Tarihi 8 Mart 2021

Duyarlılık Tüccarları

HER şeyi ama her şeyi kendi köhne ideolojisi, sözüm ona siyasi mücadelesi için sömürebilen bir zümre türedi. İnsan, kadın, çocuk, çevre, kutsallar... Hiçbiri umurlarında değil. Varsa yoksa siyaset, öfke ve nefret. Tüm toplumu üzen bir hadise mi meydana geldi. Katilin mutlaka olay yerine dönmesi misali sosyal medyada yerlerini alıyorlar.
Hemen konunun kendi siyasi kavgaları için elverişli olan kısmını aramaya başlıyorlar.
Sağı solu didikliyor, mantığı felç bırakıyor, düşünceyi öldürüyorlar ama vermek istedikleri saçma sapan siyasi mesaj için bir yol buluyorlar.
Son örneğini Samsun'da boşandığı eşine canice şiddet uygulayan insan müsveddesi olayında gördük. Normal insanların nutku tutuldu, boğazı düğümlendi, acı ile isyan etti.
Ama bu duyarlılık tüccarları, bir kadının acımasızca şiddete uğramasını bile siyasi gözlüklerin arkasından görmeye çalışmaktan utanmayan düşükler, şiddet uygulayan caninin sosyal medya profillerini didiklemeye başladılar. Acaba oradan siyasete bir yol bulunabilir mi? Bir ipucu aradılar, kadına karşı şiddete karşıtlık gibi ortak bir duygudan yola çıkarak siyasi öfkelerini ve kinlerini kusmak için bir fırsat peşine düştüler. Ve nasıl olduysa şiddet uygulayan caninin "dinci ve ülkücü" olduğu sonucuna vardılar.
Ondan sonra gelsin siyasi tahlil soslu hakaretler, nefret söylemleri, kin ve düşmanlık tohumları.
Ben bu tiplerin samimiyetine hiçbir zaman inanmadım ve inanmayacağım. Ne kadını umursarlar ne de çocuğu. Ne insani değerler umurlarında ne vicdan ne de merhamet.
Hangi görüşten, inançtan, etnik kökenden olursa olsun hiç fark etmez. Herkesin birlik olduğu, tepki gösterdiği, vicdanların kabul etmediği bir olayı bile kısır siyasetin parçası yapmaya çalışan kişi toplum düşmanıdır, zararlıdır. Merhametten nasibini almamıştır. Vicdanı çoktan körelmiştir belki de hiç olmamıştır. Depremden siyaset çıkartır, salgını durduracak aşıyı kısır siyasetin malzemesi yapar, ekonomik kriz çıktığında sevinir, bir kadın şiddet gördüğünde ellerini ovuşturur.
Liderler gelir geçer, iktidarlar değişir, partiler yükselir ve düşer... Ama bu fırsatçılık, ucuz siyaset, duyarlılık tüccarlığı her zaman ve şartta en büyük ahlaksızlıklardan birisi olarak kalacak. Yazıklar olsun!