13 Haziran 2017'de geldi kente. 1 yıl 9 ay boyunca hem valilik yaptı hem de belediye başkanlığı.
İşe HDP'li belediyeden kalan 106 milyon liralık borcu ödeyerek başladı. Yatırımcılara ücretsiz arsa tahsis etti.
Üç tane tekstil fabrikası açtı. Çoğu kadınlardan oluşan çalışanların öğle yemeklerini ve servislerini belediyeden karşıladı.
Tunceli'de her gün 1000 garibana yemek çıkartıp evlerine yolladı.
O gelmeden önce 81 il içinde istihdamda en sonlarda yer alan Tunceli, kısa sürede genel istihdamda dördüncü, kadın ve engelli istihdamında birinci sıraya yükseldi.
Türkiye'nin değişik üniversitelerinde okuyan bin 155 öğrenciye 1 milyon 848 lira burs verdi. Munzur Üniversitesi'ndeki bin 62 öğrenciye öğle yemeği desteği sağladı. Kaderine terk edilen Munzur Nehrini bir turizm ve su sporları merkezi haline getirdi.
Tunceli, tarihinde ilk kez Dünya Rafting Şampiyonasına ev sahipliği yaptı. Brezilya'dan Fransa'ya, Hindistan'dan Kosta Rika'ya 20 ayrı ülkeden 800 sporcu katıldı organizasyona.
Kente gelen turist sayısı bir anda yüzde 30 arttı.
Otellerdeki doluluk oranı yüzde 100'lere ulaştı.
Açılan tekstil fabrikalarından aralarında Almanya ve İngiltere'nin de bulunduğu 7 ülkeye ihracat yapılmaya başlandı.
Tunceli'ye ülkenin önde gelen golf eğitim sahalarından birini açtı.
Klimalı otobüs durakları, çocuk parkları, aile çay bahçeleri, kadın kültür merkezleri, spor merkezleri, güneş enerjisi tarlası, millet bahçesi, deniz kumundan plaj ve iskele, sokak hayvanları için bakım ve rehabilitasyon merkezleri...
Hepsi onun döneminde hizmete girdi. Adı yıllarca terörle birlikte anılan Tunceli gerçek bir huzur kenti haline geldi. Akşam 7'den sonra kimsenin sokağa çıkamadığı kentte sosyal hayat birden canlandı.
Bütün bunları niye mi anlattık?
Çünkü bu yazı bir atanmış- seçilmiş kıyaslaması... Buraya kadar Tunceli'nin atanmış valisinin yaptıklarını anlattık.
Sıra seçilmiş belediye başkanında... TKP'li Fatih Mehmet Maçoğlu 'Tunceli'nin Komünist Başkanı' sıfatıyla neredeyse tüm Türkiye'de tanınıyor.
Bugüne kadar akılda kalan tek icraatı Ovacık Belediye Başkanıyken ektiği nohut ve mercimeğin reklamını yapmak oldu.
Ama niyeyse yıldızı sürekli parlatıldı.
Tunceli'de göreve başlar başlamaz garibanlara dağıtılan yemeği kesti! Daha sonra 7 ülkeye ihracat yapan tekstil fabrikasında çalışan kadınlara sağlanan servis ve yemek hizmetini kaldırdı.
Ve finali geçtiğimiz hafta sonunda yaptı...
Yıllardır terörden mağdur olan Tunceli halkının gerçekleştirdiği terörü protesto yürüyüşüne katılmadı!
Tunceli halkı yürürken o Diyarbakır'ın yolunu tuttu.
HDP'nin terörle arasına mesafe koymadığı için İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan HDP'li başkanların yanına koştu. Onlara desteğini açıkladı!
Şaşırdık mı? Tabi ki hayır... Bu bir Türkiye gerçeği... Ağzından barış sözcüğünü düşürmeyenlerin bu tip yaman çelişkilerine alışkınız biz...
Dertlerinin yönettikleri kente bir değer katmak, insanların derdiyle dertlenmek olmadığının da.
Tunceli halkı rahat olsun.
Atanmış valinin yaptığı ve yapacağı hizmetlerle Tunceli yoluna devam eder.
Seçilmiş başkan mı?
O da boş durmayacaktır tabi... Hiçbir şey yapamazsa nohut-mercimek eker...
Yanına bir de heykel yaptırdı mı...
İşlem tamamdır.
