Tarihi 25 Şubat 2019

Ortalama CHP’linin Fantastik Dünyası

Seçim süreci başladığından beri CHP, parti içi adaylık kavgası ile meşgul oldu. Zaten kısıtlı olan enerjilerini birbirleri ile didişmeye harcadılar. Kimi kuzenini, kimi kardeşimi, kimi de kocasını aday yapmak için uğraştı durdu.
Tüm bunlar olurken parti tabanı da homurdanıyordu. Kimisi partinin PKK ve DHKP-C çukuruna dolu dizgin yuvarlanmasından rahatsız oldu, kimisi Kılıçdaroğlu'nun partide diktatörlük kurduğundan. CHP'lilerin bir kısmı adayları çok solcu buldu, bir kısmı da fazla sağ görünümlü adaylar gösterildiğini söyledi.
Kargaşa devam ededursun, aday listelerinin YSK'ya teslim edilme tarihi geldi. Patırtı gürültü arasında CHP de listeleri YSK'ya teslim edince adaylar kesinleşti. Şimdiden sonra parti içinde 1 Mart'a kadar yapılacak bir şey yok. Zaten aday listeleri nasıl olursa olsun, 1 Nisan'da parti içi kavga tekrar alevlenecekti. Adaylık sürecinde yaşananlar da tuzu biberi olur artık.
Yaşananlar CHP'nin 31 Mart'taki oyunu da pek fazla etkilemez. Zaten CHP %20-25 bandına sıkışıp kalmış bir parti. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde gördüğümüz gibi HDP'ye ödünç verdiği veya HDP'den ödünç aldığı oylarla bir iki puan oynayabiliyor. Ancak farklı toplum kesimlerine seslenme kabiliyeti yok. Keza parti yönetimi kötü bir performans gösterdiğinde oyları da düşmüyor. Çünkü CHP tabanı çok fazla sorgulamıyor. İtaat etmeye alışmış bir parti tabanı var, altı oku görünce oyunu veriyor, geçiyor. Düşünsenize iyiden iyiye HDP'nin dümen suyuna girmiş olan partiye hala Atatürk'ün partisi diye oy veriyorlar.
Adaylar belirlendi, parti içi kavga 1 Nisan'a kadar beklemeye alındı, seçmen zaten önüne kim gelirse oy veriyor...
Peki CHP'liler seçim gününe kadar ne yapacaklar?
Ne yapsınlar, şimdiden kendi kendilerini gaza getirmeye başladılar.
CHP'lilerin dediklerine göre ekonomi çok kötüymüş, seçmen artık AK Parti'yi istemiyormuş, üstüne CHP'nin adayları da çok iyiymiş.
Evet, evet... Yanlış duymadınız!
Düne kadar kavga kıyamet ettikleri, haklarında demediklerini bırakmadıkları CHP adayları birden çok iyi oldu.
CHP'nin yandaş araştırma şirketleri, gazetecileri de inceden gaz vermeye başladılar; 'Ankara'da Mansur Yavaş 3-5 puan önde, İstanbul'da İmamoğlu farkı kapadı. Bursa, Antalya desen zaten kazandık' açıklamaları yapmaya başladılar.
Dedik ya CHP tabanı pek sorgulamaz diye. Onlar da inanmaya, hayal kurmaya başladılar. Seçimlere kadar da devam edecekler hayal kurmaya. Derken hayallere inanmaya başlayacaklar. 'Bu sefer oldu, AK Parti'yi yendik' zannedecekler iyiden iyiye. Seçmenin aç olduğuna ve AK Parti'ye oy vermeyeceğine kendilerini inandıracaklar.
İnandırmasına inandıracaklar ama 31 Mart akşamı sandık açılınca ak koyun, kara koyun belli olacak.
Bir bakacaklar hayaller başka, hayatlar başka. Hayaller Erdoğan'ı devirmek, hayatlar bilmem kaçıncı seçimi kaybettiği halde genel başkanlık koltuğunu bırakmayan Kılıçdaroğlu.
Ve başlayacaklar, 'Seçimlere hile karıştı' demeye.
Üstelik bu sefer Muharrem İnce çıkıp 'Hey şizofrenler kendinize gelin. Adam kazandı!' demeye cesaret de edemez.