Tarihi 11 Mayıs 2019

İmamoğlu’na 4 küçük soru

CHP'NİN İstanbul adayının mazbatayı alır almaz neden "Selahattin Demirtaş'ın çizgisini beğeniyorum" dediğini hiç merak etmiyorum... Çünkü bu sorunun cevabını biliyorum...
37 yıldır İstanbul'da düzenlenen Dini Yayınlar Fuarı'na yer tahsis etmemesine de hiç şaşırmıyorum.
YSK'yı Türkiye'nin en güvenilir kurumu ilan ettikten sonra birden bire hıyanetle suçlaması da normal...
Adam sonuçta politikacı... Hem de pragmatizmin uç noktalarında gezinenlerden...
Benim kendisiyle ilgili merak ettiğim ve cevabını aradığım 4 küçük soru var sadece...
1- 2009 yılında CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı sırasında dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından görevden alınmak istendi mi?
2- 2010 yılında Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonra dönemin güçlü adamı Önder Sav'ın da kendisini görevden almak istediği doğru mu? (Her iki isim de bu operasyonu yapamadan CHP'den ayrılmak zorunda kaldı)
3- 2014'te Kılıçdaroğlu'nun Beylikdüzü için İmamoğlu'nun adaylığına onay vermediği, araya giren hatırlı kişilerin bastırmasıyla güçlükle aday yapıldığı doğru mu?
4- CHP Milletvekilleri İlhan Cihaner ve Ali Şeker'in Beylikdüzü İlçe Kongresinde hakkındaki bazı iddialar nedeniyle onu değil karşısındaki ekibi desteklediği doğru mu?
Acaba Ekrem İmamoğlu'nda bu soruların bir cevabı var mı?
Varsa kamuoyuyla paylaşır mı?

​367 ÇUKURUNDAKİ BAYAT PROJE
Çukur benzetmesi MHP lideri Devlet Bahçeli'ye ait.
Eskilerin deyimiyle "Efradına cami, ayarına mani" kıvamında.
Yani "Ne eksik ne fazla" bir kelime kullanmadan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ince bir göndermede bulunuyor Bahçeli...
2007'de yüksek yargı ve ordu içindeki vesayet odaklarının CHP ile el ele vererek Cumhurbaşkanı olmasını engelledikleri Abdullah Gül'ün, YSK'nın İstanbul seçimlerine ilişkin kararını o süreçle bir tutmasındaki derin çelişkiye dikkat çekiyor: "Abdullah Gül'ün 367 garabetini ortaya atan dönemin Yargıtay Başsavcısı ile aynı çukura girmeleri inandırıcı değildir." Abdullah Gül'ü sırf 'eşinin başı kapalı' diye sakıncalı ilan edenlerin Sabih Kanadoğlu ve CHP olduğunu hatırlayınca Bahçeli'ye hak vermemek mümkün mü?
Şimdi ne oldu da 367'nin mağduru ve mucitleri aynı çizgide buluştu?
Lafı hiç evelemeye gevelemeye gerek yok... Birileri sanki İstanbul seçimlerinin ardından Türkiye'yi bir erken seçime zorlamaya çalışıyor.
Daha önce defalarca denenen ama her seferinde milletin çelikten iradesiyle duvara toslayan bu bayat projenin tek hedefi var: "Recep Tayyip Erdoğan'sız bir AK Parti..." Bunu başarabilmek için bugüne kadar her yolu denediler... Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpası, 15 Temmuz kalkışması, Hendek terörü, kur operasyonları hep bu planın parçalarıydı... Başaramadılar...
Kılıçdaroğlu ile denediler olmadı...
Meral Akşener'i sahaya sürdüler tutmadı...
Muharrem İnce'ye umut bağladılar yine olmadı... O kadar çaresizler ki, Ekrem İmamoğlu'nu parlatıp şanslarını bir kez de onunla denemeyi bile düşünüyorlar...
AK Parti iktidarında Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamlarına erişmiş Abdullah Gül'ün demokratik işleyişle ilgili hassasiyetleri bir noktaya kadar anlaşılabilir...
Ancak 367 çukurundaki bayat projenin sahiplerinin derdi demokrasi falan değil...
Bu yalın ve somut gerçeği Abdullah Bey, bizden çok daha iyi biliyordur diye düşünüyorum.