KİRLİ İTTİFAK ERDOĞAN DÜŞMANLIĞINDA BİRLEŞTİ
7'li koalisyonun 'Halil İbrahim Sofrası' olarak pazarladığı ittifak, Türkiye için tehlike arz edecek boyuta ulaşan bir yıkım birlikteliğine dönüştü. CHP, 'Milliyetçi' geçinen İYİ Parti ve HDPKK Başkan Erdoğan düşmanlığında buluştu.
KANDİL'DEN BİR AÇIKLAMA DAHA GELDİ
Terör örgütü PKK propagandası yapan bir televizyonun kanalında konuşan sözde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı terörist elebaşı Bese Hozat, 7'li koalisyonun adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteklerini bir kez daha açıkladı ve seçimi boykot çağrılarına karşı seçmenleri tehdit etti.
Güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK'ya karşı başarıyla devam ettirdiği operasyonları Kürt vatandaşlara yapılıyormuş gibi göstermeye çalışan Hozat, alçak iftiralarla hükümeti ve Başkan Erdoğan'ı suçladı. Bitme noktasına gelen PKK'nın bu seçimi kurtuluş olarak gördüğüne adeta itiraf eden Hozat, "Bu seçimler gerçekten çok önemli seçimlerdir. Önemi şuradadır. Bu seçimlerde bu iktidar, bu faşist iktidar kazanırsa bu soykırımcı faşist politikalar meşrulaşmış olur. Meşrulaştırmak ile kalmaz, kalıcılaştırılmış olur. Artık bu faşizm, bu faşist rejim, kurumsallaşır, kalıcılaşır. Türkiye toplumuna kan kusturmaya devam eder. MHP bu soykırım politikalarını derinleştirerek sürdürür. Bu anlamda bu faşist iktidarın, bu faşist rejimin bu seçimleri kazanmaması gerekiyor. Zaten kazanması için her şeyi yapıyor. Tek elinde bir şey kalmış. Yıllardır bunu yürütüyor. Savaştır. Topyekun soykırım savaşıdır. Her yerde bunu yürütüyor. Savaştan medet umuyor. Başka bir rezervi kalmamış. Şiddet dışında, öldürme dışında, kan dökme dışında başka bir şey kalmamış yani. AKP basınına bakın; savaş dışında, savaş silahları dışında hiçbir gündemleri yoktur. Bütün gündemleri Kürt düşmanlığıdır. Kürt karşıtlığıdır. Muhalefete saldırırken de Kürt düşmanlığı üzerinden saldırıyor. Sistem içi muhalefete saldırırken, Millet İttifakı'na saldırırken de Kürt düşmanlığı üzerinden saldırıyor. Bütün argümanı bunun üzerinden, siyaseti bunun üzerinden yürütüyor. Onun dışında da bütün gündemleri cihattır. Yeni üretecekleri savaş silahlardır, savaş tekniğidir. Düşmanlıktır yani. Bütün gündem budur." dedi.
