Tarihi 11 Aralık 2020

Çare: Korkmayın!

Bir süredir CHP'nin yürüttüğü muhalefeti gerilla siyaseti olarak isimlendiriyor ve bunu çeşitli vakalarla açıklamaya gayret ediyorum. Bugünden geriye bakıp dökümünü yaptığımız, farklı CHP'li aktörler tarafından farklı konularda dile getirilen gerçek dışı iddialar basit bir yalan söyleme ameliyesi değil. CHP bunların hepsini koordineli bir şekilde, gündemin icabına göre konuyu ve aktörleri farklılaştırarak yapıyor. AK Parti cephesi ortaya atılan iddianın gerçek dışı olduğunu kanıtlamaya çalışırken, CHP çoktan başka bir konuda başka bir aktör eliyle farklı bir gerçek dışı iddiayı ileri sürmüş oluyor.

CHP'nin gerçek dışı iddialar ile yürüttüğü gerilla siyasetinin odağında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın çalışma ekibi yer alıyor. Erdoğan'ın ailesi, yakın çalışma arkadaşları, bakanlar, Erdoğan'a yakın STK'lar sırası ile muhalefetin gerilla usulu lincinden payına düşeni alıyor. Ahlak hassasiyeti olan herhangi bir insanın bu türden bir siyaseti kabullenmesi mümkün değil. Öte taraftan eğer ahlaki kırmızı çizgileriniz yoksa, siyaset için her şeyin yapılabileceğini düşünüyorsanız bu tarz başarı getiriyor.

Öncelikle gerilla lincinin hedefine konulan isim yıpratılıyor. Yüksek mevkilerde görev alanların pekala sıradan insanlardan daha dayanıklı olmaları beklenir. Herhangi bir siyasetçinin muhatap olduğu, küfür, hakaret, eleştiriye biz muhatap olsak herhalde dayanamaz çatlardık. Öte taraftan siyasetçi de insandır. Deyim yerindeyse derisi sıradan insanlardan kalın olsa da günün sonunda ona da eleştiri, hakaret, küfür, iftira okları saplanır ve bir müddet sonra canı yanar. CHP'nin gerilla lincinin hedefi de tam olarak bu. Hakkını teslim etmek lazım; lincin hedefindeki aktörler neredeyse insanüstü bir dayanıklılık sergiliyorlar. Onlar dayandıkça CHP'nin gerilla linci daha fazla artıyor. Lince muhatap olanlar pes etmedikçe, gerilla linci vites yükseltmek adına daha fazla pespaye hale geliyor.

Bireyler gerilla usulü ilerleyen bu lince dayanmasına dayanıyorlar ama daha geniş planda başka neticeler ortaya çıkıyor. Siyasetle ilgilenenler, medya mensupları, akademisyenler, STK temsilcileri için iktidara yakın olmak, AK Parti'nin icraatlarını desteklemek, Erdoğan'ı onaylamak bir maliyet haline geliyor. İnsanlar yanıbaşındakine uygulanan lince bakarak aynı akıbete uğramamak için susmayı, fazla ön plana çıkmamayı, gerilla lincine muhatap olanları desteklememeyi tercih ediyor. İktidarı onaylayan ve destekleyen toplum kesimleri sindiriliyor, zorunlu bir suskunluğu tercih etmeleri sağlanıyor.

Baskı eğer somut bir güç odağından geliyorsa tespit etmek ve direnmek daha mümkün ve kolaydır. Çünkü her şey olağan akışına uygundur. İri yarı güçlü kuvvetli birisinin daha zayıf ve çelimsiz olana fiziksel saldırı düzenlemesi beklenen ve olağandır. Ancak çelimsiz gözükenin aslında çelimsiz olmadığını ve saldırgan taraf olduğunu ise tespit etmek daha zordur. Beklenen siyasi iktidarın muhalif kesimleri baskılamasıdır. Muhalefetin iktidarı destekleyen toplum kesimleri üzerinde baskı kurduğunu iddia etmek de, bu iddiaya insanları inandırmak da daha zordur. Tam da bu nedenle gerilla linci başarılı oluyor. AK Parti'yi destekleyen toplum kesimlerini, aktörleri, kurumları baskılıyor. Gözlerini korkutuyor, harekete geçmelerini engelliyor. Çünkü kimse almadığı maaşın hesabını vermek zorunda kalmak istemiyor. Yuvasının adresinin ve görüntülerinin sosyal medyada yayınlanmasını, hanesinin gözetlenmesini tercih etmiyor. Kimse muhalefetin gerilla lincinin hedefinde olup, aslı astarı olmayan iftiralara cevap yetiştirmek zorunda kalmak istemiyor.

Mesela bu yazıyı yazdığım için linç yemem oldukça muhtemel. Pekala belediyeler ve ABD'li düşünce kuruluşları tarafından fonlandığı ispat edilmiş medya organları bu yazıyı "Yandaş gazeteciye göre muhalefet toplumu baskılıyormuş" başlığı ile paylaşıp, belediye trollerini üzerime salabilirler. Korkmuyorum; siz de korkmayın!