Tarihi 23 Kasım 2020

Anayasa Skandalı

BIR siyasi partinin anayasa çalışması yapmasından tabii bir gündem olamaz, hele ki Türkiye'de. Ülkemizde uzun yıllara sari bir anayasa meselemiz var. Hemen hemen her siyasi ve toplumsal grup anayasanın değişmesi gerektiğinde hemfikir.
Değişiklik konusunda üzerinde uzlaşılan noktalar da var uzlaşılamayanlar da. Anayasa çalışması yapıyorsanız tabiatı gereği tek başınıza yapmazsınız.
Yanınıza siyasi ve toplumsal paydaşlar alırsınız. Türkiye'de zaten uzun süredir siyasete ittifaklar hakim. Anayasa çalışması yapmak isteyen aktörlerin yanlarına müttefik siyasi partilerini alması da oldukça kolay olacaktır.
Peki hal böyleyken CHP'nin başını çektiği, Millet İttifakı'nın resmi ve gayrı resmi üyelerinin yer aldığı Anayasa çalışmaları neden bir skandala dönüştü? Cevap çok basit; beceriksizlikten, siyasi ahlaksızlıktan ve şeffaflık yoksunluğundan.
Teker teker ilerleyelim; ülkemizde geçmişte de Anayasa değişiklik çalışmaları oldu. Daha öncesini bir kenara bırakın AK Parti döneminde kimi sonuçlanmış kimi sonuçsuz kalmış girişimler oldu. Bunun yolu yordamı bellidir.
Ya Meclis'te bir uzlaşma komisyonu kurarsınız, ya mecliste temsil edilsin edilmesin bütün siyasi partileri işin içine katarsınız ya da sivil topluma yönelirsiniz.
Hangi yolu takip ederseniz edin bunu şeffaf yaparsınız. Açık yüreklilikle niyetinizi, paydaşlarınızı söyler, planladığınız takvimi açıklar ve diğer aktörlerden katkı beklediğinizi ilan edersiniz.
Çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendirir, hangi konularda mesafe kat edildiğini, hangilerinde ilerleme olmadığını toplumla paylaşırsınız. Görüşmelerin tıkandığı, girişimin sonuçsuz kaldığı noktada da anlaşmazlık noktalarını kamuoyu ile paylaşıp girişimin sonlandığını ifade edersiniz.
CHP'nin başını çektiği resmi/gayrı resmi millet ittifakı cephesi bunun tam tersini yaptı.
Ne görüşmelerden toplumu haberdar etti, ne masadaki başlıklardan ne de katılımcılardan.
Görüşmeler sanki siyasi partilerin anayasa toplantısı değil de Türkiye düşmanı terör örgütlerinin ortak harekat toplantılarıymış gibi kamuoyundan saklandı.
Gerçek ortaya çıkınca da inkar etmeyi seçtiler. Çünkü HDP de Anayasa görüşmelerinin bir parçasıydı. Panik haliyle inkar ettikçe daha fazla battılar. HDP'nin de parçası olduğu Anayasa görüşmelerini inkar eden Kılıçdaroğlu'nun daha önce bu çalışmaları marifetmiş gibi övünerek anlattığı röportajları çıktı ortaya. Bunun üzerine yaptık ama HDP ile yapmadık diyerek kurtarmaya çalıştılar. Bu gidişle görüşmelere HDP'nin de katıldığını gösteren görüntüler de ortaya çıkacak ve iyiden iyiye rezil olacaklar.
Bu bir kelimenin tam anlamı ile skandalıdır. Bir siyasi partinin en tabii gündemlerinden birisi olan Anayasa görüşmelerini son yılların en büyük siyasi skandalına çevirmek de başta CHP olmak üzere Millet İttifakı'nın eşsiz siyasal beceriksizliğidir.