Tarihi 19 Eylül 2022

Eski Dünyanın Refleksleri

ÖZBEKİSTAN'DA düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nden basına yansıyan bir kare çok konuşuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirveye katılan liderlerin sohbetinde dikkatleri nasıl üzerine çektiğini ve doğal liderliği ile herkesi nasıl etkilediğini gösteren fotoğraf karesi hem Erdoğan'ı destekleyenler hem de muhalifler tarafından gündemde tutuldu.
Erdoğan'ı destekleyenler haklı bir gurur içerisinde, ülkemizin Cumhurbaşkanının ne kadar etkileyici ve sözü dinlenen bir lider olduğunu söylediler. Muhalifler ise masadaki diğer liderler üzerinden bir eleştiri getirdiler. Türkiye'nin yerinin batı olduğunu; Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan, İran, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin oluşturduğu Şanghay İşbirliği Örgütü olmadığını söylediler. Tek başına bu eleştiri bile muhaliflerin makro siyaseti okumaktan ne kadar uzak olduğunu ve dünyaki değişimin farkına varamadıklarını gösteriyor. Dünya siyasetinin hala iki cihan harbinden sonra tanzim edilen düzende işlediğini zannediyorlar. Bir yanda özgür batı ülkelerinin diğer tarafta ise baskıcı Avrasya rejimlerinin yer aldığını ve dünyadaki siyasi konumlanmanın bu hat üzerinde kurulduğunu düşünüyorlar. Bu kafa bir zamanlar dünyada konvansiyonel savaşların bittiğini, sınırların değişemeyeceğini de söylüyordu. Keza "ulus devletler önemini kaybetti, sınırlar geçirgenleşti, ulus-üstü örgütler ve değerler önem kazandı" gibi ifadeler söylemeyi en çok sevdikleri laflardandı.
Ne iddia ettilerse tersi çıktı; savaşlar neticesinde AB ülkeleri sınırları tekrar kontrol etmeye başladılar, bölgemizde ve dünyada sınırlar değişti, uluslararası sistemin hiçbir krize zamanında ve etkin müdahale edemediği ortaya çıktı ve dünyada konvansiyonel savaşlar yaşanmaya başladı. Korona günlerinde tecrübe ettiğimiz korumacılığı, içe kapanmacılığı saymıyorum bile! Kısacası Türkiye'nin "özgür batı"nın bir parçası olmak için Kore'ye asker gönderdiği o günler çok eskide kaldı. Bu değişimi görüp erken tedbirler alan ülkeler ve liderler oldu. İngiltere Avrupa Birliği'nden çıktı, ABD ulusal çıkarlarını gözeten politikalara yöneldi, Türkiye ise herhangi bir kampı değil kendisini merkeze alan bir uluslararası mevzilenme gerçekleştirdi.
Ve neticesini de görüyoruz; Libya, Doğu Akdeniz, Suriye, Rusya-Ukrayna Savaşı, Karabağ'ın işgalden kurtarılması gibi birçok olayda bir kampın değil kendi çıkarımızın gerekliliklerini yerine getirerek kazanan taraf olduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanghay liderleri ile çektirdiği fotodan rahatsız olanlar bunu göremiyorlar. Çok değil bir kaç ay önce aynı liderin himayesinde İstanbul'da tahıl koridoru anlaşması imzalandığını ve batılı liderlerin Erdoğan'a şükranlarını ifade ettiklerini çabuk unutuyorlar. Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nde ve İstanbul'daki tahıl koridoru imza töreninde de en çok övgüyü ve ilgiyi alan lider olmak birbiri ile çelişmiyor aksine birbirini tamamlıyor.
Biri diğerini mümkün kılıyor. Ancak bizim muhaliflerin 60 model siyah beyaz zihin dünyası bu basit meseleyi kavrayamıyor.