Ulaş Özdemir

ULAŞ ÖZDEMİR

Tarihi 10 Mayıs 2022

Her biri pırlanta

Pırlanta gibiydiler. Uğurcan Çakır kalesine gelen 129 şutun 10'6sına geçit vermemişti. Cornelius şu ana kadar 15 gol 3 asistle, Nwakaeme 11 gol 10 satslei , Djaniny 10 go l 3 asistle, Bakasetas 8 gol 4 asistle, Abdülkadir 7 gol 3 asiest, lVisca 5 gol 4 asistle oynadı...

ABDULLAH Avcı öğrencileriyle birlikte sezona damga vurdu. Uğurcan Çakır bir numaraydı. Hamsik organizatör, Dorukhan 'evladiyelik' oyuncuydu. Gelecek ise Ahmetcan'dı.

SEZONUN BİR NUMARASI; ABDULLAH AVCI
HANGİ birini yazalım hangi birini ön plana çıkartalım. Pırlanta gibiydiler. Uğurcan Çakır kalesine gelen 129 şutun 106'sına geçit vermemişti. Cornelius şu ana kadar 15 gol 3 asistle, Nwakaeme 11 gol 10 asistle, Djaniny 10 gol 3 asistle, Bakasetas 8 gol 4 asistle, Abdülkadir 7 gol 3 asistle, Visca 5 gol 4 asistle oynamış. Şu istatistiklerin güzelliğine bakar mısınız? Üç oyuncu çift haneli gol sayısına ulaşmıştı.

BÜTÜN bunları başaran geminin dümenindeki Abdullah Avcı'ydı. 10 Kasım'da indi şehre. Dedik ya, yalnız bir adam olarak. Fenerbahçe'yi kendi sahasında mağlup ettiği günden bu yana lider. Yani 27 hafta. Trabzonspor ile Süper Kupa'yı aldı, şimdi şampiyonluk kupasını.
İlk kupasını da ilk şampiyonluğunu da Trabzonspor'da yaşadı. Hedefi Türkiye Kupası ve yeniden Süper Kupa. Ülkemizde modern futbolun temsilcisi.
Sahadaki duruşu, organizasyon becerisi ve rakiplerine duyduğu saygıyla takdiri hak ediyor.
Trabzonspor'da oyunculara dokunuşu ve gelişimine sağladığı katkıyla ön plana çıktı. Elbette kendisini de geliştirdi.

ŞAMPİYONLUĞA UZANAN SİHİRLİ ELDİVEN
UĞURCAN'IN
seviyesi başka. Bu sezon yüzde 84'lük kurtarış yüzdesi, 11 karşılaşmada kalesini gole kapatırken 11.6'lık uzun pas istatistiği.
Her sezon yükselen başarı grafiği. Her sezon kendini yenileyen ve geliştiren oyuncu performansı. Ama bu sezon... Avcı'nın hem geriden oyun kurma hem de uzun topa dönülmesindeki formasyonlarında mükemmele yakın oynadı.
"Ayakları kötü" diyenlere ağzıyla değil yine ayaklarıyla cevap verdi!

'Uğurcan'ın seviyesi başka. Yüzde 84'lük kurtarış yüzdesi, 11 maçta kalesini gole kapatırken 11.6'lık uzun pas istatistiği.'

O BİR ORGANİZATÖR
MAREK
Hamsik... Avcı'nın oyun planının sahadaki yönetmeniydi. 10 numarayı istedi ama geriden oyun kurma görevi verildi. Hamsik bu kararı saygıyla karşılıyor, "Pozisyonumu değiştirdi, itiraz etmedim çünkü patron teknik adamdır" açıklamasını yapıyordu. Bu da ne kadar iyi bir profesyonel olduğunu ortaya koyuyordu. Oyunu nerede yavaşlatacağını, nerede hızlandıracağını, nereye yönlendireceğini bilen kalite, deneyim ve organizatör.
Bazen pas hatası yapsa da asla ve asla topu atacağı oyuncu hatası yapmadı. Top daha ayağına gelmeden ne yapacağını biliyordu. Oyun zekası üst seviyede. Çok soğukkanlı. Napoli'de 12 sezon oynaması lakin şampiyon olamaması. Orada efsane olup ilk şampiyonluğunu Trabzonspor'da yaşaması, kariyerinin unutulmazları arasına girdi...

