararlılığına bakar. Seçmen siyasetin ilkesel duruşuna bakar. Neden vazgeçtiğine, neyi hassasiyetle koruduğuna bakar. Bir araya gelirken ya da ayrılırkenki üsluba bakar. Ben bu sınavda İYİ Parti'nin çok ağır yara aldığını düşünüyorum. İYİ Parti aslında masada bir yönetim krizi var algısından buraya geldi. Şimdi bir yönetim krizi, bir ilkesel anlamda ahlak krizi ve Türkiye'de bir temsil kriziyle karşı karşıya. Bunların hepsinin cevabını seçmenin vereceği bir eşikte duruyorlar. Şimdi kendisine bir siyasi koordinant bulmaya çalışıyor kendine. Tekrar ediyorum bu seçimde en ağır yara alan parti ve genel başkan İYİ Parti ve Meral Akşener'dir. Millet nezdinde sözünün eridir, iradesinin arkasında durur, söylediğini yapar liderliğinin hattı koptu. Önce masada yara aldı. Sonra aday tercihleri, yola çıktığı arkadaşlarının yerine tercih edilenler, yola çıkarken söylenilenlerle yolda yapılanlar seçmenin partiye genel başkana olan güvenini sarstı" dedi.

Yavuz Ağıralioğlu Takvim.com.tr sunucu editörü Fatma Gül'e Ankara'daki ofisinde açıklamalarda bulundu.

"DÜN YÜZÜNDE RABBİ YESSİR GÖRDÜKLERİNİZE BUGÜN SAVAŞ AÇIYORSUNUZ"
Akşener'in İmamoğlu cephesine "savaş" açması ve sonrasında yaşanan karşılıklı atışmalar hakkında da konuşan Ağıralioğlu, "Bugün savaş açtıklarınıza dün az kalsın memleketi teslim ediyordunuz. Seçmenin soracağı şey budur. Savaş açtığınız adamlara memleketi teslim etseydiniz millet mi savaş açacaktı bundan sonrasında ne olacaktı ben anlamadım. Dolayısıyla siyasette zaman ve söz tabiki değişir ama bu tonlamada değişim millette tereddüt sebebidir. Yüzünde Rabbi Yessir gördüğünüzü ifade edebildiğiniz, eşine iltifatlar ettiğiniz, kararlılığını Fatih Sultan Mehmet'e benzettiğiniz birine bugün savaş açıyorsunuz. Masadan onları aday etmek hassasiyetiyle, kazanacaklarını umduğunuz için ve memlekette seçim kaybını bunlarla engelleyeceğinizi öngördüğünüz için kalkıyorsunuz. Sonra masaya bunların Cumhurbaşkanı yardımcılığına razı edilerek döndürülüyorsunuz şimdi de onlara savaş açıyorsunuz. Bu aradaki farkı millet hanımefendiye sorar. Bunu yeni mi gördünüz diye sorar. Yahut bunu biliyorduysanız nasıl teklif ettiniz. Bilmiyorsanız bu öngörüsüzlük nedir diye sorarlar. Bu tonlamada çıkışların sansasyonel etkileri de olur. Hanımefendi şunu çok iyi bilir. Yerel seçimler partililiğin çok düştüğü adayların daha öncelendiği seçimlerdir. Bugünkü kararlılık Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde olması gerekirdi. Bugün 'ben istemiyorum' diye hat çektiklerinize dün 'kefalet' olmanız sizi sıkıntıya sokar. Seçmen daha önce oy topladığı ittifaka savaş açmanızı, operasyon yapıyorlar bana diye bağırmanızı anlamaya çalışıyor olabilir. Ama son tahlilde yahu dün öyle söylüyordunuz bugün böyle bu kadar kısa zamanda bu kadar öngörüsüzlüğün hesabı da seçmenin kalbinde güvensizlik olarak durur" şeklinde konuştu.

