Tarihi 1 Temmuz 2022

FETÖ'nün kucağındaki cumhurbaşkanı adayı?

Yargıtay geçtiğimiz günlerde tartışmalı bir karar imza atarak 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne katılan 66 askeri öğrencinin tahliye edilmesini sağladı. O kadar yaşanan şeyden sonra değil Yargıtay'ın, herhangi bir mahkemenin bu konuda gevşeklik sergileyebileceğine ihtimal vermek istemiyorum. Ancak birçokları gibi bu karar benim de vicdanımı yaraladı. Sanırım gerçeğin ortaya çıkması için biraz daha beklememiz gerekecek.

Tahliye olan öğrencilerden birisi de Taha Furkan Çetinkaya. Kamuoyu bu ismi annesinden dolayı daha yakından tanıyor. Melek Çetinkaya bugün bile teröristbaşı Fetullah Gülen'e desteğini pervasızca açıklayan bir isim. Katıldığı televizyon programlarında "Fetullah Gülen'i şahsen tanımıyorum dolayısı ile kendisine terörist diyemem" gibi cümleleri rahatlıkla kurabiliyor. Şu cümledeki kaypaklık, takıyye bile bir kişinin FETÖ'cü olduğundan şüphelenmek için yeterli.

Melek Çetinkaya tahliye olan FETÖ şüphelisi askeri öğrenci oğlunu da alarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyarete gitti. Ama ne ziyaret… Kemal bey ile Taha Furkan Çetinkaya kucaklaşarak kameralara görüntü verdiler. Bir yönüyle ziyarette çok da şaşılacak bir şey yok. Haydi öncesini, kapatılan Zaman Gazetesi önünde tuttuğu nöbetleri bir kenara bırakalım. Kılıçdaroğlu darbe girişiminin üzerinden çok da bir vakit geçmeden "darbe tiyatrosu" lafını etmiş bir siyasetçi. O günden beri de FETÖ'cülerle aynı söylemleri kullanarak her fırsatta FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya çalışıyor. Zaten iktidara gelirse KHK ile kamudan ihraç edilen FETÖ'cülerin hepsini göreve iade edeceği sözünü de defalarca verdi. Yani FETÖ şüphelisi bir askeri öğrenci ile görüşmesi şimdiye kadarki tavrıyla uyumlu.

Ancak Melek Çetinkaya ve oğlu sıradan FETÖ şüphelileri değil. Melek Çetinkaya utanmadan, sıkılmadan teröristbaşı Gülen'i savunan bir isim. Başka birileri ile değil de bu iki isimle ve adeta kamuoyunun vicdanını yaralayan bu tahliyenin kutlamasını yapar gibi sarmaş dolaş poz vermek Kılıçdaroğlu için bile fazla. İnsanın aklına ister istemez altılı masanın kendi içinde yaşadığı Cumhurbaşkanlığı aday adaylığı rekabeti geliyor. Acaba bu yarışta Kılıçdaroğlu bir yerlerin desteğini kazanmak için mi kendini Taha Furkan Çetinkaya'nın kollarına bıraktı diye sormadan edemiyorum. FETÖ'nün siyasi ayağının altılı masanın cumhurbaşkanı adaylığı sürecine etki edecek kadar kuvvetli olduğuna inanmak istemiyorum ama aklıma başka bir açıklama da gelmiyor.