MASALSI HİKAYE BİTECEK Mİ?
ANTHONY Nwakaeme... Onu anlatmaya kelimeler yetmez. 4 sezonda 150'ye yakın resmi maç, 40'ın üzerinde gol ve onlarca asist. O da bu sezon hikayenin en önemli parçası.
Performansı çok iyiydi. En büyük etken de oyuncu çeşitliliği ve daha olgun oynamasıydı. Geçen sezonlarda hep ondan bir şey beklenirdi.
Şimdi Djaniny, Visca, Bakasetas, Hamsik, Dorukhan ve Ömür var. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir futbolcu. En kötü olduğu maçta dahi bir anda sahneye çıkıyordu.
Üretkenliğiyle göz doldurdu.
Konya maçında dört kişinin arasından hayalet gibi geçerek Visca'ya asisti sadece ona mahsus bir özellikti. Sözleşme yapılacak mı, yoksa gidecek mi? Masalsı hikayenin sonu olacak, bekleyip göreceğiz.

EN RAHAT OYUNCU
O'NA
kelimeler kıyafetsiz kalıyor.
Kolayı değil zor olanı yapan ve rahat bir oyun tarzı vardı. Djaniny'nin Kayseri maçındaki performansı sezonun unutulmazları arasında yerini aldı. Topu kazandığında yaptığı driplingler, arkadaşlarına yarattığı alanlar, önsezileri, bitiriciliği ve pozisyon bilgisiyle takımına müthiş katkı sağladı

NİMET GİBİ
TRABZONSPOR'UN
Avrupa yolculuğunda Roma ile yaptığı maçta, en fazla alkışlanan oyuncuydu.
Roma Olimpiyat Stadyumu "Peres" sesleriyle inliyordu. Oradaydım ve o anlar beni fazlasıyla mutlu etmişti.
Trabzonspor genelde dörtlü savunma oynasa da zaman zaman 3'lüye de döndü. Bu formasyonun bulunmaz nimeti.
Hem toplu hem topsuz bindirmeleri, hâkimiyeti ve oyun disipliniyle öne çıktı. Şampiyonluk hikayesinin Bruno'su oldu...

DOYAMADIK
GERVINHO... Lille, Arsenal ve Roma maceralarından sonra Çin'e gitti. Ardından Parma'ya döndü.
Trabzonspor ile anlaştığında çok sevinmiştim çünkü Parma'daki maçlarını izlemiş birisi olarak "Aranan kan geliyor" demiştim. Klasik kanat forvetti ama atletik yapısıyla bir anda patlama yapıyordu. Kanatlardan kurduğu oyunla başarılıydı.
Trabzonspor'un deplasmandaki en önemli maçını, Göztepe'yi çözmüştü.
Çaykur Rizespor karşılaşmasında yaşadığı sakatlıkla sezonu kapatmıştı. Doya doya izleyemediğimiz bir oyuncu olarak kaldı.

DORUKLARA TIRMANDI
BEŞİKTAŞ'TA istenmeyen adamdı. Trabzonspor'a transfer oldu. Sakatlık süreci ve ücreti büyük tartışmalara yol açtı.
Sakatlıktan döndükten sonraki oyunu, herkesi şok etti. Sezonun en önemli adamı oldu.
Bunda en büyük pay tabi ki Avcı'nın. Bireysel dokunuşu ve öğreticiliğiyle Dorukhan'ı zirveye çıkarttı. Hangi mevkide görev alırsa alsın o pozisyonu çok iyi temsil etti. Fiziksel gücü ve oyun zekası da ayrı bir yere taşıdı onu. Motivasyonu en güçlü oyuncular arasındaydı. Takımı ileriye taşıyan, toplu ve topsuz oyunda varlığını hissettiren Dorukhan, sezonun sürpriziydi.

Dorukhan, sakatlıktan döndükten sonraki oyunu, herkesi şok etti. Sezonun en önemli adamı oldu.

DARLAMA USTASI
TRABZON'DA
'bunalmak' kelimesi 'darlandım' şeklinde kullanılır. Birinin üzerine gittiğinizde de 'darlama beni' denir. Siopis öyle bir oyuncu işte. Rakipleri sürekli 'darlayan' özelliğiyle sahnedeydi. Sezonun en önemli transferleri arasında yerini aldı. Dinamik, atletik performansı, oyunu tutması. Oyun kurmada eksik kalsa da diğer bütün özellikleri bünyesinde barındırıyordu.
Sezon genelindeki oyunuyla momentumları hemen hemen kazandı.

KESİNLİKLE SÖZLEŞME YAPILMALI
DENSWİLL'İ
hep Hatay maçındaki performansıyla hatırlayacağım.
Zirve maçlarından birisiydi. Hatay'ın ilk yarıda sahasına hapsedilmesinin en önemli oyuncusuydu. Soldan bindirmelerinin yanında Cornelius'a yaptığı asist, kalitesini ortaya koyuyordu. Defansif katkısı gayet başarılıydı. Hava toplarında hakimiyeti de cabasıydı. Futbol artık değişti. Takımınızdaki stoperlerin bek özelliği de olmalı. Sadece defansif yönü değil oyun da kurabilmeli. Denswill bu özelliklerin tamamını karşılıyor. Seneye de Trabzonspor'da olmalı.

