Asırlık iki çınarın derbisi hafta arasında çok gereksizce şiddet içeren mesajlar verilerek, ortamın gerilmesine neden oldu. Televizyon programlarında kendini bilmez amigoların yaptığı, her iki takım ve taraftarlarını ve oyuncularını da olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum.
Maça geçecek olursak, hafta arasında Eskişehirspor'u penaltılarla geçen Fenerbahçe'yi yorgun beklerken, tam tersi koşan mücadele eden ve motive bir takım halinde gördük. Buna karşılık, Galatasaray ise, ununu elemiş, eleğini asmış, 'Ben nasılsa şampiyonum' der gibiydi.
Böyle bir Galatasaray olmasına rağmen Burak'ın penaltı golüyle öne geçse de hemen akabinde Webo'nun iki golü Galatasaray'ı 2-1 mağlup duruma getirdi.
OLAYLAR YAKIŞMADI
İkinci golde Fildişili oyuncu Emanuel Eboue'nin her zamanki gibi rakibin önüne geçtikten sonra kendini bırakıp, hakemden faul almak isteyişi, Galatasaray'ın bu sezon nerdeyse 3-4 puan almasını engelledi. Neticede ilk yarı bu şekilde tamamlandı. İkinci yarı ise Galatasaray'da oyuncu anlamında bir değişiklik yoktu. Fenerbahçe, yine iyi oynadı, gol pozisyonlarını yakaladı. Galatasaray'ın en net pozisyonu 83'te Didier Drogba'nın indirdiği Burak Yılmaz'ın tamamlayamadığı pozisyondu.
Beraberlik şansını kaçırdı, derbiyi 2-1 yenik kapattı. Ben dün akşam, önce şampiyonu sonra da derbiyi kazanan Fenerbahçe'yi alkışlıyorum. Herşey güzelken son anda çıkan olaylar, her iki takıma da yakışmadı.
* * *
MAÇIN EN İYİ OYUNCUSU
Fenerbahçeli Pierre Webo, attığı iki golün yanı sıra derbide en çok mücadele eden isimlerdendi.
* * *
MAÇIN EN KÖTÜ OYUNCUSU
Kötü Eboue, yine işbaşındaydı. Her zamanki hareketini yapması Galatasaray'a pahalıya patladı.