Tarihi 21 Haziran 2021

Siyasi mikroplar

TÜRKİYE koronavirüsle mücadelesinde tünelin ucunda ışığı gördü. Zaten salgının en başından beri sağlık hizmetlerini en iyi yürüten ülke olduk. İki yıla yaklaşan salgın sürecinde çok zorlandığımız, yoğun bakım kapasitemizin neredeyse sonuna yaklaştığımız günler oldu. Tam kapanma dahil bir dizi tedbiri uygulamak, acı reçeteleri hayata geçirmek zorunda kaldık. Şüphesiz bu reçeteler birçok kişinin canını fazlasıyla yaktı. Dile kolay; yüzyılda bir başa gelen bir salgından bahsediyoruz.
Ne kadar iyi yönetilse yönetilsin illa ki tahrip edici bir etkisi oluyor.
Salgın sürecinin yönetiminin bir ayağında şüphesiz Türkiye'nin kapasitesi yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonunun yıllara dayanan etkisi ile bir kapasite sorunu yaşamadık.
Diğer tarafta da özverili sağlık personelimiz yer alıyor.
Yılların birikimi ve salgının başından beri sergiledikleri fedakarca tutum ile hiçbir hastayı hastaneden geri çevirmediler. Herkese yatak, ilaç, tedavi sunulmasında büyük payları var.
Evet şimdi tünelin ucunda ışık göründü. Elimizde bol miktarda aşı var. 30 yaş üstü her vatandaşımız aşılanabilir.
Muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde yaş sınırı daha da aşağıya inecek ve 18 yaş üstündeki her vatandaşa aşı imkanı verilecek. Günde 1.5 milyon dozdan fazla aşı yapılıyor bu ülkede. Hükümet aşıyı buluyor, tedarik ediyor, ülkeye getiriyor, en ücra köye kadar ulaştırıyor ve elleri şifalı sağlıkçılarımız da uygulamasını yapıyor. Emeği geçen herkese minnettarız.
Ama maalesef tüm bu yaşananlardan rahatsız olanlar da var. Aşı tedarikinde yavaşlama olduğunda "Türkiye aşı bulamıyor" diye ortalığı yangın yerine çevirmek isteyenler şimdi de "hükümetin herkesi aşılama politikası kaosa neden oldu" manşetleri atıyor. Kaos dediği ise hastanelerdeki aşı kuyruğu. Bu yazıyı okuyan birçok kişinin gidip gördüğü, sırasını beklediği ve 10 dakikada aşısını olup çıktığı kuyruğu kaos olarak adlandırıyorlar.
İnşallah bu salgından artık kurtulacağız. Maskeleri çıkartacağız, sevdiklerimize özgürce sarılacağız. Ama ülkenin başarısından rahatsız olan bu zihniyet bir müddet daha devam edecek.
Ülkede vaka sayıları tam kapanmayı gerektirmezken "acil tam kapanma olmalı" diyen, vakalar tam kapanmayı gerektirip karar alındığında ise "tam kapanma çözüm olmaz" diyenler aynı kişilerdi.
Onlar virüslerini yaymaya devam edecekler maalesef.
Onlardan da korunmak gerekiyor; onlara karşı da mesafe uygulamak gerekiyor.
Onların etkisinden de temizlenmek gerekiyor.
Türkiye büyük bir ülke; gün gelecek salgını yendiği gibi bu ülkenin büyümesinden, zenginleşmesinden, vatandaşının refahının artmasından rahatsız olan siyasi mikropları da yenecek.
O zaman kadar biraz daha dişimizi sıkmamız gerekiyor.