MERAL AKŞENER'LE AYNI SÖYLEM: ERDOĞAN-PKK İLE GÖRÜŞTÜ
Siyasi alanda destek verdikleri HDP'nin kapatma davasına karşı barış sürecini sabote ettiklerini görmezden gelerek iktidar ve Başkan Erdoğan'ı suçlamaya kalkan Hozat, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le aynı söylemi kullandı. Hozat, "Şimdi mesela HDP'yi kapatma davasının gerekçelerini açıkladılar. Bir de Selahattin Demirtaş'a verdikleri cezanın gerekçelerini ortaya koydular. Temel bir gerekçe de; işte Selahattin Demirtaş'ın HDP heyetinin Kandil'e gelip görüşmeler yapmasıdır. O diyalog sürecinde AKP'nin 2013-2015 sürecinde, o diyalog sürecinde Kandil'e geliş gidişleri de böyle temel bir gerekçe olarak öne sürüyorlar. Arkadaşlar da değerlendirme yaptı; HDP heyetinin Kandil'e geliş gidişi, Erdoğan'ın, AKP yönetiminin, o AKP hükümetinin izni temelinde oldu. Geliş gidişlerde HDP heyetinin yol güvenliğini sağlayan hükümetin kendisiydi. O süreçte, o diyalog sürecinde biz Önderliğe birçok mektup gönderdik. HDP heyeti o mektupları götürdüğünde o mektuplar hemen Önderliğe verilmiyordu. Günler sonra, bazen haftalar sonra veriliyordu. O arada o mektuplar ne yapılıyordu? Erdoğan'a sunuluyordu. Bizim Önderliğe yazdığımız mektuplar Erdoğan'a gidiyordu. Erdoğan mektupları okuyordu. Ondan sonra Hakan Fidan'a veriyordu. Sonra Önderliğe gönderiliyordu mektuplar. En fazla PKK ile ilişki geliştiren de Erdoğan'dı. AKP hükümetiydi. Evet, bir gerçektir. Şimdi bütün o görüşmeleri neden gerçekleştirdiği çok açıktır yani. Kendisini devlette bir bütün hakim kalacaktı. Hakim olacaktı devlete. Kendi bu soykırımcı, faşist sistemini de, rejimini de kurumsallaştıracaktı. Bütün amaç buydu. O açıdan Önderlik de dedi ya; Kürt sorununu araçsallaştırıyorlar. Gerçekten Kürt sorununu araçsallaştırdı AKP, taktik yaklaştı. Ama her biçimde, her düzeyde de o süreçte herkesle de ilişki geliştirdi. Şimdi de Erdoğan ağzını açıyor; Kürtlere küfrediyor, Kürtlere hakaret ediyor, Kürt düşmanlığı yapıyor. Kürt düşmanlığı üzerinden Kürtlere her gün hakaret ediyor, küfrediyor. Millet İttifakı'nı bunun üzerinden vuruyor. Kendi durumu da çok açık. Böyle yani. Bu süreç boyunca da Kürtler bu gerçeğini gördüğü için Önder Apo bütün maskelerini düşürdü. Mücadelemiz bütün maskelerini düşürdü Erdoğan'ın. Bu faşist iktidarın artık ellerinde gerçekten hiçbir rezerv kalmadı. Böyle kral çıplak. Tam gerçeği; bu faşist soykırımcı gerçeği ortaya çıktı. Şimdi savaş dışında başka da bir malzeme kalmamış elinde. Bütün seçim politikasını da Kürt düşmanlığı üzerinden yürütüyor. Dolayısıyla Kürtlere ve Türkiye halkına vadettiği tek şey var; savaştır, katliamdır. Gözyaşıdır, acıdır, ölümdür. Başka bir şey vadetmiyor, bunu vaat ediyor." ifadelerini kullandı.
AKŞENER'DEN SKANDAL ALGI OPERASYONU
Hozat'la aynı ifadeleri kullananan Akşener CHP yandaşı SÖZCÜ TV'de katıldığı canlı yayında, Başkan Erdoğan'ı terör örgütü PKK ile ilişkiledirmeye çalıştı. Teröristlerin kendilerine verdiği destek için "Üçkağıt olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullanan Akşener, iktidarı suçladı. Akşener, "Çünkü, yani hatırlayın. Ben acaba akraba dedim ya, bu Kemal şeyin. Ekrem İmamoğlu'nun ikinci seçiminde kimse gidemiyor Abdullah Öcalan'ın yanına falan diye bir konuşmada hatırlayın Tayyip Bey'in konuşmasını ha ha gülerek bizim Mehmet yeni gitti dedi ya. Mehmet dediği kardeşi bizim Mehmet diyor. Allah muhafaza Kemal Bey dese taşlattırırlar. Şimdi dolayısıyla bunlar ne yaparsa hoş serbest, yapılmayan şeyleri size yükleme. Ben bunların bilimsel metodlarını hep biliyorum da şu sıra zaman yok. Ayna derler buna yansıtıyor hepimize, hadi oradan be derler buna" diyerek alçak bir algı operasyonuna imza attı.