"İYİ PARTİ'DE BANA YALNIZLAŞTIRMA HAMLELERİ YAPILDI"
Ümit Dikbayır'ın şoförünün paylaştığı ses kaydında adının geçtiği hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu, İYİ Parti içinde kendisine yalnızlaştırma siyaseti yapıldığını ifade ederek şunları söyledi:

"Onu ben dinledim. Siyaset yapıyorsanız siyasette en çok karşılaşacağınız şeylerden biri bu tür operasyonlardır. İtibar suikastı yapılır ama bu bana yapılmadı. Bana yapılan siyasi olarak parlamanın, sözle itibar bulmanın bedelini her mevkide ödersiniz. Benim de ödeyebildiklerim bunlardır. Yavuz Ağıralioğlu'na da bunları yaptık, işi bitti diyorlar mesela ses kaydında. Bana yapılan şey şu: partide rol çalıyor. Çok parladı, genel başkan gibi konuşuyor şeklinde bana karşı provoke edebilecek yalnızlaştırma hamleleri yapıldı. Bunlar büyük iddiaları olanlar için basit işlerdir."

DEM'İN KAPISINA GİDEN CHP'YE SERT SÖZLER: HİÇ UTANMIYOR MUSUNUZ?
İYİ Parti'den ret alınca PKK'nın siyasi uzantısı HDPKK/DEM'in kapısına giden Özgür Özel'e sert eleştirilerde bulunan Ağıralioğlu, "Devletin, milletin varlığı için ölümü göze almış bir kurmay iradedir Mustafa Kemal Atatürk. Devlete kem gözle bakmış herkesin gözünü oymuş biridir. Vatanını bölmeye kastetmiş her alçaklığın karşısına dikilebilmiştir. Şimdi ben sizin bana sorduğunuz bu soruyu defalarca sordum. Ya şöyle düşünmez misiniz acaba, Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı, CHP'nin başında olsaydı devletine böyle parmak sallayan, devletin içerisinde otonom bölgeler hayali kuran, iki bayraklı iki dilli iki başkentli bir memleket hayal edenlerin aparatı olmak için dünyanın bütün uluslararası organizasyonlarının elinde maşa olan bir terör örgütünün sözcülüğünü yapan bir organizasyonla Atatürk oturup konuşur muydu? Hiç utanmıyor musunuz? Böyle bir şey olabilir mi. Atatürk'ün devletin milletin hasımlarıyla oturup müzakere edebileceğini mi söylüyorsunuz yani bize? Bu tür gayretler, normalleştirme hevesleri falan bunlar lüzumsuz. DEM Parti, HEDEP devamlı alfabenin değişik kombinasyonlarıyla karşımıza bir şekilde çıkıyorlar. Her şey değişiyor, isimlerin tonlaması, kısaltması, uzatması her şey değişiyor ama teröre karşı mesafesizlikleri değişmiyor. Her zaman terörseviciler. Her zaman bölücülere saygılılar. Her zaman terör örgünün kurucusunu, bir alçağın ismini utanmadan memleket kurmuş bir Meclis'te saygıyla anamazsın. Eğer anılırsa, devlet kuran partinin ilk ve en çok kızan parti olmak mecburiyeti vardır. CHP'deki arkadaşların şöyle demek mecburiyeti vardır. Yahu siz kimsiniz, siz bu devleti ne kadar zorlukla kurduğumuzu bilmiyor musunuz deme mecburiyeti vardır. Bunları demeyip, sanki her şey normalmiş gibi güle oynaya meşru bir siyasal aktörle konuşuyormuş gibi davranmaları CHP açısından eski dönemle yeni dönem arasında hiçbir şeyin değişmemiş olduğunu gösteriyor bize. Ha Hasan keldir. Ha kel Hasan'dır. Farketmiyor yani. Nihayetinde CHP devlet kurmuş bir partidir. Ama bilinsin ki memleketin Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük hassasiyeti, CHP'nin bugünkü heveslerinden çok daha büyüktür. Kürtlerle kardeşliğimiz de HDP'nin şımarıklığını yener" ifadelerini kullandı.

