Tarihi 12 Ağustos 2022

Mesele özgürlük değil

BBC'nin dezenformasyon ve sosyal medya muhabiri işe başlamış. Görevi adından da anlaşılabileceği gibi sosyal medya üzerine olacak. Sosyal medyayla alakalı gündemi takip edecek. Ama nedense başına bir dezenformasyon de eklemişler. Yani dezenformasyonun çokça sosyal medya mecralarından doğduğunu, sosyal medya ile dezenformasyonun aynı görev içerisine girecek kadar birbirine yakın ve ilişkili olduğunu kabul ediyorlar.

Türkiye'de konu ne zaman gündeme gelse, sosyal medyadaki dezenformasyonla ilgili bir düzenleme yapıma ihtimali belirse aynı BBC harekete geçer. Bol bol yapılacak düzenlemenin ne kadar antidemokratik olduğundan, hükümete geniş yetkiler verdiğinden, özgürlükleri kısıtlayacağından bahseden "haberler" yapar. Dezenformasyon var ama size serbest demek istiyorlar herhalde. Öyle ya altı üstü sefil doğulular değil miyiz BBC'nin gözünde, ne gerek var öyle batılılara mahsus dezenformasyon gibi dertleri çekmeye! Zaten BBC değil ama onun Türkiye konusundaki ruh ikizi olan Almanların DW'si bunu açık açık söyledi. Hükümet sosyal medya düzenlemesini aynısı Almanya'da var diye savunuyor ama Almanya demokratik bir memleket. Aynı yetkiler Türk hükümetinde olursa onu Almanya gibi demokratik amaçlarla değil antidemokratik amaçlarla kullanırlar, cümlelerini "haber"in içine serpiştiriverdi.

Bakmayın siz benim sık sık BBC'yi, DW'yi, Guardian'ı eleştirdiğime. Onlar aslında kendileri, ülkeleri, arkalarındaki güç odakları açısından doğru olanı yapıyorlar. Kimse bana "özgür basın" masalı anlatmasın. O işin öyle olmadığını artık herkes biliyor. Öğrenmeyen de bir zahmet eleştirel medya literatürünü açsın okusun. Açsın okusun dedik ama bizde batı muhibbi tipler nedense batıyı hiç okumazlar, bilmezler. Daha doğrusu pek bir şey okumazlar, bilmezler ama o bahsi diğer diyelim, şimdilik bir kenara bırakalım.

Bu mevzularda esas kızdığım yabancılar değil içimizdeki yabancılar. Hala sosyal medya meselesini "sanal alem" romantizminde ele alıyorlar. 90'lardan kalma "özgürlük güvenlik ikilemi" gibi demode kavramlar eksenin de tartışıyorlar – okumazlar, bilmezler demiştim değil mi! Sosyal medya tekellerinin, çok uluslu hatta ulus üstü şirketlerin neyi görüp neyi görmeyeceğimizi düzenleyen algoritmalar ve hâkim söylemler eliyle sosyal medyada üzerimizde uyguladıkları iktidarı görmezler, bilmezler, sorgulamazlar. Devlete vermediğim denetim yetkisini neden kimlerin ne amaçla yönettiğini bilmediğim kar etmek üzere kurulmuş bir şirkete vereyim demezler. Çok sevdikleri ama bir türlü öğrenmeye yanaşmadıkları batıda bu işlerin nasıl olduğunu merak etmezler. Ama konu gündeme gelince çok biliyorlarmış gibi "özgürlük" türküsünü dillerine dolarlar.

En olmadı "Mesele sosyal medya değil, mesele özgürlük! Sen hala anlamadın mı" paylaşımı yaparlar. O zaman bir slogan da biz atalım; "Mesele özgürlük değil, mesele senin geri zekalılığın ve cehaletin. Ve maalesef bu kafayla gidersen sen bunu hiç anlamayacaksın!"