ÜLKEMİZ daha önce görülmemiş büyüklükte orman yangınları ile mücadele ediyor. Bir yanda resmi, sivil, asker, sade vatandaş kim varsa yangını söndürmeye çalışıyor. Diğer yanda ise mahalle yanarken saçlarını tarayanlar var. Oturdukları yerden bin bir algı, manipülasyon, yalan, dolan çarpıtma peşindeler.
Türkiye geçtiğimiz yıllarda bir karar aldı. Orman yangını ile mücadelede bir konsept değişikliğine gitti. Arazi şartları, orman bölgelerinin coğrafi konumu, iklim, su kaynaklarına yakınlık gibi parametreleri göz önünde bulundurarak ağırlıklı olarak yangın söndürme uçaklarını değil helikopterleri kullanmaya karar verdi. Karara uygun olarak onlarca helikopter temin edildi. Hatta ormanların içerisinde belli aralıklarla yangın söndürme helikopterlerinin su alabileceği büyüklükle havuzlar/ göletler inşa edildi. Sağlanan bu teknik altyapı ile görevliler insan üstü bir gayretle yangınları söndürüyor.
Yalanı kendine azık etmiş muhalefet ise ekmeğinin peşinde. Ne yangına dair fikirleri var, ne alınan karara dair bir değerlendirmeleri ne de bir önerileri... Ne yaparız da hem iktidarın eksiğini gösterir hem de yangınla mücadele sürecine katkıda bulunuruz düşüncesinde değiller. Ne yaparız da yalan dolanla gemimizi yürütürüz derdindeler. Yanmış orman alanlarına otel yapılmasının tek bir örneği var. Sayı ile 1 tane.
Sağdan say 1 tane, soldan say 1 tane. Ancak yangından sonra tekrar ağaçlandırılan yerlerin sayısız örneği var. Öyle de olmak zorunda.
Çünkü anayasa ve kanunlar yanan ormanların yerine otel yapılmasını yasaklıyor. Allah aşkına biz 1 kötü örneği mi konuşuyoruz yoksa sayısız iyi örneği mi? Daha duman tüterken, yangınla mücadelede hayatını kaybeden kahramanlarımız toprağa verilmemişken muhalefet lideri oralara otel yaptırmam diyebiliyor.
Şimdi bize lazım olan hakikattir.
Yangınlar söner; yaralar sayılır; acılar paylaşılır; kaybettiklerimiz hayırlarla yad edilir, hatıraları yad edilir; yangın yerleri yeniden yeşerir ama hakikati kaybedersek yerine neyi koyacağız.
Farkında değil misiniz, hakikati elimizden almaya çalışıyorlar. Daha geçen gün 4 kişinin tecavüzüne uğradığını ve tecavüzcülerinin serbest kaldığını söyleyip ortalığı ayağa kaldıran bir sosyal medya kullanıcısı erkek çıkmadı mı? Tüm hikaye yalanmış, öyle biri olay hiç yaşanmamış, hatta o isimde bir kişi bile yokmuş. Tecavüzü, cinayeti, orman yangınını bile kullanarak hakikati elimizden alıyorlar.
Bize lazım olan hakikattir, hakikati savunmaktır. Yaşasın hakikat!