YENİ PARTİ HAKKINDA TARİH VERDİ
Kuracağı yeni parti hakkında önemli açıklamalarda bulunan Yavuz Ağıralioğlu, "Şunun bilinmesini isterim. Birkaç şeyi öncelediğimiz için böyle konuşuyoruz. Türkiye'de 2028 seçimleri 2002 seçimlerine benzeyecek diye bir öngörümüz var. 2002'de Tayyip Bey milletin umutlarının üzerine kuruldu. Muhalefete karşı milletin kahrı vardı. Tam o kahırlı seçmenin umutları kaybolmak üzereyken Tayyip Bey umutların üstüne partisini Adalet ve Kalkınma iddiasıyla kurabildi. Biz de şöyle bir muhasebe yaptık. Biz partimiz büyük biz büyüğüz demek yerine milletimiz büyük, nice yetiştirdiğimiz evlatlarımız var ve her darlıktan zorluktan çıkarabilen Türk milletine mahsus o ayağa kalkma kuvveti ve kudreti yine bize yeter. Biz sizin bu işlere koşacak, koşturacak en iyi yetişmiş evlatlarınızı sizin hizmetinize sunacağız diye bir kararlılığın merkezidir burası. Bir parti kurmak en kolay yapılabilecek bir iştir. Ama partiyi milletin umuduna kurmak lazım. Milletin umuduna kurulacak partinin de geçmişi doğru muhasebe etmesi, geleceğe doğru plan yapması, iyi bir planı iyi bir kadroyla sunması,, iyi planı iyi kadroyu milletin gelecek endişelerine tahakküm edebilmeyi başarabilmesi gerekir. Bunları yönetebileceğimiz bir eşikteyiz. Yerel seçimin sonuçlarını görmeliyiz. Yerel seçimin sonuçları bize şunları verecektir: İktidara kızıp muhalefete mi oy verecekler. Muhalefetin anlamsızlığına içine düşmüş olduğu bu ilkesizlik çukuruna bakıp onlara kızıp iktidara mı oy verecekler. Yahut hepsine kızıp sandığa mı gitmeyecek, seçmenler partilerine kızıp marjinal partilere mi oy verecek. Bunlara bakmamız gerek" dedi.

Ağıralioğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Yerel seçimlerin sonucundan sonra ben önümüzdeki eşiğin şöyle oluşacağını düşünüyorum. Siyasette yeni kulvarlar açılacak. Yeni aktörlere imkanlar doğacak. Nasıl ki Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Demirel ile arasında 20 yaşlık bir farkı memleket hizmeti lehine kullandıysa bizim de onlar arasında 20 yaşlık bir farkımız var. Doğal jenerasyon değişikliğinin eşiğine de gelmiş bulunmaktayız. Türkiye'ye yeni nesil bir siyaset, yeni siyasi program, Türkiye Yüzyılı coşkusuna kavuşabilecek bir memleket kadrosu lazımdır. Ben siyaseti bayrak yarışı gibi görürüm. Ben eğer siz memleketiniz bu kadardır diyorsanız, siz memleketinizin ne kadar olduğunu göstereceğim mevzisindeyim. Şimdi Türkiye Yüzyılı'nın millete sunulabilecek bir eşikte gün sayıyoruz. Seçim biter, mutlaka seçim sonuçları bir değerlendirmeye tabi tutulur, sonra araya yaz rehaveti girer, sonbahara Allah izin verirse önümüzdeki dönemin bütün yükünü omuzlayacak, şöhretsiz ama liyakatli bir memleket kadrosunu milletin huzuruna çıkarmayı düşünüyoruz. Eğer öngördüğüm gibi olursa 2024 Ekim gibi sanki milletin ufkuna, yarın endişelerine iyi gelebilecek bir parti takdim edeceğiz. Siyasetçilerin bu kadar konuştuğu bu kadar çok gündemde olduğu ülkeler huzurlu ülkeler değildir. Siyasetçilerin az göründüğü, siyasetçilerin maharetinin daha çok göründüğü ülkeler iyi yönetilen ülkelerdir. Bir siyasetçi bir babanın cebindeki harçlıktır. Bir ananın buzdolabını açtığında ne gördüğüdür. Biz millete borçlarımızı ödeme hattında buradayız."

PARTİNİN ADI VE AMBLEMİ NE OLACAK? "SAYIN CUMHURBAŞKANINI BEN ÇOK BEĞENİRİM"
Partinin adı ve amblemi hakkındaki sorumuzu da yanıtlayan Ağıralioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanını ben çok beğenirim. Biz amblemi milletin kalbine astık der. Güzel bir takdimdir. Biz partiyi milletin kalbine kurduk. Doğru kurulma odur. Biz partinin kalbine kuruluruz" dedi.