ÖMÜR'ÜN DALGALI SEZONU
TRABZONSPOR'UN
parlayan yıldızı. Sezona iyi başlayamadı. Dengesiz performanslar ortaya koydu. Galatasaray maçı yıkımıydı. Bu anı, hiçbir oyuncu yaşamak istemezdi. Avcı'nın dokunuşlarıyla geri döndü. Kırılma maçlarında sahnedeydi. Beşiktaş ve Karagümrük karşılaşmalarını resmen kopartıp aldı. Visca'nın gelişiyle gerçek mevkisine geçti. Ancak hala emin değilim.
Ömür 10 mu oynamalı 8 mi? Bence 8'de daha iyi performans alınır ki tek maç bu şekilde oynadı. Gayet de başarılıydı. Kaliteli bir oyuncu.
Yetenekleri üst düzeyde. Kendisine yakışanı yapmalı daha iyisi için çok çalışmalı.

KATKISI UNUTULMAZ
TRABZONSPOR'DA
yıllar sonra Hugo ile çok iyi bir tandem oluşturdular. Hugo lider, Edgar emekçi bir stoperdi. Barcelona altyapısında yetişmesi en büyük kazanımıydı. Birebirlerde çok iyiydi. Kademeleri ve topla beraber çıkışları başarılıydı. Geriden oyun kurma becerisi yüksekti.
Maalesef sezonu kapattı. Bir daha gelir mi bilemeyiz ama katkısı unutulmazdı.

KURTARICI
BAKASETAS...
Sezonun ilerleyen haftalarında sakatlık yaşadı ve dönüşünde istenilen performansa ulaşamadı. Ama ilk 9 hafta takım arkadaşlarından bazılarının sakatlığına rağmen takımını ayakta tuttu. Malatya'da attı, Sivas'ta attı, Kasımpaşa'da attı, Kayseri'de attı, Fenerbahçe maçında attı. Sezonun kurtarıcısı diyebiliriz.

MODERN STOPER
AHMET
Can Kaplan... Daha 19 yaşında.
Sezon başı kiralık gönderilecekti. Abdullah Avcı izin vermedi. Ondaki ışığı görmüştü. Stoperlerin iyi ise orta sahan oyunu doğru yönetir. Baskı yapıp topu kazanır. Yavaş stoperler futbolda artık yok, takımlar için büyük risk. Çünkü oyun hızlandı. Ahmet Can, bu sezon 8 karşılaşmaya çıktı. Modern stoperin özelliklerine sahip. Bazen kademe hataları yapsa da umut vaat etti. Dikine pasları, pozisyon hakimiyeti ve oyun zekası gayet iyiydi. Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında baskı altında oynamasına rağmen topu kaybetmedi. Yeterli mi, değil! Burada kalmamalı, kendisini daha geliştirmeli...

AH BERAT AH!
GENÇLERBİRLİĞİ'NDEN
alındığında herkes mutlu olmuştu. Trabzonspor'un bonservis ödeyerek yatırım yaptığı oyuncuydu. İlk maçlarında iyiydi. Nedense performansı giderek düştü.
Bu sezon savunma işlerinde eksik kaldı, öne oynamada sıkıntılar yaşadı. "Eh işte" diyebileceğimiz performansı vardı. Berat, Hatay maçında bambaşka bir şekilde sahadaydı. Hamsik ve Ömür'ün yokluğunda müthişti. Neden bu oyunu geçen maçlarda sahnelemedi, inanılır gibi değildi...
"Ah Berat ah!" dedirtti.

KUZEYİN ÇOCUĞU
CORNELİUS... Herkes bir Sörloth bekledi ama o fuleli bir santrafor değildi.
Oyuncunun takımı değil, takımın oyuncusu olduğunu gösterdi. Pivot santrafora has olmayan özelliklere büründü.
Bazen merkezden bağlantı oyunu kurarken bazen de kanatlarda ve derinde arkadaşlarına servis yaparken gördük. Hava toplarındaki başarısıyla istatistikleri yerle bir etti.
Sırtı dönük oyunda, mesela Adana Demirspor maçında 10x10'luk performans ortaya koydu.
Hem havadan hem ayaktan bitirici vuruşlarıyla takımını sırtladı. Trabzonspor'un üçüncü bölgede pas istasyonu görevini üstlendiği maçlarda çok başarılıydı.