İKTİDARIN YIKILMASI GEREKİYOR
Terör propagandası PKK kanalında iktidarın yıkılması gerektiğini savunan Hozat, AK Parti ve MHP milletvekili listelerini hedef aldı. Seçimlerde terörün siyasi ayağı HDP'nin yan kolu Yeşil Sol Parti'ye oy isteyen Hozat, "Türkiye'yi demokratikleştirecek, demokratik cumhuriyeti inşa edecek, Kürt sorunun demokratik temelde çözümünü sağlayacak esas güç, temel güç, Emek ve Özgürlük İttifakı'dır. Yeşil Sol Parti'nin bu seçimdeki başarısıdır. Kesinlikle bu böyledir. O yüzden Yeşil Sol Parti'nin bu seçimden zaferle çıkması gerekiyor. Bu Türkiye'nin demokratikleşmesi, demokratik cumhuriyet inşası açısından, Kürt sorunun demokratik çözümü açısından çok önemlidir. Yeşil Sol Parti'nin çok güçlü bir biçimde nicel olarak da nitel olarak da meclise girmesi gerekiyor. Bunun için halkımızın, Türkiye toplumunun barıştan, demokrasiden, adaletten, eşitlikten, doğayla dost anlayıştan yana olan tüm çevrecilerden, ekolojistlerden, kadın hareketinden, gençlik hareketinden beklenen budur." şeklinde konuştu.
Kirli pazarlıklar bitti ötme vakti geldi! HDPKK'nın yedek lastiği Yeşil Sol Kılıçdaroğlu için oy dilenciliğine başladı haberi için fotoğrafa tıklayın
7'Lİ KOALİSYONUN ADAYI KILIÇDAROĞLU'NA OY İSTEDİ
HDP'yi masumlaştıran ve demokratik bir oluşum olarak göstermeye çalışan eli kanlı elebaşı, 7'li koalisyonun adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da oy istedi. Yeşil Sol Parti'nin de içinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı'nın gösterdiği adaya oy verilmesini isteyen Hozat, "Fakat bu faşist Erdoğan'ın, diktatör Erdoğan'ın yıkılması için de Yeşil Sol Parti'nin, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın adres gösterdiği adaya da tüm halkımızın oy vermesi gerekiyor." diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'nu işaret etti.
BOYKOT İHTİMALİNE KARŞI SEÇMENLERİ TEHDİT ETTİ
Elebaşı Hozat, terörün siyasi ayağı HDP ve Yeşil Sol Parti'nin aday çıkarmadığı ve CHP'li Kılıçdaroğlu'nu desteklediği için seçimin boykot edilme ihtimaline karşı "sakın boykot etmeyin" diyerek seçmenleri tehdit etti. Hozat, "Bazı yapıların, siyasi, demokratik, sol, sosyalistlerin Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda böyle boykot gibi bazı tartışmaları yürüttüğünü de duyuyoruz. Bu bize göre doğru değil. Bu seçim öyle bir seçim değildir. Yani her türlü boykot, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda boykot tutumunu geliştiren kim olursa olsun, ideolojisi, eğilimi, çizgisi ne kadar demokratik sosyalist sol olursa olsun bu tutumu geliştirirse, bu direk ve dolaylı olarak faşist diktatör Erdoğan'a hizmet eder. Bu faşist soykırımcı rejime hizmet eder. Ve buna girişmemek lazım. Çünkü bu oy kaybına yol açar. Oy kaybı faşist rejime hizmet eder. Boykotun demokrasi güçleri açısından bir faydası yoktur. Bunu bilmek lazım. Çünkü bu seçimler gerçekten önemlidir. Kurdistan ve Türkiye halkları açısından en küçük bir hata bile yapmamak lazım. En küçük bir zayıf duruş bile göstermemek lazım." ifadelerini kullandı.
ELEBAŞI ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK SÖZÜ
Bilindiği gibi 7'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu ile terörün siyasi ayağı HDP'nin görüşmesi sonrası birçok HDP'li seçimleri kazanmaları durumunda bebek katili PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın özgür kalacağını ifade etmişti. Kanlı iş birliği sonrası bu dönemin PKK elebaşı için özgürlük dönemi olacağını söyleyen HDP'li Ahmet Türk yaptığı konuşmada, "Bu Nevruz ve bu dönem sayın Öcalan'ın özgürleşme dönemidir. Bunu hep birlikte sağlamak için gece gündüz hep birlikte mücadele etmek zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.