Gara'da PKK tarafından şehit edilen Astsubay Çavuş Semih Özbey'in annesinden Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki

Gara'da eli kanlı terör örgütü tarafından şehit edilen Jandarma Personel Astsubay Çavuş Semih Özbey'in annesi Sadiye Özbey CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki gösterdi. Acılı anne, "Kılıçdaroğlu'na 'Bizim için yürüyüş yap' dedim, 'Tamam yapacağız' dedi. Acaba çocuklarımız için bir yürüyüş yapacaklar mı diye gözüm kulağım her dakika haberlerdeydi. Bizi kandırdı" dedi.

Giriş Tarihi 07 Mart 2021, 11:57 Güncelleme 08 Mart 2021, 01:40
Gara’da PKK tarafından şehit edilen Astsubay Çavuş Semih Özbey’in annesinden Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki

İÇİNDEKİLER

Pençe Kartal-2 Harekat bölgesindeki Gara'da terör örgütü PKK tarafından alıkonularak şehit edilenlerden Jandarma Personel Astsubay Çavuş Semih Özbey'in annesi Sadiye Özbey, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'a tepki göstererek, "Pervin Buldan görüşmede evladımın misafir edilip bırakılacağını söyledi. Misafirlik böyle mi olurdu? Misafire böyle mi yaparlardı? Misafirine hıyanet etti." ifadesini kullandı.

AK Parti Malatya İl Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca ile şehit jandarma astsubay başçavuş Semih Özbey'in Malatya Yeşilyurt ilçesi Özalper Mahallesi'nde oturan ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Ziyaretin ardından anne Sadiye Özbey, terör örgütü PKK'nın hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını belirterek, "Terör örgütü PKK beni yavrumdan, ciğerimden kopardı. Aynısını kendileri de yaşasın inşallah. Bitsin artık bu terör yeter." değerlendirmesini yaptı.

Sadiye Özbey, daha önceki buluşmalarında Çalık'ın yanlarında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı aradığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Pervin Buldan görüşmede 'evladımın misafir edilip bırakılacağını' söyledi. Misafirlik böyle mi olurdu? Misafire böyle mi yaparlardı? Misafirine hıyanet etti. Hıyanetle yavrumun ölümüne sebep oldu, biz kendilerinin peşine çok düştük ama bir gün bizi dikkate almadılar. Birkaç kere Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Öznur Çalık bizi görüştürdü. Cumhurbaşkanımız, 'Sabırlı olun, yavrunuzu getirmek için uğraşıyoruz' dedi ama ona da kalleşlik ettiler. Cumhurbaşkanım evladımı kurtarmak için çok çabaladı ama olmadı."

Oğlunu terör örgütünden kurtarmak için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri ile eylem yaptığını aktaran Özbey, " Orada HDP'liler bize, 'Sizin çocuklarınızı Cumhurbaşkanı versin' dediler. Bende, 'Çocuğumu Cumhurbaşkanı alsa onun kapısına giderdim, benim çocuğumu HDP aldı, siz aldınız,' dedim. Oğlumu 6 yıl bekledim. Terör örgütü PKK'ya lanet olsun. Bir evladı ne halde büyütüyorsun. 6 yıl beni evladıma hasret bıraktılar. 6 yıl oğlumun ne sesini duydum, ne kokusunu aldım. Cumhurbaşkanım taziye için beni telefonla aradı bana başsağlığı diledi. Ben de kendisine 'Oğlumun kanını yerde koyma, senden tek dileğim bu. Bir tane bile terörist kalmasın, kökünü kazı' dedim." ifadelerini kullandı.

"KILIÇDAROĞLU BENİ KANDIRDI"
Özbey, oğluna kavuşmak için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da yanına gittiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'na 'Bizim için yürüyüş yap' dedim, 'Tamam yapacağız' dedi. Acaba çocuklarımız için bir yürüyüş yapacaklar mı diye gözüm kulağım her dakika haberlerdeydi. Bizi kandırdı. Acaba kendi çocukları olsa ne yaparlardı? Kılıçdaroğlu'nun çocuğu orada olsa ne yapardı? Aldığım mektubu Ankara'ya Kılıçdaroğlu'na götürdüm ama onlar zahmet edip mektuba bakmadılar."

"TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA LANET OLSUN"

Şehit Semih Özbey'in babası Gürsel Özbey ise terörün her türlüsünü lanetlediklerini ifade etti.

"Bize bu acıyı yaşatanlara, bu acıyı layık görenlere lanet olsun" değerlendirmesinde bulunan baba Özbey, şunları kaydetti:

"Bu insanlar, vicdanlarıyla baş başa kalsınlar. Eğer kafalarını yastığa koyduklarında rahat uyuyabiliyorlarsa ne mutlu onlara. Ben hakkımı helal etmiyorum. Etmediğim insanları da zamanı ve yeri geldiğinde tek tek ifşa edeceğim. HDP, gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi, yalancı olduklarını gösterdiler. Rahatça bu çocukları getirebilecek imkanlara sahiptiler ama getirmediler. Çünkü bunu kullanmak istediler. Ben onlara ne bu dünyada ne de ahirette hakkımı helal etmiyorum. Benim çocuğum ve 12 evladımızın kanında boğulacaklar. Ben dünyada bir insanın yaşamayacağı evlat acısını yaşıyorum. Allah, benim yaşadığımı onlara da yaşatsın. İnsan Hakları Derneğinin genel başkanından, yönetim kuruluna kadar hepsiyle görüştüm. Bizi hükümete gönderdiler, hükümetten olumlu cevap getirdik. Yine yerlerinden kımıldamadılar. Bugünde bunun hesabını onlardan soracağız. Bizi aylarca, yıllarca oyaladılar. 'Uğraşıyoruz' dediler, gelinen aşamada gördük ki uğraşmamışlar, oyalanmışız."