YENİ PARTİYE İYİ PARTİDEN KATILACAK VAR MI?
Kurulacak yeni partiye katılacak isimlerin arasından Emine Küçükali, Işıner Hamşioğlu ve Nihal Ağca'nın isimlerinin geçtiği hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu, "Önümüzdeki dönem şöyle olacak diye düşünüyorum. Türk siyaseti böyle eşiklerde siyasette enerjisi olan, söyleyecek sözü olan bir dünya kadro hareket eder. Bizim lehimize de böyle hareketler olacak. İYİ Parti'den de çok fazla arkadaşımız var. İYİ Parti'deki sıkışma sonrası düşündüklerini yapamaz hale gelen isimler var. İsim isim saymama gerek yok. Ben o isimlere dahilim o isimler bana dahil. İYİ Parti böleni olmam ben. Ben bir memleket birleştireni olmak zorundayım. Bir İYİ Parti böleni olmamak için de azami hassasiyet gösteriyorum. Her gün yeni istifalarla her gün yeni bir siyasi münakaşalarla milletin beklediği yerden çok uzaklaşan bir parti görüntüsü var İYİ Parti'de. İYİ Parti politik olarak hata yapıyor. Yoksa parti içinde iyi insanlar var o insanlarla burada da birlikte yol yürümek isteriz" dedi.

İTTİFAKLARA TUTUMU NASIL OLACAK?

Parti kuruluşunun ardından ittifaklara tutumunun nasıl olacağı hakkındaki sorumuzu yanıtlayan Ağıralioğlu "Şu an bunları konuşmak için çok erken. Siyasi olarak başarabilirsek şunu deneyeceğiz. Biz bir parti kuracağız ama bir parti kavgası vermeyeceğiz. Bizim partimizin bir kadrosu olacak ama bir makam için başka bir partinin kadrosunda medet ummayacağız" dedi.

"GİZLİ PROTOKOL ÇOK BÜYÜK BİR UTANÇ SEBEBİ"
Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağ arasında yapılan gizli protokole de sert eleştirilerde bulunan Yavuz Ağıralioğlu, "Zafer Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu'na ben kazanacağım hevesi taşıdığını fark ettiği için siyaset açısından çok sansasyonel bir şey yaptı. Kemal Bey'in memleket yönetemez endişelerimize konu olan bence orada zirve yapmıştır. CHP için böyle bir protokol imzalamak çok büyük bir utanç sebebidir. İktidar olmak için bu kadar heveskar oldunuz mu her şeyi imzalamak seçmenin ürkmesine neden olmuştur. Siz devleti kuran partisiniz. Size yüzde 1'lik-2'lik bir parti 'Terörle mücadele edeceğine söz ver. Anayasayı ve ilk 4 partiyi kuracağına söz ver. Kayyum atamayacağına söz ver." Bu CHP açısından korkunç bir hatadır. Ben Kemal Bey'in yerinde olsam beni kör testerelerle kesseler, böyle bir protokolü Allah'ın kulu imzalatamaz" diye konuştu.



BİNASINI TAKVİM.COM.TR'YE GEZDİRDİ
Öte yandan bomba açıklamalar sonrası Yavuz Ağıralioğlu binasını takvim.com.tr'ye gezdirdi. İlk önce makamını gezdiren Ağıralioğlu, misafirlerini Atatürk'ün Trablusgarp resminin önünde neden ağırladığını anlattı. Ağıralioğlu, "Atatürk'ün en çok sevdiğim resmidir. Burada plan yapan bir Türk'ün 1908-1923 arasında buldurduklarının arasında 15 sene vardır. Bu 15 sene içerisinde ödemeye razı olduğu bedellerle, yaptığı planlarla milletin ümitlerinin tam inkisara uğrarken, milleti yeniden devletle buluşturma kabiliyetinin planın resmi bu. O yüzden memleket mesuliyeti duyanların hevesle arkasına alıp önüne konuşmayı sevdiği resimdir bu." ifadelerini kullandı.



Yavuz Ağıralioğlu daha sonra özel kalem bölümünü ve misafirler için ön kabul bölümünü tanıttı.



Binanın üst katında ise mali işler başkanlığı ve basın toplantısı alanı bulunuyor.



Alt katlar 8-9 bölümden oluşurken, saha tarama bölümleri, ve iç bünyede yer alan arkadaşlar için bölümler bulunuyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN